Yenişehir ilçesinde yaşayan Şemsettin Çetinkaya'nın 46 yıllık eşi Cemile Çetinkaya, 2008 yılında hayata veda etti. Çetinkaya, 2011 yılında da Şaha Çetinkaya ile evlendi. 8 yıl evli kaldığı Şaha Çetinkaya da geçen yıl yaşamını kaybetti. Yalnız yaşayan 2 çocuk babası Şemşettin Çetinkaya'yı Kurban Bayramı'ndan 2 gün önce kendisini Mahmut diye tanıtan bir kişi cep telefonuyla aradı.
"Ne yapacağımı şaşırdım"2 eşini de kaybettiğini ve yalnız yaşamakta zorlandığını belirten Şemsettin Çetinkaya, şunları söyledi:"Bayramdan 2 gün önce telefon geldi. Arayan kişi, 'Ben sana bir hanım bulmuşum' dedi. Ben de nerede olduğunu sordum. Bana, 'Viranşehir'e gel' dedi. Pazar günü Viranşehir'e gittim. Orada bana kadını gösterdiler. 15 bin lira başlık istediler. Ben de 12 bin liram olduğunu söyledim. 'Peki' dediler. İmam diye bir adam getirdiler. Dini nikah yaptılar. Altı kişiyle bir arabaya bindik. Diyarbakır'a geldik. 'Paramızı ver' dediler. Ben de verdim. Sonra aç olduklarını söylediler. Ben de ekmek almak için markete gittim. Geri döndüm kimseyi bulamadım. Beni dolandırdılar. Kaçmış, gitmişler. Sonra ben de karakola gittim. Karakolda bana, güvenlik kameralarına bakacaklarını söylediler. Mağdurum, 92 yaşındayım. Tek bir adam. Ev de olsa sanki kabirdeyim, mezardayım. Tek başıma oturuyorum kimsem yok. Evladım var ama hepsi evlerindedir. Onun için perişanım, mağdurum."
Şanlıurfa'nın Çetinkaya'ya, Viranşehir ilçesinde 52 yaşında dul bir kadın olduğunu, isterse bu kadınla evlenebileceğini söyledi. Teklife olumlu bakan Şemsettin Çetinkaya, Kurban Bayramı'nın 3'üncü günü Viranşehir'e giderek, telefonda konuştuğu kişi ile görüştü.
"Ne yapacağımı şaşırdım"2 eşini de kaybettiğini ve yalnız yaşamakta zorlandığını belirten Şemsettin Çetinkaya, şunları söyledi:"Bayramdan 2 gün önce telefon geldi. Arayan kişi, 'Ben sana bir hanım bulmuşum' dedi. Ben de nerede olduğunu sordum. Bana, 'Viranşehir'e gel' dedi. Pazar günü Viranşehir'e gittim. Orada bana kadını gösterdiler. 15 bin lira başlık istediler. Ben de 12 bin liram olduğunu söyledim. 'Peki' dediler. İmam diye bir adam getirdiler. Dini nikah yaptılar. Altı kişiyle bir arabaya bindik. Diyarbakır'a geldik. 'Paramızı ver' dediler. Ben de verdim. Sonra aç olduklarını söylediler. Ben de ekmek almak için markete gittim. Geri döndüm kimseyi bulamadım. Beni dolandırdılar. Kaçmış, gitmişler. Sonra ben de karakola gittim. Karakolda bana, güvenlik kameralarına bakacaklarını söylediler. Mağdurum, 92 yaşındayım. Tek bir adam. Ev de olsa sanki kabirdeyim, mezardayım. Tek başıma oturuyorum kimsem yok. Evladım var ama hepsi evlerindedir. Onun için perişanım, mağdurum."