Ara sıra çarşıya yürüyerek gider,
Cumhuriyet meydanında gezer zaman geçiririm.
Yine öyle bir gün. Biraz dinlenmek için kalenin önüne oturdum.
Yanımda oturan iki kasketli amca aralarında sohbet ediyordu.
“Yav Kemal bizim bu CHP’nin listesi ne olacak?”
‘İnan bende bilmiyorum. Gerçi biz her seçimde 1 vekil çıkarıyoruz zaten. Orada sorun yok nasıl olsa, gerisi de hiç önemli değil, takma kafana, çıksada olur çıkmasada’
“Öyle de belki de ilk defa 2 vekil çıkarma şansımız olacaktı, onu da saadet alacak şimdi”
‘Ben pek ona ihtimal vermiyorum. Biz yine 1 vekil alırız gibime geliyor. Çünkü liste bizim arkadaşları pek memnun etmedi’
“Yani evet etmedi o doğru. Eğer memnun olmayan arkadaşlar, nasıl olsa yine bir vekil çıkarırız diyerek örgüte kızıp İyi partiye yada MHP’ye verecek olurlarsa dediğin gibi yine 1 vekille kalırız.”
“O değilde Kemalcim, hadi 2. sırayı Saadet’e verdinizde, 3.sırayı Deva ya, 4. Sırayı Gelecek partisine neden verdiniz? Garibim Ümit hanımı da 5 e atmışlar iyimi? Hiç Niyazi 10. Sıraya olmuş mu arkadaş?”
‘He yav bende anlamadım onu! Yani her türlü yine 1 e mahkûmuz gibi görünüyor.’
“Kılıçdaroğlu Saadetlilere dua ettirse de cumhurbaşkanı seçilse, değilse seçimden sonra siyasi hayatının sonu olacak.”
‘Evet doğru. Gerçi seçilmese de bundan sonraki seçimlere 80 yaşını buluyor. Bu seçim onun son şansı. Seçildi seçildi seçilmedi bir daha aday olacak hali yokya!’
“Zaten o da seçilmek için masadaki herkese bi ton vekillik mekillik ne varsa dağıttı. Bu seçimde 70-80 vekilde kalırız gibime geliyor. Bari cumhurbaşkanlığını kazansak ta değse!”
‘3 ve 4 te ki Deva ve geleceğin adaylarının hiç vekil çıkma şansı yok. Sence onlar bize oy verir mi?’
“Valla hiç umurumda değil gardaş. Muhabbeti bile insanın içini daraltıyor. Boş ver biz bir vekilimizi alalım işimize bakalım.”
Mevzular derin.
Kalktım.
Zaman zaman Medresenin arkasına öğretmenevi civarındaki bir kafe ye oturur çay içerim.
Yine öyle yaptım. Çay söyledim. Gazetelere bakıyorum.
Yan masada iki genç hararetli hararetli konuşuyor.
“Alper kardeşim bizim liste on numara ben sana diyim.”
‘Evet, bende çok beğendim.’
“Ne yapacazedecez Baki başkanı mutlaka seçtirecez oğlum. Ona göre”
‘Ben sana bir şey diyim mi lan. Bu şehirde en iyi vekil listesi bizde. ‘
“Bence de öyle. İyi düşünmüşler kanka!”
‘1 vekil zaten kafadan her türlü çıkıyor. 2. Sıraya Baki başkanı
3. Sıraya da Adnan başkanı yazdılar ya inan bana on numara oldu.’
“İyi çalışma yaparsak bu sefer 3 vekil bile kazanabiliriz lan!”
‘Kanka! şuşehirde Baki başkan gibi her problem ile ilgilenen başka hangi vekil var ki? Yok ki! Bence tribündeki tüm arkadaşlar oy verir bi kere.’
“Kamyoncularda verir oğlum. Üniversitedeki gençleri de organize ettik mi bu iş tamam”
‘Aynen’
Gençlerin muhabbetini dinlemekten valla gazetede ne okuduğumu bile anlamadım.
Tam 5 çay içmişim. Hesabı ödeyip kalktım.
Hayli yorulmuşum. İstikamet ev.
Ertesi gün Perşembe.
Organize sanayi tarafına gitmek için Cumhuriyet meydanında Tramvay durağındayım.
Benim ev durağa biraz uzak tramvaya binebilmek için cumhuriyet meydanına kadar yürümek zorundayım.
Tramvay ile seyahat inanın otobüsten çok rahat.
Bu sefer arkamda iki bey oturuyor.
Asker emeklisi gibi görünüyorlar.
Belliki keyifleri çok kaçık. Ses tonları hiç de hoş değil.
“Yahu Mustafa! Kazım Yücel’i neden 5. Sıraya yazdılar arkadaş? Ben hiç anlamadım. Bu siyaset çok nankör ya. Adam o kadar çalıştı gayret etti. Kayseride ne kadar sorun var problem var hepsi ile ilgilendi, çözüm üretti. Partiye o kadar pirimyaptırdı. Seçime gelince listedeki hale bak! ”
‘Evet. Ben de çok üzüldüm. Şimdi bu durumda biz 2. Vekili çıkartabilir miyiz bilmiyorum.
Şüpheliyim açıkçası.’
“Bak iddia ediyorum. Kazım Yücel en azından 2 de olaydı o zaman 3 ü bile çıkartabilirdik.”
‘Bu şekilde ancak bir olur. MHP çok akıllı bir sıralama yapmış. Meral abla neden böyle yaptı bilemedim. Aslında çok zeki bir kadın ama yanılttılar heralde.’
Söylediklerinde yerden göğe kadar haklı idiler. Bu tip durumlarda en önemli şey genel merkezin menfaatlerinden daha çok vatandaşın kime ilgi alaka gösterdiği, kimi daha çok sevdiğidir aslında
ama çoğu zaman buna hiç dikkat edilmiyor.
Tramvayda bu muhabbete tesadüf edince aklıma meşhur gazeteci Güler Ruhsar Aktaşgeldi.
Sosyal medyadan hep böyle muhabbetleri aktarır bize.
Özellikle bu günlerde tramvayda muhabbetler hayli fazla, ilgi çekici ve malzeme çok.
Günlerden Cuma.
Hunat camii yan tarafında ayakkabımı boyattım.
Camii önündeki banka oturdum.
Cuma namazı için ezanı bekliyorum.
İki sakallı hacı abi heyecanlı heyecanlı konuşarak geldiler.
Selam verip yanımdaki banka oturdular ama çene durmuyor.
“Hacı abi ne iyi oldu ya şu eski vekilleri yazmadılar ya inan ki çok güzel oldu.Çok sevindim var ya!”
‘Hakkaten iyi oldu hacım. Hulusi Akar’ı iyi düşünmüşler. İsabetli olmuş’
“Hep söylüyorduk ama bizi dinlemiyorlardı. Yukarıdan işlerini halledip gene aday oluyorlardı.”
‘Reis akıllı hacım. Bu sefer eskilerin hiç birini yazmamış. Hep yini isimler.’
“Yiter garibıhtıydıhonlardan.İyi oldu. Eskiler olsuydu 4 bile zor çıkardı. 6 yı bilmem amma şimdi 5 vekili rahat alırız gibime geliyor.”
‘Öyle öyle hacım iyi oldu. Allah bu ChpiyinenHdpiyefırsat virmesin.’
“Ya şu saadetlilere ne dimeli. Ne işiniz var arkadaş sizin CHP’ynenHDP’nig yanında?
Rahmetli Erbakan hocanın kemiklerini sızlatıyorlar inanki.”
‘Allah reis den razı olsun. Onun gayretleri ile seçimleri kazanıyoruz valla.O olmasa işimiz zor.’
“He valla teşkilatlar olduğu gibi yatıyor.”
‘Hadi gah ezan okundu namaza!’
“Hayırlısı Allahtan.”
Şimdi tüm bu muhabbetlere bakıyorumda!
Kayserimizde,
Akpartililer 5 bekliyor.
MHP’liler 3 bekliyor.
İyi partililer 1 bekliyor.
CHP’liler kızgınlıklarından 1 çıkarsa yeter diyorlar. Hatta çok memnun oluruz diyorlar.
Bakalım ne olacak 15 Mayıs sabahını bekleyip hep beraber göreceğiz.