Uyku, insan hayatında en temel ihtiyaçlardan biridir; eksikliği ekmek kadar, su kadar, hava kadar insan hayatını olumsuz etkiler. O yüzden, "uykum kaçmadan hemen yatayım" deriz arada. Çünkü bir kaçtı mı, ara ki bulasın. Bilenler bilir onu, yüz koyunda saysan bin koyunda saysan gelmez. Yastığı yatağın dört bir yanında gezdirirsiniz, olmaz. Her saat başı yer değiştirir, tekrar başa dönersiniz, lâkin nafile. Sonra diğer odalara geçersiniz, olur ya belki orada gizlenmiştir uyku. Yok yok! Yerin dibine girdi, bulmak mümkün değil. Ve beş saat sonra ılık süt ısıtmak aklınıza gelir. Duymuşsunuzdur bir yerlerden, ama "ha şimdi geldi gelecek" derken sabaha çeyrek kalmıştır, hoca da ezanı okursa geçmiş ola.
Kimileri de vardır, yastıkla kafa birbirini bulduğu anda direk transa geçerler. Horlama seslerini duyunca irkilirsiniz, ne ara geçti uykuya, ayakta mı başlamıştı diye. O şimdi belki de rüya görüyordur, lâkin siz hala tavanda koyun arıyorsunuz. Uykuya belki de bin kilometre mesafedesiniz. Siz de rüyanızda görürsünüz uykuyu, tabii uyursanız. Uyku ile aranızda bir savaş başlar resmen. Uykunun böyle inat bir yönü vardır. Canım uyku, gülüm uyku, hadi gel ne olursun gel deme ile gelmez. Sonra içinizden tersi cümleler, kelimeler sayarsınız. Hiçbir şey kâr etmez, işlemez.
Horozlar olmasa da şehir hayatında tüm telefon alarmları ötmeye başlar, komşununki de dahil. Ve siz, içinizden uykunun arkasından sayarsınız içinizden bildiğiniz ne varsa. "Ne vardı gelsen, para ile değil ya, herkese gidiyorsun, bir bana mı gelince nazın?" Hepimizin arada yaşadığı böyle bir diyalog uyku ile aramızda.
Gamsız iseniz rahatsınız, uykunuz bol olsun. Kim bilir belki onlar, gündüzleri de uyuyordur, gözleri açık. Ama onlar her halükârda uyumaya alışıktırlar, ayakta veya yatakta. Onları uyandırmak için kırk fırın ekmek mi gerekir bilinmez, de varsın uyusunlar, yormayın kendinizi.
Bütün uyuyanları uyandırmak için bir tek uyanık yeter, sözü boşunadır. Hangi bir uyuyanı uyandırsanız uyanmış gibi yaparlar ve tekrar uykuya dalarlar. Onlar uyumayı severler. Bırakın uyusunlar.