Basit bir belediye seçimiydi bu aslında; vatandaş her zaman olduğu gibi sandığa gidecek,elini vicdanına koyacak ve oyunu kullanacaktı ve nihayetinde de başkanını seçecekti.
Ancak siyaseti “geçici bir görev adamı” olmaktan ziyade, koltuklarında kuluçkaya yatıp, bürokrasi zincirlerinin altında paslanmayı bir şeref olarak nail edenler; İstanbul Seçimi’ni bir belediye seçimi olmaktan çıkartıp cezaevinden Demirtaşı sürece dahil edip,içler acısıdır ki bebek katili terörist başı Öcalan’a devletin resmi kurumlarından açıklama yaptıracak kadar yoldan sapmışlardır...Kaçınılmazdır ki Türk Milletii’ne ve Türk Demokrasisi’ne ihanet etmişlerdir.
Aylardır yürüttüğünüzi kirli kampanyanızdaher fırsatta CHP/IP Adayı Ekrem İmamoğlu’nu, terör örgütleriyle ilişkilenirdiğinizi,kirli siyasetinizin doğası gereği var olan acımasız üslubunuzu bir anda unutup, ne oldu da terörist başından medet umacak duruma düştünüz?Nelerden korkuyorsunuz ki terörist başı Öcalan sizler için bir günde yerli ve milli bir lider oldu?Niccola Machiavelli’nin “zafere giden yolda her şey mübahtır” felsefesini bir prensip olarak belirleyen her ideoloji bir gün muhakkak ki kendi ipinde boğulmaya mahkumdur.
Demem o ki;Siyaset bir görev adamlığıdır.Bir hizmet aracıdır.Gidilen yolda ulaşacağınız zafer ,ideolojik ya da bir adamın zaferi değil halkın ve demokrasinin zaferi olmak zorundadır.
O yüzden bırakın teröristlerden medet ummayı,bırakın demokrasinin önüne engeller dikmeyi...
Ülke bekasını şahsi değil,milli algılayın.Size akdedilen görevlerinizi yapın ve zamanı geldiğinde kuluçkalarınızdan kalkıp geri çekilebilecek olgunluğu gösterin.
Metehan Aykut Kartalkayası
Helal olsun ancak bukadar güzel anlatılabilirdi
Daha güzel yerlerde görmek dileğiyle..
çok iyi yazı yine kardeşim başarılar