Ak Parti Eski Milletvekillerinden Gazeteci Mehmet Metiner Gastepress.com Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ağaşe'nin Kayseri özelinde sorduğu sorulara cevap verdi. Metiner, hem genel hem de Kayseri özelinde çok önemli açıklamalar yaptı.Metiner "Kayseri’deki teşkilatlarımızın durumunu çok iyi bilmiyorum. Kayseri’yi de çok iyi bildiğimi söyleyemem. Zira Kayseri geniş bir hinterlanda sahip. İlçeleriyle ve köyleriyle birlikte farklı bir sosyolojiye sahip. O yüzden Kayseri’nin çok iyi bilmediğim sosyolojisi ve siyasi dengeleri hakkında konuşmam doğru olmaz" Kayseri Muhafazakar, Dindar ve Milliyetçi bir İldir.Metiner, Kayseri'de CHP'nin temsil ettiği ideolojinin çok fazla olmadığını belirterek şu ifadeleri kullandı "Ancak genel hatlarıyla konuşmak gerekirse Kayseri muhafazakar, dindar ve milliyetçi bir sosyal tabana sahip. Modern sekülerlik de dinden tamamıyla kopuk değil. Veya başka bir tabirle dine karşıt değil. CHP’nin temsil ettiği ideolojinin karşılığı çok fazla değil."Kayseri'de Çok Fazla Oy Kaçışı var.Metiner sonuçta siyaseten bir başarısızlığın olduğunu ifade etti "Kayseri AK Parti’nin kalesi. MHP’nin de bir biçimde güçlü olduğu bir il. Ama son seçimde görünen o ki AK Parti eski gücünü kaybetmeye başladı. Çok ciddi bir oy kaçışı var. Büyükşehir ve merkez ilçe belediyelerinde alınan oylar, geçen seçimlerde alınan oyların çok gerisinde. Kayda değer bir oy kaybı var. AK Parti’nin bir kısım oylarının MHP’ye, bir kısım oylarının da YRP’ye gittiği gözleniyor. Bir kısım seçmenin de sandık başına gitmediği apaçık. Sonuçta siyaseten bir başarısızlık söz konusu. Bu dramatik oy düşüşünü veya siyasi başarısızlığı yalnızca yerel sebeplere bağlamak, yani teşkilatlara milletvekillerine ve belediye başkanlarına bağlamak ne kadar doğru bilmiyorum. Çünkü ülkenin hemen her yerinde benzer bir oy kaybı ve başarısızlık söz konusu. AK Parti’nin kalesi olan illerde bu başarısızlık görüldü. Buna Konya da dahil Erzurum da, Gazi Antep de.Her üç ilimizde seçim kazanıldı, tıpkı Kayseri gibi. Ama oralarda da ciddi oy kayıpları var. Şanlıurfa ise tam bir hezimet. AK Parti’nin kalesi olan Adıyaman CHP’nin eline geçti"Kayseri'de Sıkı Reisçiler AK Parti'ye Son Seçimlerde Oy Vermediler.Metiner Son seçimde Kayseri'deki sıkı Reisçilerin AK Partiye o vermediklerini belirtti. "Kuşkusuz yerel sebepler yok değil her yerde. Ama sonuçta ülkenin her yerinde benzer sonuçlar söz konusu ise burada asıl sebebi merkezde aramak lazım. Sonuçta o illerin teşkilat başkanlarını da, vekillerini de belediye başkan adaylarını da belirleyen merkez. Biliyorum, son seçimde sıkı Reisçi olanlardan çokları Kayseri’de AK Parti’ye oy vermediler. Özellikle belediye seçimlerinde bu çok daha fazla öne çıktı. Ve gördüğüm o ki kökten bir değişim olmazsa oy kaybı giderek artacak. Sadece Kayseri’de değil her yerde bu böyle. Ben Kayseri özelinden çıkarak cevap vereyim. Bu söylediklerim seçim sürecinde de sonrasında da söylediklerimdir. Hem katıldığım Tv kanallarında hem Yeni Şafak’taki köşe yazılarımda söyleyip durduğum şeyler bunlar"Onun-bunun adamlarından oluşan teşkilatlar ancak küçük iktidar oyunlarıyla ve taht kavgalarıyla uğraşır.Metiner daha öncede defalarca üstüne durarak açıkladığı Ahbap-Çavuş ilişkisinede açıklık getirdi."Teşkilatlarımızı o ilin en güçlü siyasileri, yani milletvekilleri ve belediye başkanları kendilerine göre belirlerse teşkilatlar onun bunun teşkilatına dönüşür. Teşkilatlar milletin teşkilatı olmaktan çıkar, şu güçlü vekilin veya belediye başkanının emrindeki teşkilata dönüşür. Oysa teşkilatların gücünü doğrudan milletten alan ve millette karşılığı olan güçlü ve saygın insanlardan oluşması lazım. Onun-bunun adamlarından oluşan teşkilatlar ancak küçük iktidar oyunlarıyla ve taht kavgalarıyla uğraşır. Teşkilat başkanı olmak için en güçlü kişinin eteğine tutunma zorunluluğu varsa veya teşkilat yönetimine girmek için onun bunun adamı olmak gibi bir mecburiyet hasıl olmuşsa bu durumda teşkilatlar kendilerinden beklenen başarıyı sağlayamazlar. Teşkilat başkanları ve yönetimindekiler kim kendini oraya taşımışsa yalnızca onun adamlığını yapmak veya onu memnun etmekle uğraşır. O yüzden bu teşkilat modelinin veya teşkilat oluşumunun değişmesi şart. Milletvekillerine veya belediye başkanlarına hele de o ilde en güçlü siyasi aktöre göre şekillenen teşkilat yapılanmasına acilen son verilmezse sonuçta biri gider benzeri gelir. Bu durumda başarısızlığı teşkilat başkanlarına ve yönetimine fatura etmek de bence eksik ve yanlış olur"Kendi ilini navigasyonla bilen ve sahada hiç bir karşılığı olmayan birilerini vekil seçtirirsiniz ve bu vekiller de milletle hemhal ve herdert olmazlarsa sonuç siyaseten hüsran olur.Metiner pek çok vekili millet tanımıyor, Teşkilatlarımız da arada bir görüyor. Olacak şey mi bu? ifadelerini kullandı ve şunları ekledi: " Sahada karşılığı olan yani milletin istediği isimlerin vekil ve belediye başkanları seçilmeleri şart. Onun bunun yakını veya onun bunun adamı olduğu için seçilenler sonuçta millete karşı müstağni davranıyorlar. Bu da milletle partimizin arasını açıyor. Kendi ilini navigasyonla bilen ve sahada hiç bir karşılığı olmayan birilerini vekil seçtirirsiniz ve bu vekiller de milletle hemhal ve herdert olmazlarsa sonuç siyaseten hüsran olur. İstanbul’daki pek çok vekili millet tanımıyor. Teşkilatlarımız da arada bir görüyor. Olacak şey mi bu?Ulaşılamayan vekil, sorun çözmeyen vekil sonuçta milletin öfkesinin partiye yönelmesine sebebiyet veriyor" Kibir budalaları AK Partili olamazlar.Kibir budalaları AK Partili olamazlar. Ne yazık ki son zamanlarda bu tür insanların sayısı çoğalınca milletimizin partimize tepkisi ve öfkesi de çoğaldı. Kifayetsiz muhterislere kibir budalalığı da eklenince ortaya çıkan tablo üzücü oldu.Biz giderek içinden çıktığımız sosyolojiden koptuk. İktidarın ve gücün şehvetine yenik düştük.Kuruluş sürecindeki ruhumuzdan saptık. AK Parti’mizin gövdesinin üzerine o kuruluş ruhuna uygun düşmeyen hatta o ruhla alakası dahi olmayan başlar oturtmaya kalkıştık. Milletin buna tepkisi oldu. O yüzden öze dönüş şart. O kuruluş ruhunun aktörleriyle yani milletin adamlarıyla yol yürümemiz şart.Milletin istediklerini değil çoğu yerde istemediklerini dayattık. “Siz seçmesini bilmezsiniz, biz seçeriz!” kibrine kapıldık. “Sizin için en uygun olanı biz biliriz, siz değil!” edasıyla vekil ve belediye başkan adayları belirledik. CHP’nin “Haşk için halka rağmen” siyasetiydi bu oysa. Milletimiz de CHP zihniyetine dönüşen bu dayatmacı tavrımıza tepki koydu.“Küçük olsun benim olsun!” anlayışıyla herkesi küstürüp uzaklaştık. Hele de millet tarafından sevilenler varsa onları kendimiz için siyaseten tehdit unsuru olarak görüp dışladık. Her gelen bir öncekini dışladı. Mevcutlar arasında da küçük iktidar oyunları baş gösterdi. Küskünlerden bir ordu oluşturduk sonuçta. Nasıl olsa millet Reis’ten dolayı AK Parti’ye oy verir düşüncesiyle kıyım makinası gibi çalıştık. Sonuç böyle oldu.Reis’i bile milletten kopartmaya hatta en eski dava arkadaşlarından kopartmaya çalıştık. Dar klikçi ve şahısçı anlayışlarla Reis’in gücünü kötüye kullandık. Reis’in bize verdiği ünvanları ve makamları kendi şahsi iktidarlarımızı oluşturmak için kötüye kullandık.Ekonomik sıkıntılar bahsi diğerdir. Önemlidir hiç kuşkusuz ama bence temel sebep kendimiziz. O yüzden kendimizi ve teşkilat yapımızı kuruluş ruhunuza uygun biçimde ve dahi milletimizin istediği şekilde kökten değiştirmemiz gerektiğine inanıyorum.
SİYASET
Yayınlanma: 10 Ağustos 2024 - 11:50
Mehmet Metiner: "Kibir Budalaları Teşkilatçı olamaz"
AK Parti’nin eski milletvekillerinden ve gazeteci Mehmet Metiner, Gastepress.com Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ağaşe’nin sorularını yanıtladı. Önemli açıklamalarda bulunan Metiner "Kibir budalaları AK Partili olamazlar" dedi.
SİYASET
10 Ağustos 2024 - 11:50
Bu haber 4737 defa okunmuştur.
İlginizi Çekebilir