Hasyüncü Tv Kayseri'de canlı olarak yayınlanan programda TV Kayseri Genel Yayın Yönetmeni Ömer Faruk Hamurcu'nun eski başkan Tahir Nursaçan ve Yönetimi ile ilgili sorulara ise zehir zemberek açıklamalarda bulundu.
12 yıl hiç yaşanmamış
Hasyüncü: Organizeyi genişlettiğimizi biliyorsunuz, 2 milyon 200 bin metre bedelsiz arsa verdik, bir günde de 139 temel attık. Bu dünya rekoruydu, Ama ne yazık ki üzülerek söylüyorum organizenin 40 yıllık kitabında 12 yıl hiç geçmiyor. 40 yıllık kitap bastırdı bundan önceki yönetimdeki arkadaşlar, 12 yıllık hizmetler yok bu kitapta, 139 temeller varya hiç bunlar yok, 12 yıl hiç yaşanmamış organizede. Arıtma, GES projesi, dağ yolunun açılması, 2 milyon 200 bin metre bedelsiz arsa verilmesi, Hacılar’ın bataklıktan kurtulması hiç yok onlar. Biliyorsunuz 2 milyon 200 bin metre bedelsiz arsa verdik. Bugün ki rakamı 4 milyar lira, yani eski 4 kat trilyon eder. Ve böylece yatırımın önünün açtık. Yatırımı biz değil ülke adına yaptık ve çalışan sayımız 20 binden 60 bine geldi. Şu an organizede bir metre yer yok. İncesu OSB’ye gittik. İncesu OSB’de de bulmasak belki Niğde’ye gidecektik, Niğde’de davet etti. Netice de ülkeye yatırım yapıyoruz. Kayseri olmuş veya Niğde bizim yeter ki ülke geneline yatırım yapmak arzumuzdan kaynaklanıyor.
Allaha şükür organizede GES projesi, okul projesi ne biliyim aklınıza gelebilecek bir çok şeyde imza attık. Ve organizeyi geliştirme arzum nerden geldi diye sorarsanız biz ilk defa 1996 yılında şirket kurma, organizeye yatırım yapma kararı aldığımızda o gün ki organizeye müracaat ettik. Bize arsa lazım dedik. Dediler ki teminat yatıracaksınız ihaleye gireceksiniz. Tahmin ediyorum aradan çok zaman geçti. 40 tane arsa ihaleye çıktıysa 240 tane ihaleye giren var ve fiyatlarda artmıştı. O zaman aklıma geldi demek ki dedim Kayseri’de sanayicinin önünü açarsak yatırım yapmak isteyen çok dedim. Allah’a şükür Allah nasip etti organizeyi genişlettik. 2 milyon 200 bin metre bedelsiz arsa ve sanayicinin önünü açtık.
Çokları biliyorsunuz bazen muhalefet yapmak adına, affedersin sokak hayvanlarının resmini çekerek işte hayali temeller, yok efendim boş hangarlar yok şunlar. Organizede şu an 1 metre yer yok. Hepsi birleşti. O zaman zaten Hacılar’ın alt yapısı yoktu. Hacılar bölgesinde zaten bakanlık bize rica etti şunu alın da nolur artık şu şeyden kurtaralım. Niye dereye akıyordu yani. Kanalizasyon yok artıma yok. Hacılar Belediyesi’nin dar imkânlarından istifade ediyorlardı. O gün hacılar bölgesi diyelim ki 10 lirayken, organize sanayi 40 liraydı. Bugün belki ora 2 bin lira ederken bura bin beş yüz lira edecek. Yani daha dağ yolunda, ana yolun üzerinde, alt yapısında hiçbir eksiği olmayan pırıl pırıl bir organize. Hele mesela su problemini, 25 bin tonluk su deposu yaptık. Buna rağmen eğer siz iyi niyetle çalışırsanız Allah önünüzü açıyor.
Kim ödeyecek bu kadar borcu?
Birçok engelleri aştık ve sonunda kasada da 40 milyon dolar bıraktık. Yani 100 milyon lira, dolar 2.5 lira. 100 milyon veya bilemedin 39 milyon dolar. En az o kadar da arsa. Bıraktığımız para belli, bıraktığımız arsa belli. Şimdi bunların bıraktığı borç belli değil biliyormusunuz. Organizenin ne kadar borcu olduğunu bu arkadaşların bildiğini zannetmiyorum. Bugün bir yazı okudum, “her şeyi kontrolümüz altına aldık”. Peki Dubai’nin dağ kadar borcu çıkacağını hiç kimse bilmiyor. Organize 1 metre büyümedi. 117 kişiyle çalışan teslim ettik. 300 üzerinde çalışan var, ne olacak bunlar. Çıkarılacaksa bunların tazminatı ne olacak. Bunların ihbarı ne olacak, bunların kıdemi ne olacak, kim ödeyecek? Ben ve benim gibi sanayici ödeyecek. Gelen yönetim ödeyemeyecek bu kadar milyon dolarları kim ödeyecek? Çok büyük tahribat yapıldı organizede. Belki bakan beye söyleyeceğim. Görevden alındı o şahıs ama organizenin içi boşaltıldıktan sonra görevden aldı. 6 yılda yapılan tahribat 12 yılda giderilmez.
Bunun hesabı sorulmayacak mı?
Siz sordunuz bende söyledim fizibilitenin nasıl yapıldığını. Bir tavuk besleyen bile ne kadar yem yedirdiğini, ne kadar yumurta aldığının hesabını yaparken, Dubai’ye 15 milyon dolar harcarken hiç mi hesap yapmadınız. TİM’den aldığım rakamı söylüyorum Ömer Bey, 2019 yılında Kayseri’nin organizenin demiyorum Kayseri’nin tamamen Dubai’ye ihracatı 1 milyon dolar. 1 milyon doların ihracatı kazansa kazansa 50 ila 100 bin dolar kazanır. Peki nasıl 10-15 milyon dolar harcarsınız böyle bir yere. Bunda iyi niyet arar mısınız bunda samimiyet arar mısınız ? Hadi birinin aklı yetmedi, yanındaki diğer sanayiciler, aklı başında olanlar, ya kardeşim biz ne yapıyoruz Allah aşkına kimin parasını kime harcıyoruz. Organize Sanayi Dış Ticaret Şirketi, organize sanayi bölgesi ne üretir ? yani bölge müdürlüğü ne üretir? Hiçbir şey üretmez. Ne ihracat eder? Hiçbir şey ihracat etmez. Peki Dış Ticaret Şirketi ne yapıyor da sen oraya daha en son genel kurulda 10 milyon lira para aktarıyorsun. Bunun hesabı sorulmayacak mı?
Hiç mi vicdanınız sızlamadı?
Teşvik yok şu anda. Biz organize sanayiye sadece yaptığımız arıtmada enerjinin yarısını bize teşvik olarak verdi. Başka da organize sanayide uzun boylu teşvik almadık. Peki bu israf ne ? Bu artık müfettiş raporlarına geçtiği için ben arkadaşlara tabii saygı duyuyorum. Sanayiciler bir vebal vermiş, mutlaka bu vebalin altındalar, bu hesabı sormaları lazım. Bütün ulusal basına da boy boy çıktık. 403 sayfa mı 406 sayfa mı müfettiş raporu var. Savunma Sanayinin danışmanlık ücreti 2.5 milyon lira. O gün ki dolara çevirirsen kaç dolar olduğunu bilmiyorum yani, faturasını gördüm. 2.5 milyon lira danışma, peki böyle bir şey var mı, arsan var mı ? YOK. Fizibiliten var mı ? YOK. Bütçen var mı? YOK. Hiç mi vicdanınız sızlamadı? Hiç mi Allahtan korkmadınız? bu sanayicinin parası, ben kuruş kuruş biriktirdim.
Eşimle, dostumla, komşumla arkadaşımla kötü oldum borcunu öde diye. Ben Ravabere aldığım arsayı bir de utanmadan iftira ettiler camii yeri diye. Camii yeri zaten 15 bin metre yerine orda camii yerine 60 bin metre koymuşuz. Planını yapan biziz. 3 liradan satın almışız ve firmama da her sene yılbaşında fiyat arttırmamıza rağmen ben 7. ayda arttırdım arsa alacağım arkadaşlar dedim. 30 liradan alsam ne olurdu ? Rayiç, günün rayiçinden almıştım. Ama burada şirket, ben bizde çalışanlara da aynı ifadeyi kullanıyorum. Diyorum en büyük vebal kul hakkı. Doğru mu ? Ama kulla iyi kötü helalleşirsin, hakkını helal et dersin, ne istiyorsan veriyim dersin. Ömer Bey senin bende hakkın var ben seninle helalleşebilirim ama kurumla helalleşemem. Kurumda yüzlerce binlerce on binlerce kişinin hakkı var, nasıl helalleşeceğim. Hatta çalışanları da korsan 60 bin kişinin hakkı var orada. Ben 60 bin kişiyi nasıl toplayıpta helalleşeceğim kul hakkıysa. Ben bizim çalışanlara da aynısını söyledim. Arkadaşlar bakın bu kurum kişinin değil kurumun. Kurumla helalleşemezsiniz. Ben organize sanayideki kurumla helalleşemezdim hakkını ödesem.
Elhamdülillah bir ihale almadım, arsa almadım satmadım. Tesis yaptım, yabancı ortağı getirdim. O gün ki şartlarla firmama 1 milyon dolar fark ödettim. Geldiklerinde bir ton hesap ettiler dediler ki Hasyüncü’nün bütün hesaplarını çıkartın, bir şey bulamadılar. 2004 yılında Boydaklara verdiğimiz arsadan dolayı bilmem ne kusur buldular. Peki 2004’ten 2015’e kadar 11 tane genel kurul yapmışız ibra olmuşuz. 11 ibra bizi kurtarmıyor da, en son yaptıkları 18.genel kurulda zaten nasıl ibra edildiği biliniyor, itirazda ettik tam bir senaryoydu. Peki bu kadar şeyi sen, bir şeyle nasıl altından kalkacaksın ibrayla. Biz 11 tane ibrayla, o zaman ki FETÖ’da yoktu. Ya Boydaklar kimdi? Memlekette en fazla yatırım yapan, en fazla istihdamı sağlayan, en fazla üretim yapan , en fazla ihracat yapan, ilk 500’e giren. Bu vesileyle de elhamdülillah şükrediyorum biliyorsunuz bu hafta İstanbul Sanayi Odası ikinci beş yüzü açıkladı firmamız ilk 30’da. Buranın da devreye girmesiyle birlikte önümüzdeki yıllardan itibaren Allah nasip ederse ilk 500’ün iyi bir yerinde olacak. Ve bir yazı da okudum hoşuma gittiği için anlatıyorum, eskiden Anadolu da yatırımlar bundan 20-25 yıl sene evvel, Anadolu Kaplanları dediğimiz ilk bine giren sayı %40’larmış şimdi %70 olmuş Anadolu.
Bu terbiyesizliktir, bu alçaklıktır, bu şerefsizliktir
Anadolu artık üretiyor, anadolu sanayileşiyor. Antep, Konya, Kayseri şurada Niğde artık sanayileşiyor. Dolayısıyla Ömer Bey yani organize sanayide de Allah’a şükür alnımızın akıyla ve aradılar en ufak bir şey bulamadılar ve birde utanmadan, sıkılmadan, arlanmadan, Allah’tan korkmadan iftira ettiler. 50 sayfa haklarında usulsüzlük var, memleket büyükleri devreye girdi diye. Çok ağır yazı yazdım, Bu terbiyesizliktir, bu alçaklıktır, bu şerefsizliktir, Ben bu kadar hizmet ettim ne ise bileyim, cevap yok. Peki ben bunlara hakkımı helal etmeli miyim ? Hadi birini bırak, yanında oturan, dava arkadaşım diyen sanayicilere ben hakkımı helal etmeli miyim ? Hala yok ve kendimi Türkiye’de değil dünyada belkide eşine zor rastlanır , bakanlığa ihbar ettim şikayet ettim. Benim hakkımda iftira var gelin lütfen inceleyin diye. Onda da bir şey yok. Kayseri bunu hakketmedi hele hele organize hiç hakketmedi hele hele ben ve yönetimim hiç hakketmedi. Sadece bu işin dünya tarafı yürüyor, ağır cezada yürüyor, asliye cezada yürüyor, mali şube de yürüyor. Bu, bu dünya tarafı. Öbür dünya da nasıl helalleşeceksin. Benimle ,sanayicilerle, benim yönetim kurumumla, benim ortaklarımla iftira ettiğin, FETÖ damgası vurup ekmeğinden edip sokağa koyduğun o insanlarla. Tabi pek şey değil arkadaşlar çalışıyorlar, o arkadaşlar geri dönmüş onun için de teşekkür ederim. İftira edipte dışarıya koyduğu insanlar. Yeni yönetim tarafından geldiğini duydum, böyle bir duyum aldım, bu vesileyle doğruysa teşekkür ederim. İlk defa gittim.
Sen vergi müfettişi misin ?
Siz ne yaptınız eski yönetim olarak adliyeye kafa tuttunuz, bakana kafa tuttunuz. Sen kimsin ki benden öyleden alıyon diye. Sen kimsin ki Milletvekilleriyle kavgalandın. Onun derdi neydi, insan üzülüyor. Siyaset olmasaydı o genel kurul yapılmazdı, genel kurul öyle geçmezdi. O genel kurulda zaten itirazımızı yaptık vebal bizden gidecek. Peki son genel kurulda yani tek tek sayıldı da onda niye sayılmadı, kabul edenler etmeyenler. Ben leh aleyh demiyorum yani organizede bir şey sorgulanmak istedi dendi ki ya dava açılmış bunların ibra edilmemesi gerektiği söylendi. Ben söylemedim ben genel kurullara da katılmadım. Ama ben hep konuşurken organizeden ziyada yapılan iftiralara cevap verdim, onun hakkında dava açtım. Adam soruyor bende ona soruyorum sattın diyon vergi veriden gidiyor, beni vergi kaçakçılığı ile itham ediyor. Sen vergi müfettişi misin ? ben sordum mu sen ne kadar firmandan vergi ödedin mi ödemedin mi diye. Neyse Kayseri bunları hakketmedi. İnşallah bundan sonraki arkadaşların biraz işi zor, Allah yardımcıları olsun başarılar diliyorum. Ben çok fazla da organize ile ilgilenmeyeceğim biliyorsunuz bazı arkadaşlarımızın isimleri geçti. Şunu burada açıklıkla beyan etmek istiyorum arkadaşlara tavsiyem bu. Bu yönetim ne Ahmet Hasyüncü’nün yönetimi olmalı, bu yönetim ne Bekir Kiracıoğlu’nun yönetimi olmalı bu yönetim ne Ahmet Kürtüncü’nün yönetimi olmalı. Bu yönetim mevcut yönetimin olmalı. Ahmet Bey şöyle diyor Mehmet Bey şöyle diyor yok.
Benim tavsiyem budur.
Ben Mehmet Yalçın’ı bu seçimlerde tanıdım, tabi ben bilmem arkadaşı. Hatta bir yerde tesadüfen kardeşiyle karşılaştım adı Mahmut Sami imiş. Ya ben seninle tanışmak istiyordum iyi oldu isabet oldu dedim. Sen benimle değil abimle tanışacaksın. Yani onu bile ayırt edemedim. Hiç tanımıyorum, iyi arkadaş, değerli bir insan, sanayici , efendi gördüğüm kadarıyla. Sağ olsun onlar bizi ziyaret etti bizde onları ziyaret ettik. Tavsiyem buydu yine aynı şekilde. Ama bir vebal olduğunu onlara da söyledim. Sanayicinin adamı olmalı, sanayicinin adamı olacak. Ömer Bey Orda dediğim gibi yani bir kurum var koskoca bir kurum var. Ben orda yemek yemeye çekinirdim ya. Ben misafirin bir çoğunu kendi firmamda ağırlardım. Yani bunu söylemek çok doğru bulmuyorum ama Ankara’ya OSBÜK toplantısına giderken şoföre para verdim ki yemeği kendi kesemizden yiyelim diye. Niye çünkü biz vakıf adamıyız.
12 yıl hiç yaşanmamış
Hasyüncü: Organizeyi genişlettiğimizi biliyorsunuz, 2 milyon 200 bin metre bedelsiz arsa verdik, bir günde de 139 temel attık. Bu dünya rekoruydu, Ama ne yazık ki üzülerek söylüyorum organizenin 40 yıllık kitabında 12 yıl hiç geçmiyor. 40 yıllık kitap bastırdı bundan önceki yönetimdeki arkadaşlar, 12 yıllık hizmetler yok bu kitapta, 139 temeller varya hiç bunlar yok, 12 yıl hiç yaşanmamış organizede. Arıtma, GES projesi, dağ yolunun açılması, 2 milyon 200 bin metre bedelsiz arsa verilmesi, Hacılar’ın bataklıktan kurtulması hiç yok onlar. Biliyorsunuz 2 milyon 200 bin metre bedelsiz arsa verdik. Bugün ki rakamı 4 milyar lira, yani eski 4 kat trilyon eder. Ve böylece yatırımın önünün açtık. Yatırımı biz değil ülke adına yaptık ve çalışan sayımız 20 binden 60 bine geldi. Şu an organizede bir metre yer yok. İncesu OSB’ye gittik. İncesu OSB’de de bulmasak belki Niğde’ye gidecektik, Niğde’de davet etti. Netice de ülkeye yatırım yapıyoruz. Kayseri olmuş veya Niğde bizim yeter ki ülke geneline yatırım yapmak arzumuzdan kaynaklanıyor.
Allaha şükür organizede GES projesi, okul projesi ne biliyim aklınıza gelebilecek bir çok şeyde imza attık. Ve organizeyi geliştirme arzum nerden geldi diye sorarsanız biz ilk defa 1996 yılında şirket kurma, organizeye yatırım yapma kararı aldığımızda o gün ki organizeye müracaat ettik. Bize arsa lazım dedik. Dediler ki teminat yatıracaksınız ihaleye gireceksiniz. Tahmin ediyorum aradan çok zaman geçti. 40 tane arsa ihaleye çıktıysa 240 tane ihaleye giren var ve fiyatlarda artmıştı. O zaman aklıma geldi demek ki dedim Kayseri’de sanayicinin önünü açarsak yatırım yapmak isteyen çok dedim. Allah’a şükür Allah nasip etti organizeyi genişlettik. 2 milyon 200 bin metre bedelsiz arsa ve sanayicinin önünü açtık.
Çokları biliyorsunuz bazen muhalefet yapmak adına, affedersin sokak hayvanlarının resmini çekerek işte hayali temeller, yok efendim boş hangarlar yok şunlar. Organizede şu an 1 metre yer yok. Hepsi birleşti. O zaman zaten Hacılar’ın alt yapısı yoktu. Hacılar bölgesinde zaten bakanlık bize rica etti şunu alın da nolur artık şu şeyden kurtaralım. Niye dereye akıyordu yani. Kanalizasyon yok artıma yok. Hacılar Belediyesi’nin dar imkânlarından istifade ediyorlardı. O gün hacılar bölgesi diyelim ki 10 lirayken, organize sanayi 40 liraydı. Bugün belki ora 2 bin lira ederken bura bin beş yüz lira edecek. Yani daha dağ yolunda, ana yolun üzerinde, alt yapısında hiçbir eksiği olmayan pırıl pırıl bir organize. Hele mesela su problemini, 25 bin tonluk su deposu yaptık. Buna rağmen eğer siz iyi niyetle çalışırsanız Allah önünüzü açıyor.
Kim ödeyecek bu kadar borcu?
Birçok engelleri aştık ve sonunda kasada da 40 milyon dolar bıraktık. Yani 100 milyon lira, dolar 2.5 lira. 100 milyon veya bilemedin 39 milyon dolar. En az o kadar da arsa. Bıraktığımız para belli, bıraktığımız arsa belli. Şimdi bunların bıraktığı borç belli değil biliyormusunuz. Organizenin ne kadar borcu olduğunu bu arkadaşların bildiğini zannetmiyorum. Bugün bir yazı okudum, “her şeyi kontrolümüz altına aldık”. Peki Dubai’nin dağ kadar borcu çıkacağını hiç kimse bilmiyor. Organize 1 metre büyümedi. 117 kişiyle çalışan teslim ettik. 300 üzerinde çalışan var, ne olacak bunlar. Çıkarılacaksa bunların tazminatı ne olacak. Bunların ihbarı ne olacak, bunların kıdemi ne olacak, kim ödeyecek? Ben ve benim gibi sanayici ödeyecek. Gelen yönetim ödeyemeyecek bu kadar milyon dolarları kim ödeyecek? Çok büyük tahribat yapıldı organizede. Belki bakan beye söyleyeceğim. Görevden alındı o şahıs ama organizenin içi boşaltıldıktan sonra görevden aldı. 6 yılda yapılan tahribat 12 yılda giderilmez.
Bunun hesabı sorulmayacak mı?
Siz sordunuz bende söyledim fizibilitenin nasıl yapıldığını. Bir tavuk besleyen bile ne kadar yem yedirdiğini, ne kadar yumurta aldığının hesabını yaparken, Dubai’ye 15 milyon dolar harcarken hiç mi hesap yapmadınız. TİM’den aldığım rakamı söylüyorum Ömer Bey, 2019 yılında Kayseri’nin organizenin demiyorum Kayseri’nin tamamen Dubai’ye ihracatı 1 milyon dolar. 1 milyon doların ihracatı kazansa kazansa 50 ila 100 bin dolar kazanır. Peki nasıl 10-15 milyon dolar harcarsınız böyle bir yere. Bunda iyi niyet arar mısınız bunda samimiyet arar mısınız ? Hadi birinin aklı yetmedi, yanındaki diğer sanayiciler, aklı başında olanlar, ya kardeşim biz ne yapıyoruz Allah aşkına kimin parasını kime harcıyoruz. Organize Sanayi Dış Ticaret Şirketi, organize sanayi bölgesi ne üretir ? yani bölge müdürlüğü ne üretir? Hiçbir şey üretmez. Ne ihracat eder? Hiçbir şey ihracat etmez. Peki Dış Ticaret Şirketi ne yapıyor da sen oraya daha en son genel kurulda 10 milyon lira para aktarıyorsun. Bunun hesabı sorulmayacak mı?
Hiç mi vicdanınız sızlamadı?
Teşvik yok şu anda. Biz organize sanayiye sadece yaptığımız arıtmada enerjinin yarısını bize teşvik olarak verdi. Başka da organize sanayide uzun boylu teşvik almadık. Peki bu israf ne ? Bu artık müfettiş raporlarına geçtiği için ben arkadaşlara tabii saygı duyuyorum. Sanayiciler bir vebal vermiş, mutlaka bu vebalin altındalar, bu hesabı sormaları lazım. Bütün ulusal basına da boy boy çıktık. 403 sayfa mı 406 sayfa mı müfettiş raporu var. Savunma Sanayinin danışmanlık ücreti 2.5 milyon lira. O gün ki dolara çevirirsen kaç dolar olduğunu bilmiyorum yani, faturasını gördüm. 2.5 milyon lira danışma, peki böyle bir şey var mı, arsan var mı ? YOK. Fizibiliten var mı ? YOK. Bütçen var mı? YOK. Hiç mi vicdanınız sızlamadı? Hiç mi Allahtan korkmadınız? bu sanayicinin parası, ben kuruş kuruş biriktirdim.
Eşimle, dostumla, komşumla arkadaşımla kötü oldum borcunu öde diye. Ben Ravabere aldığım arsayı bir de utanmadan iftira ettiler camii yeri diye. Camii yeri zaten 15 bin metre yerine orda camii yerine 60 bin metre koymuşuz. Planını yapan biziz. 3 liradan satın almışız ve firmama da her sene yılbaşında fiyat arttırmamıza rağmen ben 7. ayda arttırdım arsa alacağım arkadaşlar dedim. 30 liradan alsam ne olurdu ? Rayiç, günün rayiçinden almıştım. Ama burada şirket, ben bizde çalışanlara da aynı ifadeyi kullanıyorum. Diyorum en büyük vebal kul hakkı. Doğru mu ? Ama kulla iyi kötü helalleşirsin, hakkını helal et dersin, ne istiyorsan veriyim dersin. Ömer Bey senin bende hakkın var ben seninle helalleşebilirim ama kurumla helalleşemem. Kurumda yüzlerce binlerce on binlerce kişinin hakkı var, nasıl helalleşeceğim. Hatta çalışanları da korsan 60 bin kişinin hakkı var orada. Ben 60 bin kişiyi nasıl toplayıpta helalleşeceğim kul hakkıysa. Ben bizim çalışanlara da aynısını söyledim. Arkadaşlar bakın bu kurum kişinin değil kurumun. Kurumla helalleşemezsiniz. Ben organize sanayideki kurumla helalleşemezdim hakkını ödesem.
Elhamdülillah bir ihale almadım, arsa almadım satmadım. Tesis yaptım, yabancı ortağı getirdim. O gün ki şartlarla firmama 1 milyon dolar fark ödettim. Geldiklerinde bir ton hesap ettiler dediler ki Hasyüncü’nün bütün hesaplarını çıkartın, bir şey bulamadılar. 2004 yılında Boydaklara verdiğimiz arsadan dolayı bilmem ne kusur buldular. Peki 2004’ten 2015’e kadar 11 tane genel kurul yapmışız ibra olmuşuz. 11 ibra bizi kurtarmıyor da, en son yaptıkları 18.genel kurulda zaten nasıl ibra edildiği biliniyor, itirazda ettik tam bir senaryoydu. Peki bu kadar şeyi sen, bir şeyle nasıl altından kalkacaksın ibrayla. Biz 11 tane ibrayla, o zaman ki FETÖ’da yoktu. Ya Boydaklar kimdi? Memlekette en fazla yatırım yapan, en fazla istihdamı sağlayan, en fazla üretim yapan , en fazla ihracat yapan, ilk 500’e giren. Bu vesileyle de elhamdülillah şükrediyorum biliyorsunuz bu hafta İstanbul Sanayi Odası ikinci beş yüzü açıkladı firmamız ilk 30’da. Buranın da devreye girmesiyle birlikte önümüzdeki yıllardan itibaren Allah nasip ederse ilk 500’ün iyi bir yerinde olacak. Ve bir yazı da okudum hoşuma gittiği için anlatıyorum, eskiden Anadolu da yatırımlar bundan 20-25 yıl sene evvel, Anadolu Kaplanları dediğimiz ilk bine giren sayı %40’larmış şimdi %70 olmuş Anadolu.
Bu terbiyesizliktir, bu alçaklıktır, bu şerefsizliktir
Anadolu artık üretiyor, anadolu sanayileşiyor. Antep, Konya, Kayseri şurada Niğde artık sanayileşiyor. Dolayısıyla Ömer Bey yani organize sanayide de Allah’a şükür alnımızın akıyla ve aradılar en ufak bir şey bulamadılar ve birde utanmadan, sıkılmadan, arlanmadan, Allah’tan korkmadan iftira ettiler. 50 sayfa haklarında usulsüzlük var, memleket büyükleri devreye girdi diye. Çok ağır yazı yazdım, Bu terbiyesizliktir, bu alçaklıktır, bu şerefsizliktir, Ben bu kadar hizmet ettim ne ise bileyim, cevap yok. Peki ben bunlara hakkımı helal etmeli miyim ? Hadi birini bırak, yanında oturan, dava arkadaşım diyen sanayicilere ben hakkımı helal etmeli miyim ? Hala yok ve kendimi Türkiye’de değil dünyada belkide eşine zor rastlanır , bakanlığa ihbar ettim şikayet ettim. Benim hakkımda iftira var gelin lütfen inceleyin diye. Onda da bir şey yok. Kayseri bunu hakketmedi hele hele organize hiç hakketmedi hele hele ben ve yönetimim hiç hakketmedi. Sadece bu işin dünya tarafı yürüyor, ağır cezada yürüyor, asliye cezada yürüyor, mali şube de yürüyor. Bu, bu dünya tarafı. Öbür dünya da nasıl helalleşeceksin. Benimle ,sanayicilerle, benim yönetim kurumumla, benim ortaklarımla iftira ettiğin, FETÖ damgası vurup ekmeğinden edip sokağa koyduğun o insanlarla. Tabi pek şey değil arkadaşlar çalışıyorlar, o arkadaşlar geri dönmüş onun için de teşekkür ederim. İftira edipte dışarıya koyduğu insanlar. Yeni yönetim tarafından geldiğini duydum, böyle bir duyum aldım, bu vesileyle doğruysa teşekkür ederim. İlk defa gittim.
Sen vergi müfettişi misin ?
Siz ne yaptınız eski yönetim olarak adliyeye kafa tuttunuz, bakana kafa tuttunuz. Sen kimsin ki benden öyleden alıyon diye. Sen kimsin ki Milletvekilleriyle kavgalandın. Onun derdi neydi, insan üzülüyor. Siyaset olmasaydı o genel kurul yapılmazdı, genel kurul öyle geçmezdi. O genel kurulda zaten itirazımızı yaptık vebal bizden gidecek. Peki son genel kurulda yani tek tek sayıldı da onda niye sayılmadı, kabul edenler etmeyenler. Ben leh aleyh demiyorum yani organizede bir şey sorgulanmak istedi dendi ki ya dava açılmış bunların ibra edilmemesi gerektiği söylendi. Ben söylemedim ben genel kurullara da katılmadım. Ama ben hep konuşurken organizeden ziyada yapılan iftiralara cevap verdim, onun hakkında dava açtım. Adam soruyor bende ona soruyorum sattın diyon vergi veriden gidiyor, beni vergi kaçakçılığı ile itham ediyor. Sen vergi müfettişi misin ? ben sordum mu sen ne kadar firmandan vergi ödedin mi ödemedin mi diye. Neyse Kayseri bunları hakketmedi. İnşallah bundan sonraki arkadaşların biraz işi zor, Allah yardımcıları olsun başarılar diliyorum. Ben çok fazla da organize ile ilgilenmeyeceğim biliyorsunuz bazı arkadaşlarımızın isimleri geçti. Şunu burada açıklıkla beyan etmek istiyorum arkadaşlara tavsiyem bu. Bu yönetim ne Ahmet Hasyüncü’nün yönetimi olmalı, bu yönetim ne Bekir Kiracıoğlu’nun yönetimi olmalı bu yönetim ne Ahmet Kürtüncü’nün yönetimi olmalı. Bu yönetim mevcut yönetimin olmalı. Ahmet Bey şöyle diyor Mehmet Bey şöyle diyor yok.
Benim tavsiyem budur.
Ben Mehmet Yalçın’ı bu seçimlerde tanıdım, tabi ben bilmem arkadaşı. Hatta bir yerde tesadüfen kardeşiyle karşılaştım adı Mahmut Sami imiş. Ya ben seninle tanışmak istiyordum iyi oldu isabet oldu dedim. Sen benimle değil abimle tanışacaksın. Yani onu bile ayırt edemedim. Hiç tanımıyorum, iyi arkadaş, değerli bir insan, sanayici , efendi gördüğüm kadarıyla. Sağ olsun onlar bizi ziyaret etti bizde onları ziyaret ettik. Tavsiyem buydu yine aynı şekilde. Ama bir vebal olduğunu onlara da söyledim. Sanayicinin adamı olmalı, sanayicinin adamı olacak. Ömer Bey Orda dediğim gibi yani bir kurum var koskoca bir kurum var. Ben orda yemek yemeye çekinirdim ya. Ben misafirin bir çoğunu kendi firmamda ağırlardım. Yani bunu söylemek çok doğru bulmuyorum ama Ankara’ya OSBÜK toplantısına giderken şoföre para verdim ki yemeği kendi kesemizden yiyelim diye. Niye çünkü biz vakıf adamıyız.