Gazeteci olmak! Hele hele yerel medyada gazeteci olmak en ağır işçiliktir.
Gazetecilik Batı’dan dünyaya yayılmış bir meslek kuruluşudur. Doğal olarak da gazetecilik etiğini de Batı oluşturmuştur.
Gazeteciliğin ciddi bir geliri yoktur. Geliri reklam ve ilan üzerine kuruludur. Doğal olarak ta piyasası da olmadığı için gazeteler genelde cemaat, tarikat, dernek, vakıf veya şirketler tarafından çıkarılır. Kimsin’in sahibi açıktır, kimisinin ki gizli.
Eskiden yazılı ve renkli medya oldukça kısıtlıydı. Zamanla medya şirketleri artınca insanların seçeneği arttı. Bu da rekabeti getirdi. Gazeteler ve diğer medya yayınları kızışan rekabet sonucunda promosyon işine girdiler. Aslında önemlerini kaybetmelerinin ayak sesleriydi.
Cep telefonuyla birlikte gazetelerin etkisi daha da düşer oldu. Promosyonlar dahi gazeteleri kurtarmaz olmuştu. Bazı gazete sahipleri tarafından devletlerin birikimlerinden pay sahibi almak için şantaj aracı olarak kullanılmaya başlandı.
Dergiler ve gazeteler artık haber niteliğinden çıkıp analiz sayfasına dönüştü. TV’ler yükselmeye başladı. Ama TV ler de bir süre sonra akıllı telefonlara yerini bırakmak zorunda kaldı. İnternetle beraber üretilen uygulamalar; TV, gazete ve diğer medyadan daha fazlasını ve daha hızlısını yapar oldu. Gazeteci ve TV’lerde çalışanlar, video paylaşım sitelerinde kanallar açmaya başladı.
Ancak haber üretmek belirli bir uzmanlık gerektiriyor. Bu hizmeti Aajanslar veriyor. Ajanslar, Batıda Küreselcilerin elinde. Üretilen görsel tüm haberler küreselci ideolojilere hizmet eden haberler üretiyor. Ne isterlerse insanları ona inandırıyorlar.
Türkiye’de ise devletin resmî Anadolu Ajansı var. Ayrıca özel müteşebbislerin kurduğu ajanslar var. Bu ajansların bir kısmı küreselcilerle beraber hareket ediyorlardı. Bir kısmı da cemaatlerin ajansıydı. Başkanlık sistemiyle güçlü hükümetler, küreselci yerli ve yabancı ajansların manipülasyonuna izin vermemektedir.
Gazete çalışanları maalesef çileli kişilerdir. Gazete şirketleri sürekli el değiştirmektedir. Buna bağlı olarak ta ekiple gelen ekiple gitmektedir. Gazete çalışanlarına yönelik sigorta sistemi olmasına rağmen, çok azı bu statüye sahiptir. Ayrıca çoğu sigortasız çalışmaktadırlar. Başka bir yerde çalışan gösterip gazetecilik yapan kişilerin sayısı da hayli yüksek. Haber yapmak bir bakış açısı ortaya koymak demektir. Haberin tarafları görüşü beğenmeyince gazetecilere saldırılar düzenlenmektedir. Ya da patron tarafından kapının önüne konulmaktadır. Durum böyle olunca gazeteciler kelle koltukta çalışan emekçilerdir.
Ayrıca savaş muhabirliği yapan gazeteciler, hayatı pahasına ekmek parası kazanmaktadırlar.
Sonuç olarak gazetecilikte bir kaç kişi oldukça lüks yaşarken diğer kesim çileli bir hayat sürmektedirler.
Artık gazetecilik evrim geçirmiştir. Dijital gazeteler çıkarılsa da eskisi gibi dağıtım basım ve mizanpaj gibi süreçleri yok. Ajanslardan alınan haberlerin dijital ortamda paylaşılma sistemi şu anda etkin. Ancak metaverse sistemiyle dijital gazetecilikte bitecek gibi. Zira nesnelerin internetiyle zaten genel bir canlı yayın sistemine geçilecektir.
Haber kaynağımız olan, 7 gün 24 saat üzerinde çalışan gazeteci emekçi kardeşlerimizin gününü kutluyor, emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum.