Siyasiler tarafından ‘’ Milli birlik, beraberlik, kardeşlik ‘’ gibi bütünleştirici değerlere vurgu yapmak için bestelenmiş bir türkü dinler gibiyim. Aynı geminin yolcusu olduğumuz bu türküde kaptanımız yerli, bizlerse kaptana yabancı mürettebat gibiyiz.
Siyasiler kendi içinde fikri manada görüş ayrılıkları yaşaya dursun, bizler sade vatandaş olarak ‘’ Tek Devlet Tek Millet ‘’ düsturumuzdan taviz vermeyerek, siyasilerin kutuplaştırma tuzağına düşmemeliyiz.
İktidarından muhalefetine mecliste milleti temsil etmesi gerekenler, birbirlerine değil de sanki millete muhalefet ediyor gibi. Ekranlarda ve meydanda birbirleriyle kanlı bıçaklı olanlar, özelde ne ilginçtir ki! Birbirleriyle can ciğer kuzu sarması oluyor. Peki, has dairede hısım kamu önündeyse hasım olan siyasilerin vatandaşa garezi ne?
Vatandaşının milli ve manevi demokratik haklarını koruyamayan, milleti sefalet içerisindeyken kendileri konfor alanında yaşayan ve en önemlisi de bu ülkenin insanı olarak bizler! Günden güne erirken, onlar! Her geçen gün gücüne güç katıyor ve milletin sorunlarına turist kalıyorsa şayet! Bu durum milletin temsili makamlarının liyakatsiz ve şahsi ikbalciler tarafından ‘’ İşgali ‘’ demektir.
Vatan, millet, dava adına kardeşliği savunanların mecliste, sokaklarda, ekran karşısında birbirlerine karşı olan tutumları malumdur. Hani bizler aynı gemideydik batarsak birlikte batacaktık. Oysaki kardeşlik güvenmek demektir. Güvenmek ise itikat ister. Buda ancak sözle değil, gönülle olur. İktidarla muhalefet birbirlerini hainlikle suçlaya dursun, vatandaşın gönlü kırık ve siyasilere güveni yok.
İşimizin Allah’a kaldığı aşikâr, elimizden gelen tek şeyse dua. Peki, dua etmekle bu vatan ve millet için vazifemizi yerine getirmiş oluyor muyuz? Asla! En azından bu ülke için, milletimiz için, kardeşlik, birlik ve beraberlik için hasbi duygularla şartsız, kuralsız ve plansız bir şekilde birbirimize doğru karşılıklı adım atmamız gerekiyor. Emin olun ki samimi bir şekilde birbirimize doğru atacağımız adım, bizlere aradığımız huzur ve refahı getirecektir.
Tabiri caizse filler tepişirken bizlerin arada ot gibi ezilmesinin hiçbir mantalitesi yok. Hangi görüşten olursak olalım üslubumuza dikkat edelim. Her daim birbirimizin fikrine saygı gösterelim. Unutmayalım ki, ahlak, maneviyat ve ortak değerler doğrultusundaki farklı görüşler bizlere zenginlik katar, ülke ve millet olarak gelişimimizi sağlar.
Ve bilinmesi gereken en önemli şeyse ‘’ Birlikten rahmet, ayrılıktan azap ve zahmet doğar. ‘’