Cıngı, Kayseri'nin sanayi şehri kimliğinden ve ekonomik katkılarından bahsederek, son dönemde sanayicilerin ara eleman bulma sorunlarına dikkat çekmiştir. Bu sorunun çözümünde mesleki eğitimin önemine vurgu yapmış ve meslek liselerinin öğrencilere sağladığı iş imkanlarını üniversite mezunlarıyla kıyaslamıştır.Ayrıca, medyanın mesleki eğitimin topluma daha iyi anlatılmasında önemli rol oynayabileceğini belirtmiş ve medya mensuplarından bu konuda destek istemiştir. Mesleki eğitimdeki başarı hikayelerinin paylaşılmasının, mesleki eğitim kurumlarının sunduğu fırsatların ve desteklerin duyurulmasının önemini vurgulamıştır.Konuşmasının bir bölümünde, Kayseri'deki istihdam fuarında 2.010 teknik personelin iş bulduğuna dikkat çekmiş ve 28-29 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilecek olan Mesleki Eğitim Çalıştayı'nın şehirdeki teknik eğitim kalitesini artırmak için önemli bir adım olacağını belirtmiştir.Cıngı'nın sunumu, mesleki eğitimin ülke ekonomisine katkısını vurgularken, gençlerin geleceğe yönelik tercihlerinde mesleki eğitimin önemini anlatmış ve bu alandaki toplumsal algının güçlendirilmesi gerektiğine işaret etmiştir.Yazılı ve görsel medyamızdan da destek bekliyoruz
Medya mensuplarının da mesleki eğitimin topluma anlatılmasında önemli bir rol üstlenmesi gerektiğinin altını çizenCıngı, medyanın meslek lisesi öğrencilerinin başarı hikayelerini paylaşarak, bakanlığın mesleki eğitim öğrencilerine verdiği destekler hakkında bilgi sunarak, mesleki eğitimin ülke ve şehir ekonomisine sunduğu katkıyı vurgulayarak öğrencileri teşvik edebileceğini ve meslek liselerinin imajını daha yükseklere taşıyabileceğini ifade etti.Kayseri’deki İstihdam Fuarında 2.010 teknik personel iş buldu
Konuşmasında Kayseri İstihdam Fuarına’da değinen Milletvekili Cıngı, 200 işletmenin personel bulmak için stand açtığı fuarda toplamda 2.010 teknik personelin kesin işe alımlarının gerçekleştirildiğini vurguladı. Kayseri’de Mesleki Eğitim Çalıştayı 28-29 Haziran’da gerçekleştiriliyor
Valilik ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yürütülen uzun soluklu mesleki eğitim çalışmalarının ardından Mesleki Eğitim Çalıştayı’nın 28-29 Haziran’da gerçekleştirileceğini bildiren Cıngı, sanayi şehri olan Kayseri’de teknik eğitimin kalitesini artırmak için Çalıştaydan çıkacak sonuçlara göre bir yol haritası belirleneceğini söyleyerek mesleki eğitim için Kayseri’den yanacak olan farkındalık ateşinin tüm ülkeye yayılmasını temenni etti. Milletvekili Cıngı’nın konuşmasının tamamı ise şu şekilde;Değerli Basın Mensupları,“Kayseri’de Mesleki Eğitim Çalıştayı -Ülkemiz ve gençlerimiz açısından mesleki ve teknik eğitimin önemi” konulu basın toplantısına hoş geldiniz.Memleketim Kayseri, bildiğiniz gibi M.Ö.2000’lere uzanan bir ticaret merkezi ve Cumhuriyetle birlikte devletimiz tarafından önemli sanayi yatırımlarının yapıldığı, ülkemizin liberal ekonomiye geçişiyle birlikte 1980’lerden itibaren de yüksek ivmeyle sanayileşmiş bir şehirdir. Bugün itibariyle Kayserimiz, elektrikli ev aletlerinden mobilyaya, tekstilden makinaya, çelik kapıdan OVİON cep telefonu üretimine varıncaya kadar çok geniş yelpazede imalat yapan, güçlü OSB’lere sahip bir üretim üssü olarak yaklaşık 2.000 fabrikayla 160 ülkeye ihracat yapmakta ve ülkemiz kalkınmasına önemli katkılar sunmaktadır.Emek yoğun sektörlerin baskın olduğu şehrimizde son yıllarda çalışan bulmak, özellikle ara eleman bulmak, istihdam piyasasında zanaatkar insanlara erişmek çok ciddi bir mesele haline gelmiş, hatta pandemi sonrası dönemde üretimi kısıtlayan ciddi bir engel oluşturmaya başlamıştır. Bu konuda detaylı bir araştırma yapıldığında bu meselenin sadece Kayseri’yi tehdit etmediği, ülkemizde, neredeyse bütün illerimizde ve bütün sektörlerde ara eleman ve kalifiye personel bulma probleminin ciddi boyutlara ulaştığı görülecektir.Bu durum bizlere mesleki ve teknik eğitimin önemini bir kez daha hatırlatmış ve Türkiye’de yıllara dayalı olarak oluşan mesleki eğitim altyapısını kullanarak zanaat sahibi nesiller yetiştirmediğimizde önümüzdeki yıllarda reel sektörün istihdamla alakalı ne denli büyük kaoslar yaşayacağının ve ülkemize ekonomik olarak ciddi zararlar vereceğinin sinyallerini vermiştir. Malumlarınız olduğu üzere, Türkiye'nin ekonomik, ticari ve sosyal gelişimi için mesleki eğitimin yaygınlaştırılması ve kalitesinin artırılması stratejik bir önemi haizdir. Bu nedenle, “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” olarak sloganlaşmış haliyle bu meselenin tekrar ülke gündemine getirilmesi ve mesleki eğitim kurumlarının desteklenmesi gerekmekte ve bu alanda yapılacak yatırımlar, ülkenin geleceği için kritik rol oynamaktadır. Zira son dönemde ülkemizdeki üniversite sayısının da artmasıyla mezuniyet sonrası iş bulma imkanları düşünülmeden neredeyse herkes üniversite okusun, fakülte mezunu olsun gibi bir anlayış yaygın hale gelmiştir. Özellikle 28 Şubat sürecinden itibaren mesleki eğitimde yapılan katsayı haksızlıkları ve teknik eğitimdeki zigzagların açtığı derin yaralar öğrencilerimizi mesleki eğitimden soğutmuş, son yıllarda Milli Eğitim Bakanlığımızın bu sahada yapmış olduğu iyileştirme hamleleri ve desteklere rağmen hala bu yaralar tam manasıyla iyileşememiştir.Bilindiği üzere, mesleki ve teknik eğitim, belirli bir meslekte veya sektörde çalışmak için gerekli becerileri ve bilgileri kazandıran bir eğitim türüdür. Bu eğitim, teorik derslerin yanı sıra uygulamaya yönelik atölye çalışmaları ve işyeri eğitimlerini de içerir. Mesleki ve teknik eğitim, öğrencilerine işgücü piyasasında ihtiyaç duyulan becerileri kazandırarak istihdam imkanlarını artırır ve işsizliği azaltır. Aynı zamanda, işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücünü yetiştirerek ekonomik kalkınmaya da katkıda bulunur.Türkiye'de mesleki ve teknik eğitim, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Ülkemizde mesleki ve teknik eğitim veren çeşitli kurumlar bulunmaktadır. Bunlar arasında mesleki ve teknik liseler, meslek yüksekokulları, MESEM olarak adlandırılan mesleki eğitim merkezleri ve halk eğitimi merkezleri yer alır.Milli Eğitim Bakanlığı'nın yayınladığı verilere göre 2024 yılı Haziran ayı itibariyle Türkiye'de 4.262 mesleki ve teknik eğitim kurumu bulunmaktadır. Bu kurumlarda 1 milyon 629 bin 322 öğrenci eğitim görmektedir. Bu kurumlardaki öğretmen sayılarımız da 130.186’ya yükselmiştir. Son yıllarda özellikle bu okullardaki eğitim standartları, öğretim metotları, laboratuvar imkanları ve teknolojik altyapı çok üst seviyelere gelmesine rağmen farklı birçok sebeple hala istenilen tercih edilme oranlarına ulaşılabilmiş değildir. Türkiye ve Avrupa Birliği ülkeleri arasında mesleki eğitim oranları karşılaştırıldığında ülkemizin bu işe ne kadar fazla odaklanması gerektiği gözler önüne serilmektedir. • Avrupa Birliği ülkelerinde mesleki eğitim programlarına katılım oranları genellikle çok yüksek seyretmektedir. Avrupa Komisyonu'nun verilerine göre, Avrupa'da mesleki eğitim alan gençlerin oranı %60’lar seviyesinde gerçekleşmekte, bu oran, Almanya, Avusturya, İsviçre gibi bazı ülkelerde %70'e kadar çıkabilmektedir.• Türkiye'de ise bu oran AB ülkelerine göre çok daha düşük olup ortaöğretim düzeyinde mesleki ve teknik eğitime katılan öğrencilerin oranı %30’lar seviyesindedir. Daha üzücü olan gelişme ise mesleki eğitim öğrencilerin eğitim aldıkları mesleği mezuniyetten sonra devam ettirme oranı bazı branşlarda %10’un bile altına düşmektedir.Halbuki Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede tam tersi durumun gerçekleşmesi ve sunduğu avantajlardan dolayı velilerin çocuklarını meslek edinmek üzere yetiştirmesi beklenir. Tabii ki bunun altında yatan çeşitli sebepler olmakla birlikte en önemlisi belki de mesleki eğitime yönelik toplumsal algı olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye'de mesleki eğitim, genel olarak akademik eğitimin gerisinde görülmekte, aileler ve öğrenciler, mesleki eğitim yerine akademik eğitimi tercih etmektedirler. Mavi yakalı çalışanların itibarı, beyaz yakalılara göre daha düşük algılanmakta ve bu da mesleki eğitimin cazibesini azaltmaktadır. Fakat ülkemizde üniversite sayısının artmasıyla birlikte reel sektörde meslek sahibi çalışanların önemi ve imajı çok artmış, günümüzde teknik donanımlı insanlar kıyaslamalı olarak gelir açısından da çok iyi bir duruma ulaşmış bulunmaktadır. Örneğin iyi yetişmiş motorcu, elektrikçi, makineci, mobilyacı, terzi, kaynakçı, aşçı, tesisatçı gibi meslek erbapları özel sektörde en fazla aranan insanlar olup gelir seviyeleri de çoğu zaman tatmin edici boyutlardadır.Mesleki ve teknik lise mezunlarının iş bulma oranının daha yüksek olmasına dair bazı argümanları şu şekilde sıralayabiliriz:1. İşgücü Piyasasının İhtiyaçları: Günümüz işgücü piyasası, uygulamalı becerilere sahip ve belirli alanlarda uzmanlaşmış elemanlara büyük ihtiyaç duymaktadır. Mesleki ve teknik eğitim, bu becerileri ve uzmanlığı kazandırmaya odaklanırken, üniversite eğitimi daha genel bir bilgi birikimi sunar. 2023 yılı verilerine göre, mesleki ve teknik lise mezunlarının yaklaşık %85 olan iş bulma oranı %75 olan üniversite mezunlarının iş bulma oranından daha yüksektir. Örneğin günümüzde kalifiye bir tesisatçı, elektrikçi veya makine teknisyeni bulmak her zaman mümkün olmazken üniversitelerin bazı bölümlerinden mezun binlerce kişi iş bulma sıkıntısı çekmektedir.2. Daha Kısa Eğitim Süresi ve Daha Düşük Maliyet: Mesleki ve teknik eğitim, 2-3 yıl gibi daha kısa bir sürede tamamlanabilirken, üniversite eğitimi 4-6 yılı bulmaktadır. Bu da mesleki ve teknik eğitim mezunlarının daha erken işgücü piyasasına girip para kazanmaya başlamalarını sağlıyor. Lisans eğitimine kıyasla mesleki ve teknik liselerin eğitim masrafları da hem devletimiz hem de öğrenci için oldukça düşük olduğundan bu da maddi imkanları kısıtlı olan öğrenciler için önemli bir avantaj sağlıyor.3. Hızlı Kariyer başlangıcı ve Yüksek Maaş imkanları: Birçok mesleki ve teknik eğitim alanında, kariyer basamakları net bir şekilde belirlenmiş olup tecrübe ve liyakat ile hızlı yükselme imkanı oluşuyor. Özellikle alanda uzmanlaşma ve sertifika programları ile maaşlarda önemli artışlar elde edilebiliyor.4. Pratik Deneyimler ve Sektör Bağlantıları: Meslek liselerinde staj ve işbaşı eğitimleri gibi süreçler sayesinde öğrenciler, sektördeki firmaları ve işverenleri yakından tanır ve mezun olduktan sonra iş bulma konusunda avantajlı hale gelirler. Ayrıca mesleki ve teknik eğitim kurumları, sektörle ve işletmelerle sıkı bir iş birliği içerisindedir. Bu sayede mezunlar için iş bulma imkanları artar ve sektöre hızlı bir şekilde uyum sağlayabilirler.5. Girişimcilik ve Kendi İşini Kurma Fırsatları: Meslek lisesi veya mesleki eğitim merkezi mezunları kazandıkları bilgi, beceri ve edindikleri tecrübe sayesinde kendi işlerini kurma imkanına da kavuşuyor. Bu okullarda okuyanlar aynı zamanda uluslararası geçerliliği olan sertifika ve belgeyi de aldığı için birçok meslek lisesi mezunu, kendi atölyesini, servisini veya işletmesini açarak başarılı girişimciler haline gelebiliyorlar.Toplumsal Kalkınmaya Katkı: Mesleki ve teknik liseler, kalifiye ve donanımlı insan gücü yetiştirerek ülkenin kalkınmasına ve gelişmesine katkıda bulunuyor. Mesleki ve teknik eğitim mezunları, üretimde, hizmet sektöründe ve altyapı projelerinde önemli görevler üstlenerek topluma değer katıyorlar.Sonuç olarak:
Çocuklarımız ve gençlerimiz için ilk öğretim döneminde kişisel ilgi alanlarına, becerilerine ve gelecek planlarına göre en doğru eğitim yolunu seçmek durumundayız.
Dolayısıyla mesleki ve teknik eğitim, iş bulma imkanları yüksek, maliyeti düşük, pratik beceriler kazandıran ve geleceğe yönelik birçok fırsatlar barındıran avantajlı bir eğitim sistemi olarak karşımıza çıkmaktadır.Bu vesileyle lise çağına gelmiş ve LGS imtihanı neticesine göre lise eğitimine başlayacak öğrencilerimize tercihlerinde, kendi kabiliyetlerine göre Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerini kesinlikle düşünmelerini tavsiye ediyorum. Teknik personel ve kalifiye uzman insan gücüne olan ihtiyaç her geçen gün artmakta olduğundan mesleki ve teknik eğitim, onlara iş dünyasında yüksek talep gören beceriler kazandırarak, başarılı bir kariyer yapma imkanı sunacak. Mezun olduktan sonra özel sektörde bir teknisyen olarak, bir kamu çalışanından daha fazla kazanç elde edebilecekler. Ayrıca, mesleki eğitim sayesinde edineceğiniz pratik becerilerle, iş hayatına daha donanımlı ve hazır bir şekilde adım atacaklar. Tabii ki burada değerli velilerimize de çok esaslı görevler düşüyor; çocuklarının bir meslek sahibi olması onların gelecekte başarılı ve mutlu vatandaşlar olmaları bütün ebeveynler için büyük önem taşır. Anne babalar çocuklarının vasıfsız bir eleman olarak mezuniyetten sonra iş bulma stresine girmesini, bir sürü imtihana ve mülakata girerek herkesin yapabileceği sıradan işlerde çok düşük gelirle çalışmasını istemiyor, buna mukabil iş piyasasında yüksek talep gören vasıflar edinmesini ve beceriler kazanmasını, dolayısıyla da başarılı ve yüksek gelirli bir kariyer yapmasını istiyorsa, onları meslek liselerine yönelmeleri ve meslek sahibi olmalarını desteklemeleri gerekiyor. Lise mezunu olup üniversite imtihanına giren öğrenci kardeşlerimize de bir meslek edinebilmeleri için Meslek Yüksekokullarının sunabileceği fırsat ve avantajları hatırlatmak istiyorum. Ortaokuldan mezun olduktan sonra meslek liselerine yönelmek önemli olduğu kadar, lise mezuniyeti sonrası da meslek yüksekokullarını tercih etmek, kariyerlerinde büyük farklar yaratabilir. İki yıllık meslek yüksekokulları, öğrencilere pratik ve hızlı bir şekilde meslek sahibi olma imkanı sunan üniversite bünyesindeki önemli eğitim kurumlarıdır. Dolayısıyla, tekniker olarak mezun olduktan sonra üretim sektöründe kendi dallarıyla alakalı tecrübeler edinip işin uzmanı olarak kariyer yapma imkanlarına sahip olabilirler. Medyamızın değerli mensupları,
Mesleki ve teknik eğitimin cazibesinin artırılması için yazılı ve görsel medyamızdan da katkılar bekliyoruz.Sizlerin de yakinen bildiğiniz gibi sosyal medya kanallarında bazı art niyetli şirketler ve şahıslarca, “günde 2 saat çalışarak ayda 10.000 Dolar kazanın” şeklinde çıkan reklamlar ve bazı sözüm ona sosyal medya fenomenlerinin sorumsuz paylaşımları gençlerimizi kolaycılığa ve hayalperestliğe itmektedir. Buradan hareketle ülkemizde mesleki eğitimin gelişimde ve yaygınlaşmasında, toplumda saygın bir yer edinmesinde, gençlerimizin emeklerini harcayarak, mesleki ahlak kurallarına uyarak helal bir kazanç elde etmelerini teşvik sürecinde siz basın camiasına da önemli görevler düşüyor. Bu destek süreci içerisinde;• Medyamız mesleki ve teknik eğitim alan başarılı gençlerin hikayelerini toplumla paylaşırsa bu tür başarı hikayeleri, hem öğrencilerin hem de ailelerin bu eğitim modeline olan ilgisini artıracaktır.• Medyamız Bakanlığımızın mesleki ve teknik liselere sunduğu fırsatları ve avantajları daha geniş kitlelere duyurursa bu okulların teknolojik donanımları, staj imkanları ve iş garantisi gibi özellikleri liseye başlayacak öğrencilerimiz için tercih sebebi olacaktır.• Medyamız meslek liselerinde öğrencilerimiz tarafından yapılan teknik buluşları ve faydalı modelleri tanıtır ve överse, öğrencilerimizin başarılarının ülke geneline yayılması sağlanacaktır.• Medyamız mesleki ve teknik eğitimin şehir ve ülke ekonomisine katkısını vurgulayan haberler yaparsa, bu okullardan mezun olan öğrencilerin, mahalli işletmelere ve sanayiye olan katkıları artacaktır.• Medyamız meslek odaları, iş dünyası temsilcileri ve mesleki eğitim kurumlarının yöneticileri ile röportajlar yaparsa, mesleki eğitimin önemi topluma daha rahat anlatılacaktır.• Medyamız mesleki ve teknik eğitimle ilgili etkinlikleri, projeleri ve fuarları takip edip, bunları haberleştirirse, toplumun bu etkinliklere olan ilgisi ve teşviği artacaktır.
Siz değerli medya mensuplarının desteği, mesleki ve teknik eğitimin yaygınlaşmasında, imajının yükselmesinde, velilerimiz ve öğrencilerimiz tarafından daha fazla tercih edilmesinde ve mesleğin önemi konusunda toplumsal aydınlanmanın artmasında çok hayati bir rol oynayacaktır. Son yıllarda dünya çapında kabul gören özellikle İHA ve SİHA’lar, fırkateynler, Altay tankı, Kaan ve Hürkuş uçakları, Gökbey helikopteri, roket ve füzeler’in başı çektiği havacılık, uzay, savunma sanayii ve otomotiv sektöründeki milli gururumuz TOGG gibi birçok yerli ve milli ürünümüzün tasarım ve üretim süreçlerini göz önünde bulundurduğumuzda, önümüzdeki dönemde kalifiye insan gücüne ne denli ihtiyacımız olacağını tahmin etmek zor olmasa gerektir. Milli üretim hamlelerine katkıda bulunan reel sektörün ihtiyacı olan teknik beceri sahibi personelin istihdam edilebilmesi için mesleki ve teknik eğitim okullarının verdiği katkıyı büyüterek sürdürmeyi buna paralel olarak da zeki ve idealist öğrencilerimizi bu önemli süreçte aktör olarak görmeyi hedefliyoruz.Cumhuriyet sanayiinin temellerinin atıldığı ve ilk tayyare fabrikasının kurulduğu memleketim Kayseri’de Valiliğimizin öncülüğünde, Büyükşehir Belediyemiz, İşkur İl Müdürlüğümüz, meslek odalarımızın destekleri ve Organize Sanayi Bölgemizin ev sahipliğinde 14-15 Mayıs tarihlerinde düzenlenen Kayseri İstihdam Fuarı bize mesleki eğitimin önemini bir kez daha hatırlatmış bulunmaktadır. 200 işletmemizin personel bulmak için stand açtığı fuara toplamda 20.632 vatandaşımızın katılmış ve 2 günlük fuar sonunda 2010 teknik personelin kesin işe alımları yapılarak istihdamları sağlanmıştır.
Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığımızın destekleri, Kayseri Valiliğimiz ve İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün koordinasyonunda yürüttüğümüz uzun soluklu mesleki eğitim çalışmalarımızı 28-29 Haziran’da bu Cuma ve Cumartesi günleri ilimizde gerçekleştireceğimiz Kayseri’de Mesleki ve Teknik Eğitim Çalıştayı ile taçlandıracağız. Bu Çalıştayda Kayseri’deki mesleki eğitimi, iş dünyasının ihtiyaçları, milli eğitim politikaları, geleceğin sektörleri, eğitim metodları, eğiticiler, öğrenciler hatta velileri de içine alacak şekilde bütün boyutlarıyla masaya yatırıp aksayan yönlere çözüm önerileri getirmek için gayret edeceğiz. Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün organize ettiği bu Çalıştay ile aynı zamanda, Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerimiz ile iş dünyası ve reel sektörün aktörleri arasında organik bağlar kurmayı ve bu kurumların birbirlerine karşı aidiyet duygusunu geliştirmeyi de hedefliyoruz. Mesleki eğitim için Kayseri’den yanacak bu farkındalık ateşinin tüm ülkeye yayılmasını ve çocuklarımızın ve gençlerimizin ülkemiz kalkınmasına katkı sağlayacak meslek sahibi, uzman, sorumlu ve ahlaklı kişiler olarak yetişmesinde kilometre taşlarından birisi olmasını diliyorum. Bu çalıştayın mesleki eğitim sistemimiz ve ülkemiz adına hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sözlerime son verirken siz değerli basın mensuplarını, öğrencilerimizi, velilerimizi ve mesleki ve teknik eğitime gönül veren, katkı veren herkesi saygıyla selamlıyorum.
Medya mensuplarının da mesleki eğitimin topluma anlatılmasında önemli bir rol üstlenmesi gerektiğinin altını çizenCıngı, medyanın meslek lisesi öğrencilerinin başarı hikayelerini paylaşarak, bakanlığın mesleki eğitim öğrencilerine verdiği destekler hakkında bilgi sunarak, mesleki eğitimin ülke ve şehir ekonomisine sunduğu katkıyı vurgulayarak öğrencileri teşvik edebileceğini ve meslek liselerinin imajını daha yükseklere taşıyabileceğini ifade etti.Kayseri’deki İstihdam Fuarında 2.010 teknik personel iş buldu
Konuşmasında Kayseri İstihdam Fuarına’da değinen Milletvekili Cıngı, 200 işletmenin personel bulmak için stand açtığı fuarda toplamda 2.010 teknik personelin kesin işe alımlarının gerçekleştirildiğini vurguladı. Kayseri’de Mesleki Eğitim Çalıştayı 28-29 Haziran’da gerçekleştiriliyor
Valilik ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile yürütülen uzun soluklu mesleki eğitim çalışmalarının ardından Mesleki Eğitim Çalıştayı’nın 28-29 Haziran’da gerçekleştirileceğini bildiren Cıngı, sanayi şehri olan Kayseri’de teknik eğitimin kalitesini artırmak için Çalıştaydan çıkacak sonuçlara göre bir yol haritası belirleneceğini söyleyerek mesleki eğitim için Kayseri’den yanacak olan farkındalık ateşinin tüm ülkeye yayılmasını temenni etti. Milletvekili Cıngı’nın konuşmasının tamamı ise şu şekilde;Değerli Basın Mensupları,“Kayseri’de Mesleki Eğitim Çalıştayı -Ülkemiz ve gençlerimiz açısından mesleki ve teknik eğitimin önemi” konulu basın toplantısına hoş geldiniz.Memleketim Kayseri, bildiğiniz gibi M.Ö.2000’lere uzanan bir ticaret merkezi ve Cumhuriyetle birlikte devletimiz tarafından önemli sanayi yatırımlarının yapıldığı, ülkemizin liberal ekonomiye geçişiyle birlikte 1980’lerden itibaren de yüksek ivmeyle sanayileşmiş bir şehirdir. Bugün itibariyle Kayserimiz, elektrikli ev aletlerinden mobilyaya, tekstilden makinaya, çelik kapıdan OVİON cep telefonu üretimine varıncaya kadar çok geniş yelpazede imalat yapan, güçlü OSB’lere sahip bir üretim üssü olarak yaklaşık 2.000 fabrikayla 160 ülkeye ihracat yapmakta ve ülkemiz kalkınmasına önemli katkılar sunmaktadır.Emek yoğun sektörlerin baskın olduğu şehrimizde son yıllarda çalışan bulmak, özellikle ara eleman bulmak, istihdam piyasasında zanaatkar insanlara erişmek çok ciddi bir mesele haline gelmiş, hatta pandemi sonrası dönemde üretimi kısıtlayan ciddi bir engel oluşturmaya başlamıştır. Bu konuda detaylı bir araştırma yapıldığında bu meselenin sadece Kayseri’yi tehdit etmediği, ülkemizde, neredeyse bütün illerimizde ve bütün sektörlerde ara eleman ve kalifiye personel bulma probleminin ciddi boyutlara ulaştığı görülecektir.Bu durum bizlere mesleki ve teknik eğitimin önemini bir kez daha hatırlatmış ve Türkiye’de yıllara dayalı olarak oluşan mesleki eğitim altyapısını kullanarak zanaat sahibi nesiller yetiştirmediğimizde önümüzdeki yıllarda reel sektörün istihdamla alakalı ne denli büyük kaoslar yaşayacağının ve ülkemize ekonomik olarak ciddi zararlar vereceğinin sinyallerini vermiştir. Malumlarınız olduğu üzere, Türkiye'nin ekonomik, ticari ve sosyal gelişimi için mesleki eğitimin yaygınlaştırılması ve kalitesinin artırılması stratejik bir önemi haizdir. Bu nedenle, “Meslek Lisesi Memleket Meselesi” olarak sloganlaşmış haliyle bu meselenin tekrar ülke gündemine getirilmesi ve mesleki eğitim kurumlarının desteklenmesi gerekmekte ve bu alanda yapılacak yatırımlar, ülkenin geleceği için kritik rol oynamaktadır. Zira son dönemde ülkemizdeki üniversite sayısının da artmasıyla mezuniyet sonrası iş bulma imkanları düşünülmeden neredeyse herkes üniversite okusun, fakülte mezunu olsun gibi bir anlayış yaygın hale gelmiştir. Özellikle 28 Şubat sürecinden itibaren mesleki eğitimde yapılan katsayı haksızlıkları ve teknik eğitimdeki zigzagların açtığı derin yaralar öğrencilerimizi mesleki eğitimden soğutmuş, son yıllarda Milli Eğitim Bakanlığımızın bu sahada yapmış olduğu iyileştirme hamleleri ve desteklere rağmen hala bu yaralar tam manasıyla iyileşememiştir.Bilindiği üzere, mesleki ve teknik eğitim, belirli bir meslekte veya sektörde çalışmak için gerekli becerileri ve bilgileri kazandıran bir eğitim türüdür. Bu eğitim, teorik derslerin yanı sıra uygulamaya yönelik atölye çalışmaları ve işyeri eğitimlerini de içerir. Mesleki ve teknik eğitim, öğrencilerine işgücü piyasasında ihtiyaç duyulan becerileri kazandırarak istihdam imkanlarını artırır ve işsizliği azaltır. Aynı zamanda, işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücünü yetiştirerek ekonomik kalkınmaya da katkıda bulunur.Türkiye'de mesleki ve teknik eğitim, Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Ülkemizde mesleki ve teknik eğitim veren çeşitli kurumlar bulunmaktadır. Bunlar arasında mesleki ve teknik liseler, meslek yüksekokulları, MESEM olarak adlandırılan mesleki eğitim merkezleri ve halk eğitimi merkezleri yer alır.Milli Eğitim Bakanlığı'nın yayınladığı verilere göre 2024 yılı Haziran ayı itibariyle Türkiye'de 4.262 mesleki ve teknik eğitim kurumu bulunmaktadır. Bu kurumlarda 1 milyon 629 bin 322 öğrenci eğitim görmektedir. Bu kurumlardaki öğretmen sayılarımız da 130.186’ya yükselmiştir. Son yıllarda özellikle bu okullardaki eğitim standartları, öğretim metotları, laboratuvar imkanları ve teknolojik altyapı çok üst seviyelere gelmesine rağmen farklı birçok sebeple hala istenilen tercih edilme oranlarına ulaşılabilmiş değildir. Türkiye ve Avrupa Birliği ülkeleri arasında mesleki eğitim oranları karşılaştırıldığında ülkemizin bu işe ne kadar fazla odaklanması gerektiği gözler önüne serilmektedir. • Avrupa Birliği ülkelerinde mesleki eğitim programlarına katılım oranları genellikle çok yüksek seyretmektedir. Avrupa Komisyonu'nun verilerine göre, Avrupa'da mesleki eğitim alan gençlerin oranı %60’lar seviyesinde gerçekleşmekte, bu oran, Almanya, Avusturya, İsviçre gibi bazı ülkelerde %70'e kadar çıkabilmektedir.• Türkiye'de ise bu oran AB ülkelerine göre çok daha düşük olup ortaöğretim düzeyinde mesleki ve teknik eğitime katılan öğrencilerin oranı %30’lar seviyesindedir. Daha üzücü olan gelişme ise mesleki eğitim öğrencilerin eğitim aldıkları mesleği mezuniyetten sonra devam ettirme oranı bazı branşlarda %10’un bile altına düşmektedir.Halbuki Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkede tam tersi durumun gerçekleşmesi ve sunduğu avantajlardan dolayı velilerin çocuklarını meslek edinmek üzere yetiştirmesi beklenir. Tabii ki bunun altında yatan çeşitli sebepler olmakla birlikte en önemlisi belki de mesleki eğitime yönelik toplumsal algı olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye'de mesleki eğitim, genel olarak akademik eğitimin gerisinde görülmekte, aileler ve öğrenciler, mesleki eğitim yerine akademik eğitimi tercih etmektedirler. Mavi yakalı çalışanların itibarı, beyaz yakalılara göre daha düşük algılanmakta ve bu da mesleki eğitimin cazibesini azaltmaktadır. Fakat ülkemizde üniversite sayısının artmasıyla birlikte reel sektörde meslek sahibi çalışanların önemi ve imajı çok artmış, günümüzde teknik donanımlı insanlar kıyaslamalı olarak gelir açısından da çok iyi bir duruma ulaşmış bulunmaktadır. Örneğin iyi yetişmiş motorcu, elektrikçi, makineci, mobilyacı, terzi, kaynakçı, aşçı, tesisatçı gibi meslek erbapları özel sektörde en fazla aranan insanlar olup gelir seviyeleri de çoğu zaman tatmin edici boyutlardadır.Mesleki ve teknik lise mezunlarının iş bulma oranının daha yüksek olmasına dair bazı argümanları şu şekilde sıralayabiliriz:1. İşgücü Piyasasının İhtiyaçları: Günümüz işgücü piyasası, uygulamalı becerilere sahip ve belirli alanlarda uzmanlaşmış elemanlara büyük ihtiyaç duymaktadır. Mesleki ve teknik eğitim, bu becerileri ve uzmanlığı kazandırmaya odaklanırken, üniversite eğitimi daha genel bir bilgi birikimi sunar. 2023 yılı verilerine göre, mesleki ve teknik lise mezunlarının yaklaşık %85 olan iş bulma oranı %75 olan üniversite mezunlarının iş bulma oranından daha yüksektir. Örneğin günümüzde kalifiye bir tesisatçı, elektrikçi veya makine teknisyeni bulmak her zaman mümkün olmazken üniversitelerin bazı bölümlerinden mezun binlerce kişi iş bulma sıkıntısı çekmektedir.2. Daha Kısa Eğitim Süresi ve Daha Düşük Maliyet: Mesleki ve teknik eğitim, 2-3 yıl gibi daha kısa bir sürede tamamlanabilirken, üniversite eğitimi 4-6 yılı bulmaktadır. Bu da mesleki ve teknik eğitim mezunlarının daha erken işgücü piyasasına girip para kazanmaya başlamalarını sağlıyor. Lisans eğitimine kıyasla mesleki ve teknik liselerin eğitim masrafları da hem devletimiz hem de öğrenci için oldukça düşük olduğundan bu da maddi imkanları kısıtlı olan öğrenciler için önemli bir avantaj sağlıyor.3. Hızlı Kariyer başlangıcı ve Yüksek Maaş imkanları: Birçok mesleki ve teknik eğitim alanında, kariyer basamakları net bir şekilde belirlenmiş olup tecrübe ve liyakat ile hızlı yükselme imkanı oluşuyor. Özellikle alanda uzmanlaşma ve sertifika programları ile maaşlarda önemli artışlar elde edilebiliyor.4. Pratik Deneyimler ve Sektör Bağlantıları: Meslek liselerinde staj ve işbaşı eğitimleri gibi süreçler sayesinde öğrenciler, sektördeki firmaları ve işverenleri yakından tanır ve mezun olduktan sonra iş bulma konusunda avantajlı hale gelirler. Ayrıca mesleki ve teknik eğitim kurumları, sektörle ve işletmelerle sıkı bir iş birliği içerisindedir. Bu sayede mezunlar için iş bulma imkanları artar ve sektöre hızlı bir şekilde uyum sağlayabilirler.5. Girişimcilik ve Kendi İşini Kurma Fırsatları: Meslek lisesi veya mesleki eğitim merkezi mezunları kazandıkları bilgi, beceri ve edindikleri tecrübe sayesinde kendi işlerini kurma imkanına da kavuşuyor. Bu okullarda okuyanlar aynı zamanda uluslararası geçerliliği olan sertifika ve belgeyi de aldığı için birçok meslek lisesi mezunu, kendi atölyesini, servisini veya işletmesini açarak başarılı girişimciler haline gelebiliyorlar.Toplumsal Kalkınmaya Katkı: Mesleki ve teknik liseler, kalifiye ve donanımlı insan gücü yetiştirerek ülkenin kalkınmasına ve gelişmesine katkıda bulunuyor. Mesleki ve teknik eğitim mezunları, üretimde, hizmet sektöründe ve altyapı projelerinde önemli görevler üstlenerek topluma değer katıyorlar.Sonuç olarak:
Çocuklarımız ve gençlerimiz için ilk öğretim döneminde kişisel ilgi alanlarına, becerilerine ve gelecek planlarına göre en doğru eğitim yolunu seçmek durumundayız.
Dolayısıyla mesleki ve teknik eğitim, iş bulma imkanları yüksek, maliyeti düşük, pratik beceriler kazandıran ve geleceğe yönelik birçok fırsatlar barındıran avantajlı bir eğitim sistemi olarak karşımıza çıkmaktadır.Bu vesileyle lise çağına gelmiş ve LGS imtihanı neticesine göre lise eğitimine başlayacak öğrencilerimize tercihlerinde, kendi kabiliyetlerine göre Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerini kesinlikle düşünmelerini tavsiye ediyorum. Teknik personel ve kalifiye uzman insan gücüne olan ihtiyaç her geçen gün artmakta olduğundan mesleki ve teknik eğitim, onlara iş dünyasında yüksek talep gören beceriler kazandırarak, başarılı bir kariyer yapma imkanı sunacak. Mezun olduktan sonra özel sektörde bir teknisyen olarak, bir kamu çalışanından daha fazla kazanç elde edebilecekler. Ayrıca, mesleki eğitim sayesinde edineceğiniz pratik becerilerle, iş hayatına daha donanımlı ve hazır bir şekilde adım atacaklar. Tabii ki burada değerli velilerimize de çok esaslı görevler düşüyor; çocuklarının bir meslek sahibi olması onların gelecekte başarılı ve mutlu vatandaşlar olmaları bütün ebeveynler için büyük önem taşır. Anne babalar çocuklarının vasıfsız bir eleman olarak mezuniyetten sonra iş bulma stresine girmesini, bir sürü imtihana ve mülakata girerek herkesin yapabileceği sıradan işlerde çok düşük gelirle çalışmasını istemiyor, buna mukabil iş piyasasında yüksek talep gören vasıflar edinmesini ve beceriler kazanmasını, dolayısıyla da başarılı ve yüksek gelirli bir kariyer yapmasını istiyorsa, onları meslek liselerine yönelmeleri ve meslek sahibi olmalarını desteklemeleri gerekiyor. Lise mezunu olup üniversite imtihanına giren öğrenci kardeşlerimize de bir meslek edinebilmeleri için Meslek Yüksekokullarının sunabileceği fırsat ve avantajları hatırlatmak istiyorum. Ortaokuldan mezun olduktan sonra meslek liselerine yönelmek önemli olduğu kadar, lise mezuniyeti sonrası da meslek yüksekokullarını tercih etmek, kariyerlerinde büyük farklar yaratabilir. İki yıllık meslek yüksekokulları, öğrencilere pratik ve hızlı bir şekilde meslek sahibi olma imkanı sunan üniversite bünyesindeki önemli eğitim kurumlarıdır. Dolayısıyla, tekniker olarak mezun olduktan sonra üretim sektöründe kendi dallarıyla alakalı tecrübeler edinip işin uzmanı olarak kariyer yapma imkanlarına sahip olabilirler. Medyamızın değerli mensupları,
Mesleki ve teknik eğitimin cazibesinin artırılması için yazılı ve görsel medyamızdan da katkılar bekliyoruz.Sizlerin de yakinen bildiğiniz gibi sosyal medya kanallarında bazı art niyetli şirketler ve şahıslarca, “günde 2 saat çalışarak ayda 10.000 Dolar kazanın” şeklinde çıkan reklamlar ve bazı sözüm ona sosyal medya fenomenlerinin sorumsuz paylaşımları gençlerimizi kolaycılığa ve hayalperestliğe itmektedir. Buradan hareketle ülkemizde mesleki eğitimin gelişimde ve yaygınlaşmasında, toplumda saygın bir yer edinmesinde, gençlerimizin emeklerini harcayarak, mesleki ahlak kurallarına uyarak helal bir kazanç elde etmelerini teşvik sürecinde siz basın camiasına da önemli görevler düşüyor. Bu destek süreci içerisinde;• Medyamız mesleki ve teknik eğitim alan başarılı gençlerin hikayelerini toplumla paylaşırsa bu tür başarı hikayeleri, hem öğrencilerin hem de ailelerin bu eğitim modeline olan ilgisini artıracaktır.• Medyamız Bakanlığımızın mesleki ve teknik liselere sunduğu fırsatları ve avantajları daha geniş kitlelere duyurursa bu okulların teknolojik donanımları, staj imkanları ve iş garantisi gibi özellikleri liseye başlayacak öğrencilerimiz için tercih sebebi olacaktır.• Medyamız meslek liselerinde öğrencilerimiz tarafından yapılan teknik buluşları ve faydalı modelleri tanıtır ve överse, öğrencilerimizin başarılarının ülke geneline yayılması sağlanacaktır.• Medyamız mesleki ve teknik eğitimin şehir ve ülke ekonomisine katkısını vurgulayan haberler yaparsa, bu okullardan mezun olan öğrencilerin, mahalli işletmelere ve sanayiye olan katkıları artacaktır.• Medyamız meslek odaları, iş dünyası temsilcileri ve mesleki eğitim kurumlarının yöneticileri ile röportajlar yaparsa, mesleki eğitimin önemi topluma daha rahat anlatılacaktır.• Medyamız mesleki ve teknik eğitimle ilgili etkinlikleri, projeleri ve fuarları takip edip, bunları haberleştirirse, toplumun bu etkinliklere olan ilgisi ve teşviği artacaktır.
Siz değerli medya mensuplarının desteği, mesleki ve teknik eğitimin yaygınlaşmasında, imajının yükselmesinde, velilerimiz ve öğrencilerimiz tarafından daha fazla tercih edilmesinde ve mesleğin önemi konusunda toplumsal aydınlanmanın artmasında çok hayati bir rol oynayacaktır. Son yıllarda dünya çapında kabul gören özellikle İHA ve SİHA’lar, fırkateynler, Altay tankı, Kaan ve Hürkuş uçakları, Gökbey helikopteri, roket ve füzeler’in başı çektiği havacılık, uzay, savunma sanayii ve otomotiv sektöründeki milli gururumuz TOGG gibi birçok yerli ve milli ürünümüzün tasarım ve üretim süreçlerini göz önünde bulundurduğumuzda, önümüzdeki dönemde kalifiye insan gücüne ne denli ihtiyacımız olacağını tahmin etmek zor olmasa gerektir. Milli üretim hamlelerine katkıda bulunan reel sektörün ihtiyacı olan teknik beceri sahibi personelin istihdam edilebilmesi için mesleki ve teknik eğitim okullarının verdiği katkıyı büyüterek sürdürmeyi buna paralel olarak da zeki ve idealist öğrencilerimizi bu önemli süreçte aktör olarak görmeyi hedefliyoruz.Cumhuriyet sanayiinin temellerinin atıldığı ve ilk tayyare fabrikasının kurulduğu memleketim Kayseri’de Valiliğimizin öncülüğünde, Büyükşehir Belediyemiz, İşkur İl Müdürlüğümüz, meslek odalarımızın destekleri ve Organize Sanayi Bölgemizin ev sahipliğinde 14-15 Mayıs tarihlerinde düzenlenen Kayseri İstihdam Fuarı bize mesleki eğitimin önemini bir kez daha hatırlatmış bulunmaktadır. 200 işletmemizin personel bulmak için stand açtığı fuara toplamda 20.632 vatandaşımızın katılmış ve 2 günlük fuar sonunda 2010 teknik personelin kesin işe alımları yapılarak istihdamları sağlanmıştır.
Ayrıca Milli Eğitim Bakanlığımızın destekleri, Kayseri Valiliğimiz ve İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün koordinasyonunda yürüttüğümüz uzun soluklu mesleki eğitim çalışmalarımızı 28-29 Haziran’da bu Cuma ve Cumartesi günleri ilimizde gerçekleştireceğimiz Kayseri’de Mesleki ve Teknik Eğitim Çalıştayı ile taçlandıracağız. Bu Çalıştayda Kayseri’deki mesleki eğitimi, iş dünyasının ihtiyaçları, milli eğitim politikaları, geleceğin sektörleri, eğitim metodları, eğiticiler, öğrenciler hatta velileri de içine alacak şekilde bütün boyutlarıyla masaya yatırıp aksayan yönlere çözüm önerileri getirmek için gayret edeceğiz. Kayseri İl Milli Eğitim Müdürlüğümüzün organize ettiği bu Çalıştay ile aynı zamanda, Mesleki ve Teknik Anadolu Liselerimiz ile iş dünyası ve reel sektörün aktörleri arasında organik bağlar kurmayı ve bu kurumların birbirlerine karşı aidiyet duygusunu geliştirmeyi de hedefliyoruz. Mesleki eğitim için Kayseri’den yanacak bu farkındalık ateşinin tüm ülkeye yayılmasını ve çocuklarımızın ve gençlerimizin ülkemiz kalkınmasına katkı sağlayacak meslek sahibi, uzman, sorumlu ve ahlaklı kişiler olarak yetişmesinde kilometre taşlarından birisi olmasını diliyorum. Bu çalıştayın mesleki eğitim sistemimiz ve ülkemiz adına hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sözlerime son verirken siz değerli basın mensuplarını, öğrencilerimizi, velilerimizi ve mesleki ve teknik eğitime gönül veren, katkı veren herkesi saygıyla selamlıyorum.