Şuan, burada bir anket yapma imkânım olsa ve en kutsal meslek hangisi desem muhtemeldir ki listenin üst sıralarını öğretmenlik, hekimlik, askerlik, annelik paylaşırdı. Çünkü dilimize öyle pelesenk oldu.
Peki, kutsal ne demek diye hiç düşünüp sorguladık mı acaba?
Hemen TDK sözlüğüne soralım.
1. Güçlü bir dinî saygı uyandıran veya uyandırması gereken; kutsi, mukaddes, mübarek.
2. Tapınılacak veya yolunda can verilecek derecede sevilen; kutsi, mukaddes, lahut.
3. Bozulmaması, dokunulmaması, karşı çıkılmaması gereken, üstüne titrenilen.
4. Tanrı'ya adanmış olan, tanrısal olan.
Bahsettiğimiz mesleklerin kutsallığına, günümüzde, tanrısallık açısından karar vermediğimiz aşikâr. Peki neye göre mesleklere kutsal ya da değil diyoruz? Kazancına göre mi mesela? Ya da o mesleği icra etmek için verilen çabaya göre mi? Ya da topluma olan etkisine göre mi? Öyle ise topluma olan etkisini neyle ölçüyoruz, parametreler neler?
Mesela, yakın geçmişte Portekiz, Kıbrıs, Almanya'da ve 2000 yılında İzmir ve Ankara’da gerçekleşen işçi grevlerinden dolayı sokaklarda, caddelerde, evlerin önünde biriken çöp yığınları arasında yaşadığınızı ve muhtemeldir ki bu pislikten dolayı sizin ya da çocuklarınızın çeşitli salgın hastalıklara maruz kaldığını düşünseniz, 'çöpçülük' dediğimiz temizlik işçiliğinin de ne kadar kutsal olduğunu idrak ederiz sanırım.
Yahut ailenizle çıkacağınız bir seyahat öncesinde arabanıza güzelce bakım yapan ve güvenle seyahat etmenizi sağlayan usta sayesinde evinize sağ salim döndüğünüzde, o usta tarafından iyi sıkışmış bir civata hayatınızı kurtarmış ya da korumuş oluyor. Peki, bu şekilde hayat kurtarmak ameliyathanede hayat kurtarmaktan daha mı az kutsal?
Devasa makineleri çalıştıran büyüklü küçüklü dişliler vardır ya hani. Hangisi daha önemli olabilir ki? En küçüğünden en büyüğüne kadar bir tanesinin başına bir şey gelse çark dönmeyecek ve sistem bozulacaktır.
Toplumun devamlılığını, özellikle kendi mesleğinin icrasına bağlamak, topluma hizmet eden diğer mesleklere büyük haksızlık olur.
Yüzyıllar öncesinde yaşayan avcı-toplayıcı topluluklardan beri, yaşanan topluluk içinde görev dağılımı her zaman olmuştur. 1900lerde sanayi devrimi ve hızlı nüfus artışına bağlı olarak bu kategorize olma süreci daha da gözle görülür hale geldi ve yakın tarihlerde de belirli konularda uzmanlaşmaların artmasıyla bazı görevler ve icracıları daha da sivrildi. Ancak toplum, bizim iyi olduğunuz konuda bir şekilde hizmet sunduğumuz ve yine iyi oldukları, eğitim aldıkları, öğrendikleri konularda hizmet sunan insanlardan hizmet aldığımız bir yapı. Bu durumda hangi işin yapıldığı önemli değil çünkü her işi yapan insana ihtiyacı var toplumların, o işin nasıl yapıldığı önemli. Bu sebepledir ki, evimize tesisat ustası çağıracakken de çocuğumuzu okula yazdıracakken de anne babamızı hekime götürecekken de işin nasıl yapıldığına bakıyoruz.
Nihayetinde hepimizin birbirimize eşit oranda ihtiyacı var. Bunu asla unutmamalıyız. Ve bu çerçevede meslekleri kutsallık ya da değerlilik açısından değerlendirmemeliyiz.
Ancak günün sonunda hala kutsal sayılabilecek bir meslek var ve onu en iyi şekilde yapmak için her gün emek vermeliyiz: insan olmak...