İnsan karakterine göre mi arkadaş seçer, yoksa kaderine göre mi yol alır?
Bir sürü soru işareti kafamda dönerken, şu sözü hatırlıyorum:
"Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim." Arkadaşlar hayatımızın önemli alanlarında nasıl bir etkiye sahip diye düşünüyor insan, hele ki gençlerimiz, çocuklarımız üzerinde. Sanal dünyanın insanlar üzerindeki olumsuz etkileri insanları bu kadar etkilerken, bencil, maneviyattan uzak, sadece kişisel zevklerin, mutlulukların diğer insani duyguları körelttiği şu devirde insan kendine sormadan edemiyor: "Bu gidiş nereye?" diye.
"Eğitim ailede başlar, okulda devam eder." sözünü, okul önlerinden geçtiğim her an hatırlarım.
Öyle ki içim cız ederek, hele ki öğrencilerin dağıldığı saatlere hiç denk gelmek istemem. Sözde eğitim almaya gelen bu gençlerin ağızlarında eğitim dışında her şeyi duyabilirsiniz. Eğitilmemiş, eğitilememiş olduklarını ne ailede ne okulda yeterli olmadıklarını görürsünüz, bir an önce yanlarından uzaklaşmak istersiniz. Erkek, kız fark etmeden ağızlarında küfürler uçuşur, iğrenç sözler, saçma sapan hareketler. Onların yerine sizin yüzünüz kızarır, siz mahcup olursunuz, kendinizi suçlu ve pisliğin içine düşmüş gibi hissedersiniz.
Ama onlar utanmaz. Onlar her şeyi biliyor, çünkü onlar internet bebesi, bilgiyle donanımlı mükemmel çocuklar. Küfür dediğin nedir ki onlar için? Nerede o eski saygılı gençler, çocuklar? Kim kirletti bunları? Ya da nasıl temizlenir? Saygının boşaltıldığı ama kalabalığın iç içe olduğu, sırtlarındaki çantanın içinde bilgi mi yoksa kir mi olduğu belli olmayan ne çok genç var.
Tabii bunun okulla bir ilgisi yok. Bunların eğitilmiş halleri buysa, eğitilmemiş hallerini insan düşünmek istemiyor.
Çıkış saatine denk gelmedim, yürüyüşümü sakin yapayım diye sevinemezsiniz, çünkü ağızlarındaki o küfürleri okul bahçe duvarlarının üstüne de sıralamışlardır. Yalnız yürüyorsanız şanslısınız, yanınızda biri varsa siz yazmışsınız gibi yine utanmaya mahkumsunuz.
Yani sözün kısası, ailede başlayan yeterli mi olmamıştır, yoksa okuldaki mi yetersiz kalmıştır, ya da arkadaşlarının etkisi daha mı etkili olmuştur üzerlerinde? Üzüm üzüme baka baka karardıysa, bu üzümleri önce kim kararttı? Çürük elma yanındakini de çürütür endişesi içinde insan ne olacak halimiz, ne olacak bu gençlerin hali? Memleket bunlara mı emanet edilecek şimdi diye düşünmeden edemiyor...
Yürekten kutluyorum aynur.kanayan yarayı nede güzel ifade etmişsin.çook üzüldüğüm etkilendiğim bir konudur.hayatlarının en güzel çağında ,salkım salkım tat vermek yerine kararan canlar.
Teşekkür ederim Meralciğim gerçekten insan üzülüyor