Marmaris’te tatildeydim. Gündüz saatlerinde denizin bir kısmı sahil güvenlik botları tarafından kapatılmıştı. Eniştem vardı yanımda. Sordum; “enişte neden denizin bir kısmını kapatmışlar” diye. O da bana devlet büyüklerinden birisi hatta büyük ihtimalle Cumhurbaşkanı’nın tatilde olabileceğini söyledi. Eniştemden bir nevi istihbarat almıştım(!).
15 Temmuz...
O gün saat 18 sularında İstanbul’a dönmek için otobüse bindim. Her şey normal, sıradandı. Sessiz sedasız ilerliyorduk. Kekimizi yedik, meyve suyumuzu içtik. Genelde uyuklarım otobüs yolculuklarında. -vakit geçmek bilmez çünkü- Arkamdan gelen yüksek tonlu seslere uyandım. Anlamaya çalıştım ne olduğunu. Hemen TV’yi açtım. Sinyal gücü de çok zayıftı, bir gelip bir gidiyordu TV. Saatini tam hatırlamıyorum ama Cumhurbaşkanımız henüz bağlanmamıştı televizyonlara. Hainlerin boğaz köprüsünü kapattığını gördüm. Daha sonra Binali Yıldırım’ın “Bir kalkışma girişimi” söylemini okuyabildim.
∞∞∞∞∞
“Kalkışma girişimi” falan değil BAL GİBİ DARBE idi 15 Temmuz gecesi yapılanlar. Çeşitli teoriler üretiyor bazı yarım akıllılar. Yok self-coup (kendi kendine darbe) imiş. Yok tiyatroymuş. Bunu söyleyenin aklından şüphe ederim.
∞∞∞∞∞
O hain kanlı gecede milletimiz, iradesi üzerine, demokrasi üzerine atılmak istenen toprağı, büyük bir kahramanlık destanı yazarak püskürttü. Bugün başta kahramanımız Ömer Halisdemir olmak üzere, bütün şehitlerimize Allah’tan rahmet, sayısız gazimize şükranlarımı sunuyorum. Rabbim’den böylesine hain, böylesine kanlı bir gecenin bir daha bu milletin başına gelmemesini niyaz ediyorum.
Ama...
Ben bu ülkenin basit, sade bir vatandaşıyım. Ben bu 15 Temmuz gecesini yaşadım. Çok büyük bedeller ödedik milletçe. Üstünden 3 yıl geçmesine rağmen hala sis perdesi aralanmayı bırakın, git gide kalınlaşıyorsa, ben bir vatandaş olarak şu soruları sormayı kendimde hak görüyorum.
1. ADİL ÖKSÜZ NEREDE?
Darbe gecesi çok kısa sürede yakaladığınız, üstünü soyduğunuz, yargıladığınız, ve hemen serbest bıraktığınız, darbenin kilit adamı (haini) Adil Öksüz nerede?
Kendi ellerinizle giydirip, yanına telefonunu bile verdiğiniz Adil Öksüz neden yakalanamadı? Yoksa devletimiz Adil Öksüz’ü yakalamak istemiyor mu?
Daha basit gideceğim. Şimdi bir darbe girişimi olacak. Bu darbenin kilit adamını yakalayacaksınız. Daha sonra serbest bırakacaksınız. Bu adam İstanbul’a gidecek, haberiniz olmayacak. İstanbul’da akrabalarıyla görüşecek, haberiniz olmayacak. İstanbul’dan uçak bileti alacak bundan da haberiniz olmayacak. Adil Öksüz devletin sınırlarından yurtdışına uçacak ondan da haberiniz olmayacak.
Külahıma anlatın onu...
2019 yılında Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir adamı yakalamak isteyecek ve yakalayamayacak öyle mi. Kargalar güler buna.
2. DARBEDEN SAAT KAÇTA HABERİNİZ OLDU?
Bu soruyu özellikle sormak istiyorum. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bu konuda sürekli başka şeyler söyledi. İlk çıktı, saat 16 sularında haberimiz oldu dedi. (Eğer öyleyse neden önlemediniz?) Daha sonra 18 sularında dedi. Daha sonra çıktı 22 sularında köprü kapanınca ters giden bir şeyler olduğunu hissettik dedi. En son da eniştemden öğrendim dedi.
Şimdi, Sayın Cumhurbaşkanımız o günün azizliğinden kaynaklansa gerek saatini tam hatırlamayabilir. Bunu anlarım. Ama darbeyi eniştemden öğrendim demesini anlayamam. Bu ülkede MİT ne iş yapıyor? MİT nasıl olurda Sayın Cumhurbaşkanı’na eniştesinden önce haber veremez? Madem veremedi MİT müsteşarı Hakan Fidan neden hala görevinde (böyle bir darbenin istihbaratını alamıyorsa neyin istihbaratını alacak?) Ayrıca MİT darbeyi Cumhurbaşkanına iletemeyecek ve Recep Tayyip Erdoğan’da onu hala bakan olarak orada tutacak öyle mi?
3. DARBENİN SİYASİ AYAĞINI NEDEN ARAŞTIRMIYORSUNUZ?
Her fırsatta FETÖ’yü temizliyoruz diyorsunuz. Ama yayımlanan KHK’lar ile görüyoruz ki tutuklananların çoğu ya bir uygulamada mesajlaşmış, ya Bank Asya’da hesabı varmış ya da dershaneye gitmiş. Kendi fikrimdir; bu insanların çoğu suçsuzdur. Elbet içlerinde hainler olabilir. Ama siz bir dershaneye gitti, ya da bir bankada hesabı vardı diyerek insanları tutuklayamazsınız, mağdur edemezsiniz.
Bunca masum insanın canını yakmak bir yana CHP ve İP’in “FETÖ’nün siyasi ayağı araştırılsın” önergesine MHP ve bu darbenin hedefi olan AKP grubu olarak nasıl red oyu verirsiniz? Böylesine hain bir girişim, 251 demokrasi şehidimiz, sayısız gazimiz varken hangi mantıkla(!) ya da gerekçe ile bu önergeyi TBMM’den geçirmezsiniz.
4. HULUSİ AKAR
O kara geceye direnen, başında silah varken bile asla taviz vermeyen bir kahraman olarak görülüyor. Ancak Hulusi Akar hiçbir şekilde sorguya çekilmedi. Mahkemeye de gitmedi. Hatta kendisi apar topar Milli Savunma Bakanı yapıldı. Dokunulmazlık aldı. Şimdi hiç kimse, hiçbir mahkeme ona “O gece ne oldu?” diye bile soramıyor. Hulusi Akar’a neden bu kadar güvendiniz?
Darbenin kilit rolü olarak Adil Öksüz gösteriliyor. Adil Öksüz bir sivildi. Ben böyle bir kalkışmanın gerçekleşebilmesi için Adil Öksüz’ün üzerinde askeri bir gücün olduğunu düşünüyorum. Bu kişi Hulusi Akar’dır diyemem ama Hulusi Akar’ı neden sorgulamıyorsunuz, neden yargılamıyorsunuz diye sorarım.
5. BİNALİ YILDIRIM
Bir gün Binali Bey Anadolu Ajansı’na ziyarete gidiyor. Gazetecilerle muhabirlerle buluşuyor. Bir gazeteci “Keşke yapmasaydık, dahil olmasaydık dediğiniz bir projeniz var mı?” diye soru yöneltiyor Binali Bey’e. Binali Yıldırım “ 15 Temmuz Projesi” diyor ve kahkaha atıyor. Neresinden tutsanız elinizde kalır bu durum. 15 Temmuz’un bir proje olduğunu itham ediyorsa bunun da arkasında durulmalı, yok dil sürçmesi ise hangi yüzsüzlükle 251 sivil/polis/askerimizin şehit olduğu böyle bir vaka söz konu iken kahkaha atabiliyor?
Değerli okurlarım yukarıda belirttiğim noktalardan Darbenin siyasi Ayağı, Hulusi Akar ve MİT mevzusuna yoğunlaşmanızı istiyorum. Lütfen sorgulayın.
Şunu belirtmek isterim ki bizler millet olarak bu vatanın savunulmasından asla kaçmayız, topraklarımızdan da demokrasimizden de asla taviz vermeyiz. Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır anlayışı ile silaha da direniriz tanka da direniriz. Ama böyle bir gece yaşandıysa bu ülkede, kimin parmağı varsa, kimin tırnağının ucu değdi ise bu hain plana herkes cezasını çeksin isteriz.
Karşınızdaki öyle basit bir örgüt değildi yazınızı yazarken arkasında güçlü devletlerin oldugu bir istihbarat agı ve bu AG devletin heryerine kanser gibi sızmış durumda koskoca rektörlerin imamı ünv. Karsılarundaki bakkal çıkıyor ve örgüt üyelerinin çogu öğretmen, akademisyen, eğitmen ve adalet mezunu siz bence boyle bir yazı yazarken bu kadar şerefsiz kanı bozuk mankurt beyinlilerin kalleşlik derecesini değilde devleti boyle sinsiler ile ugrasırken neden seffaf olmuyor diye sorguluyorsunuz resmen paşa beyin dediği gibi yazar olarak bu ihtimalleri bilerek suclayıcı sekilde bu yazıyı yazdı iseniz 15 temmuz şehitlerimize ve devlete haksızlık etmiş olursunuz bu oyle basit bir darbe kalkışma değildi tekrar ediyorum profun bakkal olan mahrem imanından komuta aldıgı bir düzende o eğitmenin etkilediği kitleleri düşünün ona göre eleştiri yapın erdogandan başkasıda bu kansızların yaptıgı katliamı durduramazdı milletine güvendi ve biz onu devletine küsmeye vatndaşlarolark yanlız bırakmadık
Bu arada benim darbeci ve fetoculerin serefsizlik adilik kalleslik derecesinden zerre suphem yok.Neyini sorgulayim bunun.Benim suphem devletin seffaliginda.Tabiki de sorgulayacagim
Benim yazımda Tayyip Erdogan adı geçmiyor.Ben devlete sordum bu soruları,Sayın Cumhurbaşkanımıza değil ki.Siyasi ayagi neden arastirilmiyor diyorum.Hulusi Akar neden sorgulanmiyor,devlete darbenin istihbaratini veremeyen Hakan Fidan neden hala Mitte.Adil Öksuz nasil elini kolunu sallaya sallaya çıkti.Bakin ben burada devletten bahsediyorum, hükümetten değil.Ikisi çok farklı kavramlar. Lutfen once devlet ve hükümetin farkını kavrayalim. El insaf, o kadar cok mesele var ki.Hangi birisini yazayim. Sizin mantiginiz aliyor mu, Mit in gorrvi ney? Istihbarst saglamak. Bubadam istihbarati veremediyse gorevini yapamamistir. Bundan neden rahatsiz olmuyoruz halk olarak. Bu katliamla bu darbe ile mucadele edecek olan da Sayin Cumhurbaskanı degil, Turkiye Cumhuriyeti devleti ve bağımsız yargisi olmalidir. Cok uzuluyorum, karsimda dogruya dogru,yanlisa yanlis diyemeyen bir kitle var. Bu yazi hukumeti ya da devleti hedef alan bir yazi da degildir.bu acilari cektiysek devlete sormamiz gereken sorular.
Paşa kardeşime tamam da diyorum; Siyasi ayak deyince neden karşı çıkılıyor. Onun cevabını verebilir misin? Uçtakilerin ne övgüleri vardı vatan hainine. Bir yapmadıkları kalmıştı. Sağır ve kör olamazsınız.
Bir vatandaş için evet ama bir köşe yazarı için hayır... Devlet herşeyi ortaya koymayabilir... Tc kurulduğu günden bugüne neler yaşandı ama birçoğu ortaya konmadı bazen hesaplar gizli halledilir... Devlet olmak böyle birşeydir... Mesela evin reisi baba herseyi ev ahalisine anlatmayabilir... Ancak üstünü kapattığı anlamına gelmez ... 15 Temmuz darbe girişimi de böyledir... Ve köşe yazınızın anlatmak istediği yer ama'dan sonra ki bölüm ve hesap soran bir tavır var... Evet vatandaş hesapta sorabilir devlet bunu vatandaşa aciklamayabilir... Ancak bir köşe yazarı vatandaştan farklı bir gözle bakmalı ve bu hesabı bilmelidir...
Sizden ricam bu konuyu lutfen ikili bir diyaloğa donusturmeyelim. Eger bu konuda konusmak istedikleriniz varsa farkli mecralarda sohbet edebiliriz.
Eger vatandas bir bedel oduyorsa, bu darbe butun Turkiye ye yapilmis bir darbe ise vatandaş da hesap soracak, koşe yazari da hesap soracak. Ayrica yazimin hicbir bolumunde bir hesap sorma veya boyle bir tavir yoktur. Bu ülkenin basit sade bir vatandaşı olarak kafama takılan soruları sordum. Bu sorular sizi neden rahatsiz etti pek anlayamadım doğrusu, bu sorularin FETO culeri rahatsiz etmesini bekliyordum ben oysa ki. Sizi neden rahatsiz ediyor ki bu sorular. Bakiniz, ben burada bir kose yazari olarak tarafsiz, hic bir partinin mensubu olmadan objektif bir bicimde goruslerimi aktariyorum.Sizlere tavsiyem lutfen yazilari okurken partici kimligimizi bir tarafa birakalip ve 15 temmuz gibi kutsal bir konuda ustumuze dusen gorevleri yapalim. Yorumunuz icin tekrar cok tesekkur ederim.
“Kalkışma girişimi” falan değil BAL GİBİ DARBE idi 15 Temmuz gecesi yapılanlar. Çeşitli teoriler üretiyor bazı yarım akıllılar. Yok self-coup (kendi kendine darbe) imiş. Yok tiyatroymuş. Bunu söyleyenin aklından şüphe ederim.... Deyip ama dediğiniz yazı kendi kendini tüketir ve YANLIş yorumlara sebep olur... 15 Temmuz FETONUN HAIN DARBE GİRİŞİMİDİR demek lazım AMA'sız
Degerli yorumunuz icin tesekkur ederim.Yanlis anlasilmaya sebep vermemek adina cevaplamak istedim yorumunuzu.Demek istedigim sudur.15 temmuz alcak,hain kopeklerin fetonun darbesidir.bunda tartisilacak suphe edilecek zerre sapma yoktur."Ama" dedikten sonra kivirma yok,soyledigimden sapma yok. Amadan kasıt evet 15 temmuz darbedir, demokrasiye vurulmak istenen bir zincirdir Ama sadece evet darbedir demek yetmez.Bu darbeyi aciga cikartmak Turkiye Cumhuriyeti vatandasi olarak hepimizin boynunun borcudur.Ama dan sonra gelen cumlemde ...ama ben bir vatandas olarak sunlari sormak isterim diyerek devam ediyorum.Degerli yorumunuz icin tekrardan tesekkur ederim, yanlis anlasilmaya sebep olmayalim lutfen.