Bir kaç gün önce Hacılar ilçesinde yaşanan ve köpeklerin bir çocuğu parçalayarak öldürme hadisesini herkes duymuştur. Öncelikle vefat eden kardeşimize Allah'tan Rahmet Ailesine de başsağlığı diliyorum. Allah böyle bir olayı kimsenin başına vermesin...
Bundan bir kaç yıl önce Kayseri Büyükşehir Belediyesi kontrolünde Molu'da bulunan hayvan barınağının, maliyetleri yüksek ve insanlarla iç içe yaşaması amacıyla hayvanları sokağa bırakması ile başlıyor herşey...
Biz diğer şehirlere gittiğimizde şehirdeki hayvanları görünce övüne övüne yahu bizim Kayseri'de böyle hayvanlar ortada gezmez, Belediyenin barınağı var orada kontrol altında tutulur diyerek anlatırdık...
Ta ki hayvanların maliyetinin belediyeye yük olduğunu ve sokağa bırakıldığını görene kadar ... Belediyeye yükmüş! Birde hayvanların özgürlükleri kısıtlanıyor muş! Evet Belediye açısından baktığımızda yük, hayvanseverler açısından baktığımızda ise özgürlüğü kısıtlanmış bir varlık...
O halde gelin bunu vefat eden çocuğun ailesine anlatın bakalım, yada sizin başınıza gelsinde görelim.... Pardon zengin mahallelerinde hayvanlar sokakta gezmez unutmuşum... İşin enterasanı Belediyenin yük olarak gördüğü hayvanlara varoş mahalleler sahip çıkıp karnını doyuruyor. Sokağa bırakanlar ise hayvansever oluyor. Gelin bunu o çocuğun ailesine anlatın. Birde üstüne cenazede yaşanan imamın hayvanlar ile ilgili söylediği merhamet sözleri var. Esasen imam efendi haklı dinimizin bütün canlılara merhameti söz konusu ancak yeri ve zamanı belki yanlıştı. Ardından Kayseri Valimiz Şehmuz Günaydın Bey camide yaşanan gerginlikle alakalı tahkikatın yapılacağını açıklıyor...
Ortada bir yanlış var o da; Belediyelerin barınakları sadece rehabilitasyon merkezi gibi kullanması... Yani bir köpek sokağa bırakılıyor çoluk çocuk veya başkaları köpeği dövüyor veya eziyet ediyor sonra bu köpekler saldırganlaşıyor sonra ihbar üzerine Belediye bunları barınağa götürüyor hayvanlar veteriner gözetiminde rehabilite edilip sokağa salınıyor sonra yeniden hayvan deliriyor falan... Kısır bir döngü hem hayvanlara yazık hem vatandaşa... Sorunu baştan çözmek lazım. Bu hayvanlar sokakta doğmadı ya...
Sahiplendirirken işi bitirmek lazım. Bir hevesle sahiplenilen hayvanların 3 ay 5 ay sonra ne halde olduğunu bilmek lazım, yoksa sokağa yeni bir hayvan daha salmış oluyoruz. Duruma göre cezai işlem uygulamak lazım... Gerçi bizim hangi işimiz doğru ki bu doğru olsun... Kadını taciz tehdit eden birini kontrol şartıyla bırakan bir adalet sistemi bu duruma ne yapabilir ki... Ecdadımızın zerafetine nasıl ulaşırız bilemiyorum ama bu kafa ile ulaşamayacağımız kesin ...
Tek başardığımız şey bir şeyi yaparken onunla başka şeyleri yıkmayı başarmamız... Ama şunu bilmemiz gerek kardeşimizin vefatından dolayı duyduğum üzüntüyü tarif edemem, ancak o hayvanlarin gerçekten suçu yok, suç onları oraya bırakanlarda...