Umduklarımız ve yaşadıklarımız, kimi zaman birbirine zıt renklerdir. Her insan mutlu olmaya hazır doğar, güzellikleri almak için peşin peşin. Her güzelliğin kalıcı ve sürekli olduğunu hayal eder.
Dikenli taşlı yollar, inişler çıkışlar, karanlıklar, sözün bittiği yerler yoktur hayatında. Hayatı pembe bir yoldan leylak bahçesine uzanan bir yolculuk gibi düşünür.
Ta ki ayağına taşlar takılmaya, dikenler batmaya başlayana dek. Hayatın kendisine taktığı engeller sıklaştıkça, yolun çok da pembe olmadığı gerçeğini görür. Bu yol düşe kalka gidilen bir yolmuş meğer. Hayatın engellerine karşı, kimilerinde öfke, kimilerinde bezginlik oluşur. Neden ben der, neden hep ben çoğu zaman ben... Oysa kötü bir insan değildir kendince, belki de gerçekten değildir.
Dünyayı parmağında oynatan kişilerin düşmeden kalkmadan yürümeleri dikkatini çeker, bunda bir terslik var diye düşünür. Ben de mi öyle olmalıydım, düz yolda dikkatlice yürürken bu düşüş neyin düşüşü? Bu koşar adım takılmadan yoluna devam edenler arasında gelgitler yaşar. Oysa her şey görünenden ibaret değildi. Her şeyin bir de görünmeyen yüzü vardı, gözle görülmeyen, ruhen hissedilen, bakmakla görmek arasındaki farkı gibi...
Koşar adım gidenler, belki de ben diyenlerdi sadece, ben gerisi bana ne hikayesi. Sen durmadan düştün, takıldın, kalktınsa belki de başkalarının yükünü yüklendiğin içindir, kim bilir. Empatinin dozunu yükselterek, yüreğine koyduğun acılardı belki de önündeki taşı görmene engel olan. Belki de sen kendini arkaya atmış, gelene geçene "geç" dediğin içindir.
Çok kim bilir, vardır kim bilir... Onları bir kenara koyup gerçeği görmenin zamanıdır belki de. Arka bahçeyi görmek için diğer pencereden bakmak gibi. Tüm bunlar ruhunun gelişimine, yükselmesine katkı sağlamak için önüne konmuş taşlardır belki de. Senin düşüş zannettiğin, zorluk zannettiğin, ceza zannettiğin, mutsuzluk zannettiğin, gücüne güç katman içindi. Zannediyor musun ki önündeki taşlar sadece engel olarak kondu, sadece senin burnunu yere sürtmek için kondu? Koşarak bir yere varmaya çalışanların senden güçlü ya da aradıklarını bulduklarını mı zannedersin? Kolaylığın içinde kaybolmaktansa, zorluğun içinde kendini bulmaya ne dersin?
Yükselişe kolaylıkla, çabasız varmak değer katar mı kazanıma? Mükâfatlar zorluklar içinde gizlidir. Sana sunulan zorlukların içindeki yükselişi gör, içindeki manayı fark et ve kendine "iyi ki varsın" diyerek sarıl. Her şey içindeki seni, içindeki hazineyi çıkarmak içindi.
Ve hayat, her şeye rağmen güzel. Hep birlikte güzel günlere, sevgiyle...
Bu felsefe hayatı çözümlemiş insanın ulaştığı seviyedir. Mutluluk makamı. Kaleminize sağlık Aynur.
Teşekkür ederim Şeneser hanım
Yüreğinize sağlık Aynur hanım. Güzel bir yazı.
Teşekkür ederim Mükremin bey
Güzel bir yazı. Yüreğinize sağlık Aynur hanım.