Kendisini 40 yıldır tanırım.
Belki daha evveliyatı da vardır.
Yaşı 60 hatta daha fazlada olabilir.
Büyüklerimiz daha iyi bilir.
Geçtiğimiz günlerde, geçerken bir selam verip hâl hatır sorayım dedim.
Göremedim.
Sordum soruşturdum “Cinayete kurban gitti. Rahmetli oldu.” dediler.
Çok üzüldüm ama ne yaparsın işte mukadderat.
Rabbim rahmet eylesin.
Mekânı cennet olsun.
Kendisine her uğradığımda, bu kadar pasaklı olma, yosun tutma derdim.
Gelip geçerken sümkürenlere kız derdim.
Paspaslarını temizleyenlere izin verme derdim.
Zamanla kararıyorsun bir estetik yaptır derdim.
Hemen şu yakınlarda hamam var.
Git orada arada sırada bir kese yaptır derdim.
Rahmetli beni dinlemedi.
Dinlemedin de ne oldu? Başın göğemi erdi?
Tadilat sırasında hiç acımamışlar. Vurup öldürmüşler.
Cenazeni de kimse haber vermedi ki, Katılalım.
Üzgünüm.
Bu şehirde işler “olmuyorsa yok et” mantığı ile yürüdüğü için akıbetin böyle oldu.
Sensiz ne yaparız bilmiyorum.
Yokluğuna alışacağız artık.
Yapacak bir şey yok.
Efendim Kazancılar çarşısının tam ortasındaki Çeşmeden bahsediyorum.
Kendisiyle gelip geçerken uğrar kısa bir sohbet ederdik.
İkramı çok severdi.
Elinden çok su içmişliğimiz var.
Kendileri artık yok.
Rahmeti rahmana kavuşmuş.
Yıllar sonra kazancılarda bir tadilat yaptılar.
Eskimeyen dosttan olduk.
Sayın Palancıoğlu, neden nasıl böyle bir şeye izin verdi bilemedim. Anlayamadım.
Sayın başkan, rahmetli sizinle hiç konuşmaz mıydı? Küs müydünüz yoksa?
Keşke bana söyleseydiniz.
Benim aram iyiydi.
Ben konuşur sizi barıştırırdım.
Gelip geçene İkram yapmazdı.
Sorun çözülürdü.
Ne yaparsın ki o da çok bonkördü.
Önüne gelene musluğunu açarken sonunun bu yüzden olacağını bilemedi.
Şehirdeki diğer dostlarıyla, akrabalarıyla gidip konuşacağım.
Bir akrabası Hunat kültür merkezi hemen yanında.
Bir diğeri 27mayıs ile bankalar caddesinin birleştiği alt geçidin orada.
Bir diğeri Kiçikapı sur önünde ve kayseri lisesi köşesinde.
Bürüngüz camii önünde de iki tane var…
Onlarda kendilerine pek dikkat etmiyorlar.
Pasaklılık bulaşıcı mıdır? Nedir?
Diyeceğim ki;
“Aman ha dikkat edin siz de bir cinayete kurban gitmeyin.
Sakın kimseye ikram yapmayın.
Bakın kazancılardaki rahmetli söz dinlemedi. 2.80 uzattılar.
Hiç olmazsa siz dinleyin.”
İnşallah sözümü tutarlar.
Yoksa sonları ne olur hiç düşünmek bile istemiyorum.
Sn. Başkan;
Çeşme kültürü ecdadımızdan bize yadigâr.
Osmanlı çok önem verirmiş.
Su gibi aziz olur, çok dua alırmış.
Diyorum ki; şu rahmetlinin hiç çoluğu çocuğu yok mu acaba?
Onlardan birini koysak babasının yerine.
Soyunu sopunu sürdürür hiç olmazsa.
Ona da “zıt pırt musluğunu açma” deriz.
Sorunu çözeriz diye düşünüyorum.
Ne dersiniz?
Başkanım sokak Çeşmesi temizlik ister bunlarda temizliği sevmez kökten çözüm bulmuşlar
Aynen öyle kerimcim.