Cevheri Güven adında, sözde bir gazeteci hakkında size kısa bilgi vereyim.
Cevheri Güven; Erzurum Doğumlu. Cem Uzan Zamanında Star Gazetesinde staja başladı. Gazi Üniversitesinde İletişim okudu. Kastamonulu FETÖ’cü İş Adamı’nın sahibi olduğu Nokta dergisinde Genel Yayın Yönetmeliğini yapıyorken, dergi kapağında yayınlanan fotoğraf nedeniyle hakkında dava açıldı. Daha sonra tutuklandı. Bir süre sonra yurt dışı yasağı konularak, FTÖ’cü hakimler tarafından tahliye edildi. İnsan kaçakçılarına 18 Bin dolar ödedi. İnsan kaçakçıları tarafından önce Yunanistan’a sonra Almanya’ya kaçırıldı. Alman İstihbaratı ve Sorosçular ile beraber çalışan Cevheri Güven, YouTube’da kendi adına açtığı hesapla sürekli, Cumhurbaşkanına ve Türkiye cumhuriyetine hakaretler etmektedir.
Son yayınladığı videoyu dikkatlice izledim. İddiası AK Partili bazı vekillerin çocukları kurdukları yapim şirketleri aracılığıyla TRT’yi soyuyorlarmış. Basın yayın ve Filim yapımlarına yönelik ilgimden dolayı sektöre aşinalığım bulunmaktadır. Burada elbette kimsenin savunuculuğunu yapacak değilim. Ama bildiğim, sonra da araştırdığım kadarıyla Sorosçular ve Alman İstihbaratı Türkiye’de ne yapmaya çalışıyorlar onu analiz edeceğim.
Alman istihbaratı Türkiye’de, Alman Vakıflarıyla neler yaptığını araştıran Necip Hablemitoğlu’nun FETÖ tarafından suikasta uğradığı ifade edilmektedir.
Çağımızda dizi ve filmlerle nelerin yapıldığını Hollywood’dan öğrendik. ABD, Vietnam’da yenilmesine rağmen kazandığını sanırız. Irak’ta kaybetmesine rağmen kazandığını düşünürüz. Dünyayı hep ABD kurtarır. Uzaylılar hep ABD’ye gelir.
Hindistan(Bollywood), Çin (Hong kong) sinaması Hollywood’a karşı gelişti. Batıyla sürekli mücadele ettiler. Türkiyede sinemayı desteklemek için TRT üzerinden hareket etti. Daha önce Türkiyede sinema sektörü kısmen vardı. Ama sineme tamamen batıdan etkilenmiş, Türkiye versiyonu şeklinde yapımları vardı. Ayrıca sinemayı genelde gayri Müslüm vatandaşlarımız üstlenmiş, Batı kültürel değerleri çerçevesinde sinama yapılarak, toplumun değişim ve dönüşümü sağlanmıştı.
Milli değerlerin sinemaya girmesi ve bir sektör olarak ortaya çıkması için TRT, miğfer kurum olarak belirlendi. Yayımcılar için önemli olan sermaye değil, yayınlayacak kurumdu. TRT Milli yapımlara destek verince, milli belgeseller, diziler ve filmler yapılmaya başlandı. İyi ki yapımı kendisi üstlenmedi. Zira dış yapımlar, dizi ve film sektörünün oluşmasını sağladı. Dizi ve Film sektöründeki sanatsal alt yapı, böylece gayri müslimlerin elinden, Türklere doğru bir geçişi gerçekleştirdi. Bu FTÖ’cülerle Sorosçuları çıldırtıyor.
TRT; Diriliş Ertuğrul ve benzeri dizilerle Reyting rekorları kırarak tekrardan yayıncılıkta öne geçmesini başardı. Hatta kar elde etti.
Gelelim Cevheri GÜVEN’in videosundaki yalanlara. Neymiş? Bozdağ Yapim şirketinin sahibi Mehmet Bozdağ, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın yeğeni imiş. Mehmet Bozdağ’ın amcası olan Rıza Bozdağ Beyi aradım. “Sizin Bekir Bozdağ ile bir akrabalığınız var mı” diye sordum? Rıza Bozdağ, “Bekir Bozdağ ile uzaktan yakından bir akrabalığımız yok. Sadece soyad benzerliği var” dedi. Mehmet Bozdağ’ın TRT ile ilişkisine baktım, beş sezon TRT ile çalışmış, O dönemde TEKDEN Filmle beraber devam etmiş. Sonra Bozdağ Filmi kurarak ATV’ye geçmiş. Yani Cevheri yalanı katmerli atıyor, kendi müşterisine yalan veri üretiyor.
TEKDEN Filmde Anadolu erenlerinin hayatlarını çekiyor. Hacı Bayram Veli’yi ve Yunus Emre’yi TEKDEN filmle öğrendik. Bir çok belgeselle kendimizi tanıyoruz.
Cevheri’ye göre TRT’nin parasını dizi filmlerle TEKDEN Film, Bozdağ Film, Tims&Prodections ve Es Film hortumlayormuş. 2020 yılında TRT’nin bütçesi 4 Milyar 830 milyon Türk Lirasıymış. Bu parayı hortumlayorlarmış. 2013’den beri TRT’nin 10.536 kişi çalışanı var. Bunların maaş ve özlük giderleri de bu bütçenin içinde. 18 TV, 15 Radyo kanalına sahip. Uydu yayını yapıyor. Tüm bu yayınların bütçesi de buna dahil.
Hollywood filmi Avatar’ın yapım bütçesi 280 milyon dolar. Onun Türk Lira karşılığı ise 5 Milyar 40 milyon Türk Lirasıdır. Yani film sektörünün maliyetleri çok pahalı olmasına rağmen, TRT’nin oldukça mütevazi bir bütçeyle çalıştığını görüyoruz.
Sonuç olarak Eylül ayı dizi sezonunun başladığı bir dönem. Dizilerde ve filmlerde, milli değerler işlenmeye başlayınca Sososçularla FTÖ’cüler saldırıya geçti. Seçimler yaklaşıyor. İfşa, algı, dedikodu, iftiralar havada uçuşuyor, uçuşmaya devam edecek. Bu dönem beklenmeyenlerin beklendiği dönem olacak. FTÖ’nün Sorostan olma gayri meşru çocukları, muhalefete bile ters yapıp, bunları araştırmıyorsunuz diye trip atıyorlar.
Bozdağ, Tekden Film ve Es Film gibi yapımcıları tebrik ediyoruz. Millet olarak yanlarında olacağız. Yalanları yatsıya ermeden ortaya çıkıyor.
Selamünaleyküm kardeşlerim esen kalın.
Eline, yüreğine, kalemine sağlık Oktay hocam. Allah senden razı olsun.