Merhabalar… Ben Demet Özden, Gastepress’in bu sayısından itibaren her sayıda sizlerle bu köşede buluşacağım. Farklı sektörlerden, farklı çalışma alanları ve branşlardan uzmanlarla sohbetlerimi, sizlerle paylaşacağım ve hep beraber fikir edineceğiz. BİR FİKRİMİZ OLSUN yazı dizisinin ilk konuğu; Psikolojik Danışman Ahmet ERTAŞ.
Ahmet Bey öncelikle bize bu imkanı verdiğiniz için teşekkür ederiz. bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?
Merhaba hoş geldiniz. 1984 Kayseri doğumluyum. İlk, orta ve lise eğitimimi Kayseri’de tamamladıktan sonra üniversiteyi Adana’da, Çukurova Üniversitesinde okudum. 2006 Çukurova Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümü mezunuyum, on yedi senedir de psikolojik danışman olarak çalışmaktayım. Evli ve iki çocuk babasıyım. Uzmanlık alanlarım, EMDR Terapisi, Aile ve Çift Danışmanlığı, Çocuk ve Ergen Danışmanlığı ve Sınav Kaygısı.
Ahmet Bey, sizinle anne baba tutumlarının çocuklar üzerine etkileri hakkında genel bir sohbet etmek istiyorum. Bu konuda bizlere neler söyleyebilirsiniz?
Aslında bugünkü konumuzu İYİ NİYETLİ KÖTÜ YÖTEMLER başlığı altında toplayabiliriz. Anne babalar çocuklarında olumlu davranışlar geliştirmek adına, bazı müdahalelerde bulunurlar. Fakat bu müdahaleler her zaman olumlu sonuçlar doğurmaz.
İlk tavsiyem babalara. Yapılan araştırmalara göre, babaları ile fazla vakit geçiren çocukların, duygusal zekâlarını kullanma oranı daha yüksektir. Artık günümüzde, hayat içerisinde başarılı ve mutlu olmanın yolu sosyal ve duygusal zekâdan geçiyor. Bunun anahtarı da babalarda. Çocuk yetiştirmekte en kilit nokta anne babanın aynı dili kullanmasıdır. Birinin evet dediğine, diğeri hayır diyorsa, çocuk, zamanla kimden ne için izin isteyeceğini anlıyor ve tabiri caizse ailenin anahtarını eline alıyor.
Anne babalar derse yönlendirmeye sizce nereden başlamalı?
Evdeki sorumluluklardan başlamalı. Yaşına uygun sorumluluklar verilmeli. Çünkü sorumluluk kavramı, ailede başlayan ve hayata aktarılan bir kavramdır. Yatağını toplamayan, ev temizliğine yardım etmeyen, annesi ile yemek masasını toplamayan çocuk, okuldaki ödevlerini de umursamıyor. Veya sınava hazırlanma konusuna da gerekli sorumluluk bilinci ile yaklaşmıyor.
Çocuk yetiştirirken en işe yaramayan cümleler nelerdir?
‘Bizim zamanımızda…’, ‘Sendeki imkânlar bende olsaydı…’ veya ‘Ben senin yaşındayken…’ ile başlayan cümlelerdir. Çocukları anlamadığımızı bundan daha iyi anlatan cümleler olamaz. Çünkü bu cümleler 1990’lar ile günümüzü aynı kefeye koymaktır. Ki bu da çok etkisiz bir durumdur. Çocukları anlamadığımızı bundan daha iyi anlatan cümleler olamaz. Çünkü bu cümleler 1990’lar ile günümüzü aynı kefeye koymaktır. Ki bu da çok etkisiz bir durumdur.
Çocuklara yapılacak en kötü davranış nedir?
Kesinlikle kıyaslama yapmak! Hepimizin nasıl kaşı gözü farklıysa, kapasitelerimiz de farklı. Bizim amacımız, çocuğumuzun kapasitesinin en iyisini yapmasıdır. Arkadaşın kaç aldı? Bak o şöyle yapıyor, sen yapmıyorsun gibi sözler motivasyon artırmak amacıyla yapılsa da, tam tersi, var olan motivasyonu düşürür.
Çocuklarımıza örnek olmadığımız takdirde, anne baba olarak bizler de çelişkiye düşüyoruz. Arkadaşlarına veya öğretmenine karşı nazik olmasını söylediğimiz çocuğumuza, evde öyle davranmıyorsak veya anne baba birbirlerine kaba davranıyorsa, üzgünüm ki söyledikleriniz boşa gitti. Unutmayalım ki çocuklar söylediklerinize değil, yaptıklarınıza odaklanır.
‘Duygusal olarak temas etmediğiniz hiç kimseye tavsiye veremezsiniz’ sözü, aslında sadece çocuklarımızla değil, hayatımızdaki bütün ilişkilerimizde rehber olması gereken sözdür. Çocuğuna sevdiğini göstermeyen, saçını okşamayan, elini omzuna atmayan, onunla maça veya konsere gitmeyen bir anne babanın, sorun çıktığında saatlerce öğüt vermesinin anlamı yoktur.
Hayatın içinde olduğu gibi, aile içinde de adalet kavramı önemlidir. Çocuklarımız arasında veya aile içinde adaletsiz olmamız dikkatlerini çeker. Bir bardağı, çocuk kırsa sakar, anne kırsa nazar, baba kırsa bu bardağın burada ne iş var olmamalı.
Çocuklarımızın akademik kariyerini yönlendirirken en çok neye dikkat etmeliyiz?
İlgi ve yeteneklerine. İnsanın, sevdiği, ilgi duyduğu bir işi yapması, onu daha başarılı yapacaktır. Günümüzde, aileler çocuklarını bir mesleğe yönlendirirken, tek tip ilgi ve yeteneğini sorgulamadan yönlendirme yapmaktadır. Bu da belki ileride iş sahibi ama mutsuz yetişkinler ortay çıkarmaktadır. Zamanında kendilerinin isteyip yapamadığı hedeflere, çocukları üzerinden ulaşmaya çalışmak işlevsel değildir.
Son söz olarak neler söylersiniz?
Çocuklarımızı sevdiğimizi belli edelim ve onlara zaman ayıralım. Sevildiğini anlayan çocuk ŞIMARMAZ, kendini o ailede güvende hisseder.