Türklerin tarih sahnesine çıktıkları ilk günden beri kağanlar, hakanlar, komutanlar, padişahlar vs. yöneticileri her zaman halkına ve ordusuna ulaşılması en yukarıda olan en üst seviyeyi hedefe koymuştur.
*Hun Devlet’ inden Teoman; Dağınık bulunan tüm Türk ulusunu sosyal devlet seviyesine getirmek ve tek çatıda toplamak ile,
*Avrupa Hun Devlet’ inden Atilla; Tüm Avrupa’ ya hemen hemen bugün ki şeklini vermek ile,
*Göktürk Devlet’ inden Bumin Kağan; “Türk Oğuz Beyleri, işitin! Üstte gök çökmedikçe, altta yer denizi delinmedikçe, ilini töreni kim bozabilir?” gibi kök salmış sözleriyle,
*Büyük Selçuk Devlet’ inden Tuğrul Bey; Anadolu’yu yurt edinme hedefi ile, -O zamanın şartlarında bu çok büyük bir hayal ama bu güzel iklim, ova diyarını aldı ve başardı.-
*Osmanlı İmparatorluğunun; “Kızıl Elma” cihan hakimiyeti ülküsü,
*Türkiye Cumhuriyeti'’nden Atatürk; Onuncu yıl nutkunda dile getirdiği “Millî kültürümüzü, muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkaracağız.”
Gibi tarihe adını yazdırmış Türk büyüklerinin söz, davranış ve Türk milletine verdikleri hedefleri gibi örneklerini arttırabiliriz.
Bunca köklü geçmiş ile tarihleri dolduran soydan gelen ve dünya merkezi Anadolu’ ya yurt diye yerleşen milletim, konulan hedefleri mi unuttu? Yoksa gelenek, görenek, örfünü unuttu mu?
Dünya düzenini kontrol eden milletim son yüz yılında, halktan beslenmeyen görüşler, basit siyasi çekişmeler, darbeler, terörizm ve geçim derdi ile bunalım yaşamakta. Evet, Geçim derdi. Milletim, yoksulluk, alım gücü yokluğu, geçim sıkıntısı ile oyalatılmakta ve böylece üretime, gelişime ve dünyada oluşan yeniliklere düzene ayak uyduramayıp yeni düşmektedir. Buda bize mutsuzluk, başarısızlık ve geleceğe umutsuzluk vermektedir. Ne bir Müslümana ve ne de bir Türk’ e layık hal davranış ve hak ettiği yaşam değildir.
Bu bir yeniden doğum sancısı, gelişimi sağlayan kuluçka dönemi ise artık sancıyı bitirip geçmişten alınan köklerle, geleceğe verilecek emanet ile en doruğa çıkarılmalıdır. İçerden kırılan yumurtada ki yaşam gibi özünden gelen kanla, köklerden, küllerden hani “Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.” Bu özdeyişteki mesajla tarihe vurduğumuz güç damgamızı yeniden vurmalıyız.
Rahmetli Sakıp Sabancı’nın güzel bir öz deyişi ile bitirmek istiyorum. “İhtiyacımız olan tek şey çalışmak, çalışmak, çalışmak."