Evet bugün kadınlar günü.
Ellerinde karanfille, sağa sola samimiyetsiz “kadınlar gününüz kutlu olsuncularla” dolacak etrafımız.
Kadınlar çiçektir. Kadınlar böcektir.
Bir günlük bir gösteri.
Masal bu ya.
Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine!
Sonu iyi biten masalların cümlesi.
Ne muradına eren var, ne de kerevetine çıkan. Sokakta bayılana kadar dövülen, tacize uğrayan, yaşama hakkı elinden alınan, çocuklarına hasret bırakılan, her gün korku ile yaşamak zorunda olan kadınlar var.
Çinliler’de bir söz vardır. “Gökyüzünün yarısı kadınların omzundadır!”
Kadınlar gökyüzünü taşır. Yüreğinde acısını, gamını kederini, korkusunu taşır.
Bu kadarına insan dayanır mı?
Diyor ki Yaşar Kemal İnce Memed’de :
“Taş olsam erirdim, toprak oldum da dayandım. Demir olsam çürürdüm, toprak oldum da dayandım.”
Toprak olduk da dayandık. Yürek olduk da dayandık. İnsan ırkının her iki cinsini biz dünyaya getirdik. Doğa bile analıktan yanayken. Kadın ve ölüm kelimelerinin bu kadar yan yanayken, nasıl olur da yaşamaktan kendimizi çekmeye zorlanırız!
Biz buradayız.
Oğullarımıza ve kızlarımıza yaşanabilir bir dünya bırakana kadar,
HEP BURADAYIZ!
Kızkardeşlerim, annelerim, çocuklarım yaşındaki küçüklerim,
Şu göğün altında kendimizi yaratmaya çalıştığımız bu bedenin içindeki tüm kadınlar,
Var olmak için,
Kadınlar günümüz kutlu olsun…
Çok güzel ezetlemişsiniz, anlayanlara