MMO Kayseri Şube Başkanı Süleyman Varol, elektrikli araçlarda harici darbeler ve aşırı çalışma koşullarının bataryaların olumsuz durumlara yol açtığını söyleyerek, “Elektrikli araçlarda kullanılacak bataryalardan beklenen özellikler mümkün olduğu kadar az ağırlıkta ve kompakt bir yapıda çok miktarda enerji depolayabilme, uygun maliyetli ve dayanıklı olabilme, toksik olmayan bileşenlerden oluşabilme ve sürdürülebilir kaynaklardan üretilebilme yeteneği ile birlikte yeterli güvenlik seviyesine sahip olabilme özelliklerini içermelidir. Lityum iyon (Li-ion) piller en yaygın pil türüdür. Bu bataryaların yaygın olmasının en büyük nedeni, yüksek enerji yoğunluğuna ve düşük bakım gereksinimlerine sahip olmasıdır. Ancak bu yüksek enerjili bataryaların yangın riski ve güvenlik endişesi, elektrikli araçlar için önemli bir konu olarak öne çıkmaktadır. Harici darbeler veya aşırı çalışma koşulları, Li-ion bataryalarının olumsuz durumlara yol açmasına neden olabilir. Bu durumlar kıvılcımlar, yanıcı gazlar ve zehirli dumanlar gibi sonuçlar doğurabilir. Bu etkiler daha da şiddetlenebilir ve sürekli yanma, jet alevleri veya gaz patlamalarına yol açabilir” dedi.
“Eksi 15’in altı ile 40 derece üzerinde şarj etmeye çalışmak yangına sebep olabilir”
Bataryaların eksi 15 derecenin altında ve 40 derece üstünde şarj edilmeye çalışılmasının potansiyel yangın riski oluşturduğunu söyleyen Varol, “Normal bir batarya sistemi, kendiliğinden yanma olasılığı düşük olsa da aşırı çalışma koşulları veya beklenmeyen olaylar sırasında dışsal termal, mekanik ve elektriksel etkilere karşı savunmasızdır. Li-ion bataryalar eksi 15’in altındaki veya 40 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda performans düşüklüğünün yanı sıra şarj edilmeye çalışıldığında potansiyel yangın riskini arttırmaktadır. Elbette bu tip kazaları önlemek için yeni nesil araçlarda ‘BMS’ diye adlandırılan batarya yönetim sistemi mevcuttur. Bu sistem doğru çalışıyor ve batarya hücrelerinin muhafazası sağlıklı ise risk en aza indirgenmiş olacaktır. Bataryanın termal kaçağı ve koruma stratejileri üzerine yapılan çok sayıda çalışma bulunmasına rağmen batarya yangını bastırma ve söndürme teknolojileri üzerine yapılan çalışma sayısı oldukça sınırlıdır. Ancak bu kısıtlı çalışmalar Li-ion batarya yangınlarının söndürülmesinin zor olduğunu, büyük miktarda söndürücü madde gerektirdiğini ve yeniden alev alabilme potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir” ifadelerini kullandı.
“Yangını söndürmenin en etkili yolu D tipi kimyasal kuru toz”
Elektrikli araç yangınlarının söndürülmesinde en etkili yolun D tipi kimyasal kuru toz olduğunu söyleyen Süleyman Varol, “Li-ion bataryası yangınlarını söndürmenin en etkili yolu D tipi kimyasal kuru toz ile söndürmektir. Yangın söndürüldükten sonra da lityum-iyon pilleri soğutmak için su kullanılabilir. Soğuk su kullanarak pillerin aşırı ısınması engellenebilir. Eğer yanan bir elektrikli araçsa ve durum müsaitse acilen ilk olarak güç kesilmelidir. Bu durum yangının büyümesini de engelleyecektir. Sonrasında standart bir araç yangınında izlenen prosedür izlenebileceği gibi başlangıç durumunda kuru kimyevi köpükle, ilerleyen yangınlarda ise basınçlandırılmış kuru köpükle müdahale edilmesi gerekmektedir. Basınçlandırılmış kuru köpük yüzeye yapışarak hava ile teması kesmekte ve malzemeleri de soğutmaktadır. Eğer yangın batarya bölgesinde ise yine D tipi kimyasal kuru toz kullanımı tavsiye edilmektedir” dedi.
“Eksi 15’in altı ile 40 derece üzerinde şarj etmeye çalışmak yangına sebep olabilir”
Bataryaların eksi 15 derecenin altında ve 40 derece üstünde şarj edilmeye çalışılmasının potansiyel yangın riski oluşturduğunu söyleyen Varol, “Normal bir batarya sistemi, kendiliğinden yanma olasılığı düşük olsa da aşırı çalışma koşulları veya beklenmeyen olaylar sırasında dışsal termal, mekanik ve elektriksel etkilere karşı savunmasızdır. Li-ion bataryalar eksi 15’in altındaki veya 40 derecenin üzerindeki sıcaklıklarda performans düşüklüğünün yanı sıra şarj edilmeye çalışıldığında potansiyel yangın riskini arttırmaktadır. Elbette bu tip kazaları önlemek için yeni nesil araçlarda ‘BMS’ diye adlandırılan batarya yönetim sistemi mevcuttur. Bu sistem doğru çalışıyor ve batarya hücrelerinin muhafazası sağlıklı ise risk en aza indirgenmiş olacaktır. Bataryanın termal kaçağı ve koruma stratejileri üzerine yapılan çok sayıda çalışma bulunmasına rağmen batarya yangını bastırma ve söndürme teknolojileri üzerine yapılan çalışma sayısı oldukça sınırlıdır. Ancak bu kısıtlı çalışmalar Li-ion batarya yangınlarının söndürülmesinin zor olduğunu, büyük miktarda söndürücü madde gerektirdiğini ve yeniden alev alabilme potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir” ifadelerini kullandı.
“Yangını söndürmenin en etkili yolu D tipi kimyasal kuru toz”
Elektrikli araç yangınlarının söndürülmesinde en etkili yolun D tipi kimyasal kuru toz olduğunu söyleyen Süleyman Varol, “Li-ion bataryası yangınlarını söndürmenin en etkili yolu D tipi kimyasal kuru toz ile söndürmektir. Yangın söndürüldükten sonra da lityum-iyon pilleri soğutmak için su kullanılabilir. Soğuk su kullanarak pillerin aşırı ısınması engellenebilir. Eğer yanan bir elektrikli araçsa ve durum müsaitse acilen ilk olarak güç kesilmelidir. Bu durum yangının büyümesini de engelleyecektir. Sonrasında standart bir araç yangınında izlenen prosedür izlenebileceği gibi başlangıç durumunda kuru kimyevi köpükle, ilerleyen yangınlarda ise basınçlandırılmış kuru köpükle müdahale edilmesi gerekmektedir. Basınçlandırılmış kuru köpük yüzeye yapışarak hava ile teması kesmekte ve malzemeleri de soğutmaktadır. Eğer yangın batarya bölgesinde ise yine D tipi kimyasal kuru toz kullanımı tavsiye edilmektedir” dedi.