Merhabalar… Gastepress’in bu sayısında BİR FİKRİMİZ OLSUN köşemizin konuğu Kids & Mrs. Kaya Anne Çocuk Atölyesi’nin kurucusu olan Ebru Kaya oldu. Konuğumuzla bu yazımızda Anne Çocuk Atölyesi ve etkinlikleri hakkında bilgiler edindik. Keyifli okumalar...
Ebru Hanım öncelikle bize bu imkânı verdiğiniz için teşekkür ederiz. Bize kısaca kendinizden ve Kids & Mrs. Kaya’dan bahseder misiniz?
Ben Ebru Kaya, Kayseri doğumluyum. Evli ve bir çocuk annesiyim. İlk, orta ve lise eğitimimi Kayseri’de, üniversite eğitimimi ise Ankara’da tamamladım. İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunuyum. 14 yıl boyunca Kayseri’nin güzide iki özel okulunda görev aldım. Mesleğimi hiçbir zaman iş olarak düşünmedim. Öğretmenlik bambaşka bir meslek. Klişe olacak ama öğretmenler asla işe gidiyorum demezler, okula gidiyorum derler. Benim için de bu on dört yıl böyle olmuştur. Öğretmenlik mesleğim boyunca yeniliklere ve araştırmaya her zaman açık bir insan oldum. Farklı ne yapılabilir ve ne yapabilirim diye sürekli arayış içerisindeydim. Sadece alan bilgisi üzerine değil çocuk gelişimi de çok ilgimi çekerdi. Öğrencilerim genellikle 5-10 yaş arası çocuklardan oluşuyordu. Her bir öğrencimin akademik gelişimi kadar sosyal gelişimi de beni yakından ilgilendirirdi. İngilizceyi sevdirmek en önemli hedeflerim arasındaydı.
Anne - Çocuk atölyesi açma fikri nasıl doğdu?
Yaklaşık 4-5 yıl önce yani oğlum 1,5 yaşındayken kaliteli zaman geçirebileceğimiz oyun grupları yerleri araştırdım. Katıldığımız birkaç etkinlik de olmuştu ama aradığımı tam olarak bulamamıştım. Sanırım benim için en önemli şey bir insana dokunabilmek, empati ve bağ kurabilmekti. Katıldığımız etkinliklerde oğlumla hiç iletişime geçilmemişti. Ayrıca o yaş grubu bebeklerin uyku saatlerini ayarlayabilecek bir mekan da bulamamıştım. Bir bebek için hatta annesi için de o uyku saatlerinin önemli bir hayli fazladır. Çünkü annelerin dinlenebildiği tek an bebeklerinin uyku zamanlarıdır. Sıcak kahve içebilmenin önemini anneler çok iyi bilirler. O dönem hayalden öteye geçemeyen atölye açma fikrim Aralık 2022’de gerçekleşti. Sanırım doğru zaman gelmişti ki hayallerim gerçek oldu.
Atölyeniz hangi yaş grubuna hitap ediyor ve kimler katılabiliyor?
Atölyemizde 1-6 yaş arası özellikle evde sosyal açıdan nispeten yalnız kalan, sosyalleşme becerisi desteklenemeyen çocuklar için doğru tercih oluyor. Son zamanlarda velilerimden sık sık çocuk doktoru tavsiyesi ile atölyeye başladıklarını duyuyorum. Konuşma gecikmesi yaşayan, sosyal olmayan çocuklarımız için olumlu sonuçlar aldığımız bir süreç oluyor. Bu beni çok mutlu ediyor.
Atölyede ne gibi etkinlikler yapıyorsunuz?
Atölyemizde etkinliklerimiz bebeklerin / çocukların gelişim özellikleri dikkate alınarak planlanmaktadır. Özellikle el ve göz koordinasyonunu geliştirebilecek etkinliklere yer veriyoruz. Her bir atölyemiz toplam bir saat sürüyor. İngilizce şarkı ve tekerlemelerle başlıyoruz. Haftada bir gün gelen öğrencilerim bile artık bu tekerlememizi söyleyebiliyor. O yüzden atölyemizde süreklilik çok önemli. Düzenli gelen öğrencilerimin gelişimini görmek gurur verici. İngilizce tekerlememizin ardından minder köşemizde grup etkinliğimiz başlıyor. Buradaki amacımız bir etkinliği birlikte yapabilmek, yardımlaşmanın ve sosyalleşmenin gerçekleşmesi oluyor. Minder köşemizin ardından her hafta değişen bireysel etkinlikle baş başa kalıyor miniklerimiz. Bu bölümde annelerimizin desteği çok önemli oluyor. Birlikte ortaya bir ürün çıkarmış oluyorlar. Ayrıca dikkat, odaklanma gibi kazanımlara imkân sunuyoruz. Bireysel etkinliklerimizin ardından oyun ve hareket içeren grup oyunumuza geçiyoruz. Yine paylaşmanın ve taktik geliştirmenin önemi çıkıyor ortaya. Müthiş eğlenceli anlar yaşıyoruz bu bölümde. Atölyemiz son olarak da alandaki oyuncaklarla vakit geçirerek son buluyor. Haftalık bireysel etkinliklerimiz genellikle eğlenceli mutfak, sanat, deneyler ve duyusal oyunlardan oluşuyor.
İki ayrı okulda öğretmenlik yaptığınızı söylediniz, neden öğretmenlik kariyerini bıraktınız?
Aslında öğretmenliği bırakmış sayılmıyorum ama esnek mesai imkânım olmayan özel okul öğretmenliğini bırakmış oluyorum. Çıkış noktam tek kelime ile ‘pandemi’ oldu. O dönemde yapmak zorunda kaldığım online ders öğretmenliğinin asla bana göre olmadığını fark ettim. Ben çocuklarımın gözlerime bakamadan, hoplayıp zıplayamadan, zümre arkadaşlarımla paylaşım yapamadan bir öğretmenliği asla hayal etmemiştim. Ayrıca özel hayatıma dönecek olursak uzun süren mesai saatleri oğlumun büyümesine tanıklık yapabilmem için zorlayıcı olmaya başlamıştı. Bu sebeplerden ötürü mesleğime ara vermiştim. Bu süreçte hayallerimi gerçekleştirmek için girişimlere başladım ve atölyemiz ortaya çıktı.
Atölyeniz anne-çocuk atölyesi olarak geçiyor, peki annesiz gruplarınız da var mı?
Aslında ebeveynsiz oyun grubu düşünmüyordum ama böyle bir ihtiyaç ortaya çıkınca Eylül ayında grubumuzu açmayı planladık. Haftada üç yarım gün miniklerimiz bizimle olacaklar. Kreşe hazırlık programımız ilerleyen dönemde çocuklarımızın okula başlama sürecini kolaylaştıracak.
Sizden sonra pek çok atölye açıldı Kayseri'de. Sizi diğer atölyelerden ayıran farklarınız neler? Neden sizi tercih etmeliler?
Samimiyet. Hangi alan olursa olsun benim için samimiyet çok önemli. Zaten atölyeye gelen velilerim ve öğrencilerim en doğal hallerimizle karşılaşıyorlar. Güler yüz ve samimiyet olduktan sonra başarı da kendiliğinden geliyor.
Son olarak ailelere neler söylemek istersiniz?
Atölyede yaptığımız etkinliklerin hepsini evde de miniklerle yapabilirsiniz. Ama etkinlikleri bebeğinizin gelişim sürecini dikkate alarak uygulamanızı tavsiye ediyorum. Her etkinlik her çocuğa hitap etmeyebiliyor. Deneyerek ilgi alanını keşfedebilirsiniz. Atölyede amacımız etkinliği doğru yapıp yapmaması değil bebeklerimizin sosyalleşmesidir. Bunu unutmayalım. Ayrıca atölyemizden sadece öğrencilerim değil anneleri de mutlu ayrılıyorlar. Diğer annelerimi ile tecrübelerini paylaşmak, bebeklerini büyütürken aynı evrelerden geçtiklerini görmek de annelerimize rahat bir nefes aldırıyor.