Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak milli mücadele fitilini ateşlediği 19 Mayıs 1919’un 103. yılı... Atatürk’ün beraberindeki 18 kişiyle 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkmasıyla birlikte Milli Mücadele’nin meşalesi yakılmış, birkaç yıl içinde çağdaş Türkiye Cumhuriyeti doğmuştu.
Atatürk'ün Türk gençliğine armağan ettiği bu önemli gün 20 Mayıs 1938 tarihli kanunla beraber Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanmaya başlandı. İşte 19 Mayıs 1919 ve milli mücadeleye giden süreç...
1918 yılında yeniden görevlendirildiği Suriye cephesinde 7'nci Ordu Komutanı olarak görev yapan Mustafa Kemal Atatürk, Birinci Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan sonra İstanbul'a döndü.
Ülkeyi düşman işgalinden kurtarmak amacını gizli tutarak, Ordu Müfettişliği görevi ile İstanbul'dan ayrıldı. Atatürk, bandırma vapuruyla 19 Mayıs 1919'da Samsun'a doğru yola çıktı. 18 askerle birlikte Karadeniz’i geçen Mustafa Kemal Atatürk, ayak bastığı Samsun’da milli mücadelenin fitilini ateşledi.
İşgal kuvvetlerine karşı yürütülecek direniş için hazırlıklar yapan Mustafa Kemal, bir hafta sonra Havza’ya geçti. İstanbul’a dönmesi yönündeki emirleri dinlemeyen Mustafa Kemal, 12 Haziran’da Amasya’ya geçti. Mustafa Kemal, 22 Haziran’da Amasya Genelgesi'ni yayımladı.
Türk milletine, "Vatanın bütünlüğünün ve milletin bağımsızlığının tehlikede olduğunu, azim ve kararlılıkla vatanın kurtarılması için Sivas’ta bir kongre toplanacağını" bildirdi.
Ayrıca Osmanlı Hükümeti'nin verdiği görevden ve askerlikten istifa ederek, 23 Temmuz 1919'da Erzurum'da, 4 Eylül 1919'da Sivas'ta toplanan kongrelerin başkanlığını yaptı.
Bu kongrelerde, "Düşman işgaline karşı milletin vatanı savunacağı, bu amaçla geçici bir hükümetin kurulacağı ve bir milli meclisin toplanacağı, manda ve himayenin kabul edilmeyeceği" kararları açıklandı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi, onun çabalarıyla 23 Nisan 1920'de Ankara'da tarihi görevine başladı. Mustafa Kemal, Meclis ve Hükümet Başkanı seçildi.
Osmanlı Hükümeti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan Sevr Antlaşması'nı Türk milletinin kabul etmediğini dünyaya duyurdu. İtilaf Devletleri'nin yardımıyla İzmir'i işgal eden Yunan kuvvetlerinin ilerlemesi 1921'de, Birinci ve İkinci İnönü savaşlarıyla durduruldu.
23 Ağustos 1921'de yeniden saldıran Yunan ordusu bozguna uğratılarak, Başkomutan Mustafa Kemal Paşa'nın yönettiği Türk ordusu, Sakarya Meydan Savaşı'nı zaferle sonuçlandırdı. 22 gün süren bu savaşta Yunan ordusu ağır kayıplara uğratıldı. Bu zafer nedeniyle Mustafa Kemal Atatürk'e, TBMM tarafından "Mareşal" rütbesi ve "Gazi" unvanı verildi.
Türk ordusu, vatanı düşman işgalinden kurtarmak için 26 Ağustos 1922'de karşı saldırıya başladı. Mustafa Kemal Paşa'nın yönettiği 30 Ağustos 1922'deki Başkomutan Meydan Savaşı'nda Türk ordusu, Yunan ordusunun büyük kısmını yok etti.
Bozguna uğrayarak kaçan düşman kuvvetlerini izleyen Türk ordusu, 9 Eylül 1922'de İzmir'e girdi. 11 Ekim 1922'de Mudanya Ateşkes Antlaşması imzalandı ve İtilaf Devletleri işgal ettikleri Türk topraklarından çekildi.
Kurtuluş Savaşı'nın ardından TBMM tarafından 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet ilan edilirken, Mustafa Kemal Atatürk de Cumhurbaşkanı seçildi.
O hiç pes etmedi...
Ulu Önder Atatürk’ün mücadele ruhu örnek olsun. O hiç pes etmedi, Samsun’a çıktı, Kurtuluş Savaşı’nı kazandı, Cumhuriyet’i kurdu. Atatürk 24 yaşındayken tek hedefi yüzbaşı olarak Rumeli'ye atanmaktı ama engelle karşılaştı.
Hapse atıldı. Suriye'ye sürüldü. Atatürk 28 yaşındayken katıldığı cemiyetteki yanlışları düzeltmek istedi ama yaptırmadılar. Suikast düzenlendi. Libya'ya sürüldü. Atatürk 33 yaşındayken ülkesini kötü gidişattan korumaya çalıştı ama önünü kestiler.
Uzaklaştırılmak için Sofya'ya gönderildi. Atatürk 36 yaşındayken ülkenin çöküşünü önlemek için raporlar yazdı ama dikkate alınmadı. Ordudaki görevinden alındı.
Atatürk 37 yaşındayken veliaht şehzadeyi harekete geçirmek istedi ama veliaht dinlemedi. Uzaklaştırılmak için cepheye gönderildi. Atatürk 37 yaşındayken ülkesinin işgalini önlemek için görev talebinde bulundu ama vermediler.
Ordusu lağvedildi görevinden alındı. Atatürk 37 yaşındayken işgalcilere teslim olan hükümetin gitmesini istedi ama padişah direndi. Düşman, başkent İstanbul'u işgal etti. Atatürk 37 yaşındayken halkı işgalcilere karşı uyandırmak için gazete çıkardı ama destek yoktu. Gazete imkansızlık yüzünden kapandı.
Atatürk 38 yaşındayken halkı işgalcilere karşı örgütlemek için 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı. Rütbesi söküldü. Asi ilan edildi. Atatürk 38 yaşındayken Meclis-i Mebusan'a başkan olup mücadeleyi yönetmek istedi ama yapmadılar. Arkadaşları onu başkan seçmedi.
Atatürk 39 yaşındayken işgalci devletlere karşı savaştığı için devleti tarafından hedefe konuldu. Hain ilan edildi. İdamına hükmedildi. Atatürk 40'ında başkomutan, 41'inde kurtarıcı, 42'sinde kurucu cumhurbaşkanı oldu. Engellemeler onu asla durdurmadı.
Yorumlar
Kalan Karakter: