Herzaman imkansızlıklarüzerine yazdığımız kahramanlık hikayelerimizle övündük ama hiç bir zaman sorgulamadık.
Neden Sarıkamış’ta 90 bin şehit verdik?
Neden Çanakkale’de açlıktan ve hastalıktan kırıldık?
Neden Balkanlarda Yemen’de açlıktan çarıklarımızı yedik?
Neden terörle mücadelede düzinelerce askeri bir çatışmada şehit verdik?
Bu yazıyı yazarken haberini aldığımız yeni bir acı... Yıl 2018 iki askerimizi soğuktan şehitverdik. İnanmakta hepimizin zorlandığı bu acı gerçeği neden yaşadık.
Neden biz düşmanla mücadele ederken ayni zamandahep yokluklarla da mücadele etmek zorunda kaldık?
İlim ve irfan yerine beşikteki çocuğa şeyhülislamlık verdiğimizden olabilir mi?
Sanayi devrimi dünyanın çehresi değiştirirken bizim hala matbaayı tartışmamız olabilir mi?
(Çok gariptir Fatih Sultan Mehmet Hazretleri İstanbul’un kapısına dayandığında Bizanslılar meleklerin kanadı varmıydı yokmuydu onu tartışıyor idi... Aynısını biz yüzyıllarca yıl sonra yaptık)
Yine adalet ve liyakat yerine devrin iktidarının yandaşlarına açılan kadrolar olabilir mi?
Savunmadan sağlığa otomobilden yüksek teknolojik ürünlere kadarüretim için çabalayan müteşebbislerimizi bir şekilde engellememiz olabilir mi?
Uçak fabrikasının kapatılması olabilir mi?
Üretilmiş otomobile benzin koymayıp koca bir umudu sabote etmek olabilir mi?
Yerli üretim yerine Amerika’nın demode silahları ile vatanı savunacağımızı zannetmek olabilir mi?
Bu konuda aklımız daha yeni başımıza geldi.
Maalesef örnekleri çoğaltmak mümkün çünkü yüzyılı aşkındır ciddi hatalar yapıyoruz...
Bu hataları yapanlar bu bedeli maalesef neredeyse hiç ödemedi.ödemiyor da.
Sarıkamış’ta 90 bin şehidin hesabı ödenmedi...
Fatihlerin Kanunilerin vatanına yedi düvelin Çanakkale’de saldırma cesaretini kendinde bulmasına neden olan hataları yapanlar da hesap ödemedi.
Terörle mücadelede 33 askeri korumasız ölüme gönderenler de ödemedi.
Bu bedeli herzaman…vatanın bekası her dara düştüğünde sahne alan kanını akıtan, canını hiçe sayan ve bir an düşünmeden canını veren gariban ahalinin gariban çocukları ödedi… ödüyor.
Çanakkale’nin kınalı kuzuları, Doğu Anadolu’nun 120 yavrucağı, ben onu yokluğunan büyüttüm komutan diyen fakir annenin biricik yavrucağı ödüyor. Sessiz sedasız aramızdan göçüp gidiyorlar. Zaten varlıkları da sessiz idi kimse zaten onları duymuyordu. Birkaç hamasi nutuk birkaç damla gözyaşı sonrası… Sonrası yok… Hatırlayanları soranları yok… Geride kalan aileleri yıkık dökük karanlık evlerine daha da çökmüş karanlıkları ile baş başa…
Şüphe yok ki asıl kurtulan onlar çünkü onlara büyük müjde var…
Biz bu hesapla yüzleşmedikçe bu işin bu başarısızlıklarımızın sebebini sorgulamadıkça asıl felaket bizim başımıza…
Hep biz doğruyuz. Hep bati hep dış mihraklar suçlu idi.
Ama tembelliğimiz adam kayırıcılığımız, bizden veya bizden değilciliğimiz bitmedi gitti... Alttayken hep mazlum üstteyken hep zalim olduk.
Şimdi yeni bir hatayı yapıyoruz... Dünya yeni nesil teknolojiye geçerken akıllı sistemlere, insansız robotik sistemlere geçerkenbize bir yüzyıl daha boyunduruk vurmak üzereykenbiz yine birbirimizi yemekle meşgulüz.
Yine dış mihraklara hesabı kesiyoruz. Hep bilmediğimiz ve bir türlü tanışma fırsatı bulamadığımız ‘’birileri’’ kimse o ‘’birileri’’ suçlu… Hep onlar suçlu…
Hergün kavga hergün gürültü bıkmadık gitti.
Dış mihraklar ve batı Mars’a giderken ne acıdır ki biz 2018’de 100 yıl öncesi gibi bu milletin gariban evlatlarını üşütmekten utanmıyoruz... Şehit veriyoruz...
Ne diyelim... Bilmem ki…
Belki de kendimizle amasız fakatsız yüzleşmeli ve birbirimizle kucaklaşıp barışmalı, aslımıza, kendimize dönmeliyiz.
Bekleyenimiz çok… Biz bilmesek te….
Saygılarımla…
Halil ULUTABANCA
Halil hocam dilinize ve kaleminize sağlık...
Kıymetli doktorum küsmende olsa ayrıntılarını ortaya koyarakkıyaslama imkanını ortaya koymuşum dillerine sağlık yazmaya devam et
Çok güzel bir yazı tüm düşüncelerinize içtenlikle katılıyorum kaleminize, yüreğinize sağlık Halil Bey Allahım böyle acıları işallah bir daha yaşatmasın.
Hocam elinize sağlık .
Eline yüreğine sağlık kardeşim. Bir asker eşi olarak her kelimesine katılıyorum. Başarılar
Bilgi ve akıl dolu, alt yapısı ve doğru tesbitlerle yazılmış bu yazı için tebrik eder, teşekkür ederim. Ellerinize ve kaleminize sağlık...
Teşekkur ederim ... Beğenmeniz onemli..
Halil bey bu kadar net ve özel yazıyı uzun zamandır okumadım yüreğinize sağlık
Halil hocam ellerine sağlık çok tesekkurler