Bir ürün üretmek ile onu satabilmek birbirlerinden çok farklı unsurlar. Üretimin kendi dinamikleri vardır mesela; toplam kalite yönetimi uygulamaları, verimlilik için alınan tedbirler, sarfiyatı ve israfı azaltmaya yönelik uygulamalar, yeni teknolojinin üretim süreçlerine entegrasyonu ve benzerleri.
Satış ise, başlı başına ayrı bir serüvendir; önce ürettiğiniz ürünü satın almasını hedeflediğiniz tüketicilerin nerede olduğunu bulmanız lazım. Sonra onları bilgilendirmeniz yani ürününüzü neden satın almaları gerektiğini açıklamanız lazım. Hatta imkanınız varsa satın alma koşullarını onların lehine kolaylaştıran kampanyalar yapmanız lazım. Örneğin; kredine kartına taksit veya uygun koşullu banka kredisi gibi.
Geçtiğimiz günlerde haber ajansları bir haber servis etti. Buna göre üç kamu bankası yerli üretim sıfır otomobil alacaklara düşük faizle kredi sunuyordu. Haber metni şöyle; Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank, Türkiye'de üretilen binek ve ticari taşıtlar için kredi faizini aylık yüzde 0,49-0,69 aralığına düşürdü. Ziraat Bankası, Halkbank ve Vakıfbank tarafından yapılan ortak açıklamaya göre, 3 kamu bankası, bireysel ve kurumsal müşterilerine yönelik tüm alanlarda yaptıkları öncü uygulamalara bir yenisini daha ekleyerek, yerli üretimi desteklemek amacıyla Türkiye'de üretim yapan otomotiv markaları ile iş birliği gerçekleştirdi.
Kampanya kapsamında işbirliği yapılan firmalar ise şöyle;
Binek Araçlar: Fiat, Honda, Hyundai, Renault Mais
Ticari Araçlar: Fiat, Ford, Isuzu, Karsan, Temsa
Buraya kadar her şey çok güzel değil mi? Bence de… Ben de kampanyayı araştırmak ve bilgi sahibi olmak için sırasıyla; Fiat, Renault, Honda’nın internet sayfalarına girdim. Ve bu üreticilerin kampanya sekmelerine tıkladım ve söz konusu kampanyaya ilişkin en ufak bir bilgi kırıntısına rastlayamadım. Sonra arama motorundan kampanya detaylarına baktım. Haberler arasında son dakika bilgisi olarak; Mercedes ve Toyota’nın da kampanyaya katıldıklarını öğrendim. Onların internet sayfalarında da herhangi bir bilgi göremedim. Varsa yoksa üretilen araçlar için test sürüşü formu falan.
Son olarak Hyundai’nin sayfasına göz attığımda İ20 modeli için bir reklam gördüm. İçeriğinde 0,49 faiz oranı ile kredi seçeneği sunduklarından bahsediyordu. Tıkladığımda herhangi bir fiyat bilgisi göremedim.
Şimdi gelelim analizimize;
- Ortada bir kampanya var amacı yerli üretimi destekleyerek elde kalan araçları ihtiyaç sahipleri ile buluşturmak olan.
- Bu sayede stoklar azalacak, yerlerine yenilerini üretmek için fabrikalar çalışmaya başlayacak böylece azalan vardiya sayıları artacak ve ekonomi canlanacak.
- Ancak, kampanyaya katılan firmaların en önemli iletişim kanalı olan web sayfalarında en ufak bir bilgi notu yok ise tüketiciler bu araçları nasıl satın alacaklar.
- Sayfasında ürettiği aracı kamu bankası kredisi ile sattığını ilan eden tek firma Hyundai. O da sanki kampanyaya zorla katılmış da sadece bir modelini zorla kampanyaya sokmuş gibi.
Sahiplenilmemiş bir kampanya başarılı olabilir mi? Ana iletişim kanalları vasıtasıyla 5 N 1K’ya cevap veremeyen bir ürün satılabilir mi?
Yoksa otomobil üreticileri söz konusu kampanyaya hazırlıksız mı yakalandılar? Böyle bir şey olabilir mi? Söz konusu kamu bankaları bu kampanyayı hazırlarken herhalde Fiat ve Renault yöneticileri ile görüşmüşlerdir. Bu bankalar kendi kafalarına göre kredi veremeyeceklerine göre!
Yerli üretime destek olmak amacını taşıyan bir kampanyada Mercedes’in ne işi var? Acaba Aksaray’da üretilen kamyon ve çekiciler mi bu kampanya kapsamında satışa sunulacak?
Görüldüğü üzere, bu yazıda 10 adet soru işareti var, tüketicilerin kafasındaki soru işaretlerini kaldırmak kampanyayı düzenleyen banka ve araç satan firmaların görevi.
Son olarak Hyundai’nin paylaştığı az miktardaki bilgi kırıntısı arasında şöyle bir cümle okudum; “efektif yıllık faiz oranı yıllık %7,5’tir”.
Ezcümle; dünyanın en gizli otomobil kampanyası başladı, yararlanabilmek için bayinizden ısrarla bilgi isteyiniz!