Hokus Pokus

Erdoğan gidecek. Akparti kaybedecek.
Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanı olacak. Altılı masa kazanacak.
Böylece Saadet partisinin oyları artacak!
CHP listesinden göstereceğimiz adaylarımız kazanacak.
20 milletvekilimiz olacak. Mecliste grup kuracağız.
Cumhurbaşkanı yardımcımız olacak. Bakanlarımız olacak.
Ve Saadet partisinin oyları artacak!
Hadi yaaa!
Bu yaşıma geldim. 
Ben böyle bir hokus pokus görmedim.
Bu fikri kim ortaya attıysa, kimlerde buna ooo harika bir fikir dediyse,
İnanın bana, dünyaca ünlü sihirbaz Şankadrabile bunların eline su dökemez.

53 yıl önce yola nasıl çıkılmıştı?

Önce Ahlak ve Maneviyat
Adil ekonomik düzen
İslam birliği …

Yola nasıl devam ediliyor?
İktidara geldiklerinde hedeflerinde bunların hiçbirinin olmadığı
Hatta yapılmasına bile mani olacak kişilerle aynı masada.

Erbakan hoca hep “Biz ve Diğerleri” derdi.
Şimdi neredesiniz?
Diğerlerinin içinde!
Sesli düşünelim. 
Öyle düşünüyorsunuz yada söylüyorsunuz demiyorum.
Ama düşünebilir yada diyebilirsinizki;
“Efendim biz onları kullanıyoruz”
PekiSn. Kılıçdaroğlu da yıllardır iktidar olamamanın verdiği bunalımla,
“Saadet Partisini, Akpartili ve dindar-muhafazakâr kesimin oylarını alabilmek için
adeta bir makyaj malzemesi olarak kullanıyor olabilir mi?”
Bilmiyorum. Sadece soruyorum.
Belki de adam size göre evliyadır.

“İyide Erbakan hoca da CHP ile koalisyon kurmuştu.” Diyebilirsiniz.
Adı üstündeişte koalisyon. 
İttifak değil.
Ayrıca Erbakan hocanın kurduğu tüm ittifaklarda 
çatı her zaman Saadet Partisi oldu.
Diğer taraftan,Erbakan hoca % 11 oy, 48 milletvekili ve 3 senatör
kazanarak parlamentoya girmiş, güçlü bir siyasi partinin genel başkanı olarak, 
kendi şartlarını da protokole yazdırarak kabul ettirmiş, 
kurulacak iktidarın çok önemli ve o olmazsa hükümetin kurulamadığı 
bir koalisyonda bulunmuştur.
Yani CHP, yani Sn. Ecevit adeta Erbakan hocaya mecbur ve mahkûm olmuştur.
Peki, sizin masada hangi argümanlarınız var?
Son seçimde CHP listesinden kazanılmış 1 vekil.
% 1 civarı bir oy potansiyeli.
Birde sürekli söylediğiniz “Bizim özgül ağırlığımız var” argümanı.
Valla Sn. Bülent Arınç ta söylüyordu benim özgül ağırlığım var diye ama
Akıbeti ortada işte.

Diyelim seçim kazanıldı. 
20 milletvekili, cumhurbaşkanı yardımcılığı ve bakanlarınız oldu.
Önce Ahlak ve Maneviyat hedefini,
Daha geçtiğimiz günlerde Lgbt liler için özel dayanışma merkezi açan, CHP li Nilüfer belediyesi 
Ve Lgbt liler için özel düzenleme vadeden, Sn. Kılıçdaroğlu ile beraber mi gerçekleştireceksiniz?
Adil ekonomik düzen hedefini,
ABD ve İngiltere’den helal para bulduğunu söyleyen Sn. Kılıçdaroğlu ve
Geçtiğimiz gün ekonomi konusunda beraber çalışacağını söylediği
Jeremy Rifkin ve Daron Acemoğlu ile beraber mi gerçekleştireceksiniz?

İslam birliği hedefini,
Hiçbir şekilde böyle biramacı olmayan
Her platformda daima AB diyen, AB müktesebatlarına ve
Uluslararası sözleşmelere harfiyen uyacaklarını söyleyen,
Altılı masadaki diğer siyasi parti genel başkanları ile beraber mi gerçekleştireceksiniz?

Eğer seçimi kazanırsanız.
Bu durumda elinizde her zaman eleştirdiğiniz bir Ak parti olmayacak.
Çünkü muhalefette olacaklar.
Bugün bile il ve ilçe başkanlarınızın eleştirmesine dahi müsaade etmediğiniz CHP,
Saadet partisinin hassasiyetlerine ve hedeflerine aykırı bir icraat yapacak olursa
Nasıl eleştirebileceksiniz? Ya da nasıl engel olacaksınız?
Bugün oy potansiyeliniz % 1 ve Milletvekili çıkarma şansınız sıfır.
Bir söylenceye göre,
CHP, size 20 vekil, cumhurbaşkanlığı yardımcılığı ve bakanlık verecek olursa.
Bir sonraki seçimde yine CHP listesine ihtiyaç duyacak olma ihtimalini de göz önüne alırsak.
Böyle mahkûm, böyle eliniz kolunuz bağlı iken yanlışlıklara nasıl dur diyeceksiniz?

Saadet partisi yöneticilerine seslenmek istiyorum.
Hakikaten Milli Görüş’ün hedeflerini gerçekleştirmek istiyorsanız eğer
Bir an önce kendinize gelmeniz lazım.
Ne Millet ittifakı nede Cumhur ittifakı, hiç birinin içinde olmamanız lazım.
Üçüncü ve ayrı bir noktada tek başınıza durmanız lazım.
Tek başına cumhurbaşkanı adayınızı çıkarmanız lazım.
Kendi prensiplerinizi, kendi hedeflerinizi ve kendi çözüm önerilerinizi ortaya koymanız lazım.
Saadet çatısı altında ve liderliğinde katılmak isteyen partiler olursa da buyursun gelsin.
Onlara da tabii ki kapımız sonuna kadar açık demeniz lazım.
Asıl ve en önemli olan ise
Aynen Erbakan Hoca’nın yaptığı gibi
Başta genel başkan Sn.Temel Karamollaoğlu olmak üzere
Tüm genel başkan yardımcıları, Gik üyeleri, il başkanları, ilçe başkanları, kadın kolları ve gençlik kolları olmak üzere tüm teşkilatlar seçim olsun olmasın 365 gün halkın içinde,
il il ilçe ilçe sokak sokak gezmesi lazım.
İl ve ilçe başkanlarını belirlerken teşkilatlarında onayı ile ehliyetli, liyakatli, tecrübeli,
çalışkanve fedakâr kişilere görev verilmesi lazım.
İtiraz edenleri, eleştirenleri hemen şutlamamanız lazım.
Konuşup, anlayıp, dinleyip ikna etmeniz lazım.
Dediğim dedik çaldığım düdük dememeniz lazım.
Başarısız olanları da, genel merkezden başlayarak temsilcilere kadar hızlıca değiştirmeniz lazım.
Kim yaparsa yapsın yanlışa itiraz edip doğrusunu söylemeniz lazım.
Doğru olana da sonuna kadar destek vermeniz lazım.
Misal; Ayasofya, Camii olarak ibadete açıldığında Ak partiye yarar diye 
açılışa katılmamak gibi büyük yanlışlıkları yapmamanız lazım.
Daha dün parti kuranlar bugün % 15 leri, 3 leri, 5 leri, 2 leri görebilmişken
53 yıllık köklü bir geçmişe sahip olan Saadet partisinin 
% 1 lerin altına düşmesine sebep olan sorumlularında bulunması lazım.
Her seçim sonrasında “ne yapalım biz elimizden geleni yaptık. Takdir böyle imiş.”
Diyerek suçu 60 milyon seçmene ve teşkilatlara bulmamanız lazım.
Dünya çapında dev bir siyasi yapı, Milli Görüş ve Saadet Partisi’nin
CHP ye mecbur ve mahkûm olmaması lazım.

Hasılı kelam,
Kendiniz olmazsanız ve 
İzlenen bu siyasi yolda ısrar edecek olursanız
Şunu bilesiniz ki beyler!
Bu şapkadan tavşan çıkmaz.