Meclis Başkanı Şentop, mesajında, TBMM'nin kuruluşunun 101'inci yılına erişmenin iftiharı ile Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutladığını belirterek, "Bir asrı geçen yaşıyla büyük zorluklarla kurulan TBMM, canları pahasına hürriyetini teslim etmeyen kahraman milletimizin bizlere armağanıdır. Tarihimizin makûs zamanları olarak andığımız terör saldırıları, darbe ve vesayet girişimleri ile demokrasimize darbe vurulmak istense de dün olduğu gibi bugün de aziz milletimiz bir vücudun azaları gibi kenetlenerek, 'Ya İstiklal Ya Ölüm' düsturuyla, büyük ve güçlü Türkiye idealine sahip çıkmıştır" dedi.
TBMM Başkanı Şentop, sorumluluklarının bilincinde olduklarını vurgulayarak, şunları kaydetti: "101 yıl önce aziz milletimizin vatanın birliği ve milletimizin dirliğini temin için var gücüyle çalışma kararlılığını ve zorluklarla mücadele azmini bugün de aynı inanç ile korumaktayız. Meclisimizin açıldığı 23 Nisan gününün ulusal egemenliğin yanı sıra çocuk bayramı olarak kutlanması, tarihimizden aldığımız gücün istikbalimizin mimarlarına aktarılmasının tezahürüdür. Çocuklarımıza yaşanabilir güzel bir dünya bırakmak ve onların çağın gereklerine uygun donatılmasına gayret etmek en asli vazifemizdir. Sorumluluğumuzun bilincinde olduğumuzun bir kez daha altını çizmek isterim. Bu vesileyle, Cumhuriyetimizin bânisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile mesai ve silah arkadaşlarını, ilk Meclisimizden itibaren Gazi Meclisimizin çatısı altında görev yapmış bütün milletvekillerimizi, İstiklal Marşı'nın kabulünün 100'üncü yılı olması dolayısıyla hassaten milli şairimiz Mehmet Âkif'i, İstiklal Harbi'nde canlarını feda eden aziz şühedayı hayırla, rahmetle ve minnetle yâd ediyorum."
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Anıtkabir'i ziyaret etti. Selçuk başkanlığındaki bakanlık bürokratları ile öğretmen temsilcileri, öğrenci ve velilerden oluşan heyet, Aslanlı Yol'dan yürüyerek Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün mozolesine geldi. Selçuk'un mozoleye çelenk bırakmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu, ardından İstiklal Marşı okundu.
Anıtkabir merdivenlerinde hatıra fotoğrafı çektirilmesinin ardından Bakan Selçuk, Misak-ı Milli Kulesi'nde Anıtkabir Özel Defteri'ne şunları yazdı: "Cumhuriyetimizin kurucusu, Gazi Meclisimizin ilk Başkanı, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk. Türkiye Büyük Millet Meclisimizin kuruluşunun 101. yıl dönümünü ve Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutlamak için 18 milyon öğrencim ve bir milyon öğretmenim adına huzurunuzdayım. Milletimizin, hürriyetini kaybetmekle yüz yüze kaldığı, milli varlığının tehdit altında olduğu tarihi bir dönemeçte 'Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.' diyerek kararlılıkla yol göstermeniz, milli iradeyi en üste koyarak yüce Meclisimizin kurulmasını sağlamanız tarihimizin en önemli vakalarındandır."
Selçuk, Atatürk'ün çocuk sevgisini insan sevgisinin temeline yerleştirdiğini ve çocuklara 23 Nisan'ı bir bayram olarak hediye ettiğini hatırlatarak, bu yüzden onların kendilerini değerli gördüğünü, geleceğe umutla baktığını ifade etti. Çocukların bugün güçlüklerin karşısında yılmamaları gerektiğini Atatürk'ü örnek alarak idrak ettiğini ve güçlü bir vatan sevgisi ile geleceğe hazırlandığını vurgulayan Selçuk, şunları kaydetti:
"Bilmenizi isteriz ki bu milletin çocukları dünyadaki diğer çocuklardan eğitimin hiçbir alanında geri kalmayacak, bilimde ve teknolojide başarılar elde etmeye, daima göklere yani istikballerine umutla bakmaya devam edecek. Onlar sizi sadece 23 Nisanlarda değil, her gün hürmetle anmayı, işaret ettiğiniz evrensel ilkeler ve fikirler ışığında azimle yürümeyi sürdürecek. Bu vesileyle şehitlerimizi ve şahsınızda gazilerimizi minnetle anıyoruz. Ruhun şad olsun."
Milli Eğitim Bakanı Selçuk başkanlığındaki Anıtkabir ziyareti heyeti, geçen yıl olduğu gibi bu sene de Kovid-19 tedbirleri kapsamında sınırlı sayıda katılımla oluşturuldu. Ziyareti öncesi Anıtkabir'de dezenfeksiyon çalışması yürütüldü ve askerler nöbet değişimi yaptı. Heyettekiler maske takarken, Aslanlı Yol'daki yürüyüş, mozoleye çelenk bırakılması ve Anıtkabir Özel Defteri'nin imzalanması sırasında sosyal mesafe korundu. Selçuk, Anıtkabir ziyaret boyunca ellerinde Türk bayrağı taşıyan Keçiören Kalaba Anaokulu öğrencisi Sarp Kerimoğlu ve Arya Çetinkaya ile yan yana yürüdü.
Devlet erkanının Anıtkabir ziyaretinin ardından Mustafa Şentop, 1.Meclis kürsüsünde kısa bir konuşma gerçekleştirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anıtkabir'deki törene katılmadı. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de programa katılmadığı görüldü. 2014 yılında Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, o tarihten bu yana Anıtkabir’de düzenlenen 23 Nisan törenlerine iştirak etmedi.
Şentop, burada yaptığı konuşmada Meclisin ve ilk üyelerinin milli mücadelenin ve milli iradenin atan kalbi, işleyen beyni, söyleyen dili, eyleyen bileği olduğunu söyleyerek, “Haklı bir mücadelenin meşru bir şekilde yönetildiği bu muazzez mekanın manevi ruhuyla aydınlık geleceğimizin teminatı sevgili çocuklarımızı ve gençlerimizi muhabbetle kucaklıyor, milletimizin ve soydaş ve akraba toplumların ve kalbi Türkiye ile atan bütün dostlarımızın 'Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı en içten dileklerimle tebrik ediyorum” dedi.
Tarihin milletler ve devletler arasında cereyan eden mücadeleler ile dolu olduğuna vurgu yapan Şentop, şunları kaydetti:
“Kudreti karşısında titrenilen nice hükümdar, nice devlet, günü gelmiş daha güçlü bir hükümdar ve devlet karşısında mağlup olmuş, zeval bulmuştur. Dolayısıyla her güç zevale, her güçlü mağlubiyete mahkumdur. Fakat mağlup edilemeyen yegane güç imandır. Bazıları imanı soyut ve şahsi bir dar manaya hapseder. Oysa iman, soyut ve şahsi bir özden, somut ve toplumsal bir hale inkılap ettiğinde mağlup edilmesi imkansız bir güce dönüşür. En sarih ve veciz haliyle İstiklal Marşı'nda ifadesini bulan Milli Mücadele, işte bu türden bir imanın tezahürüdür. Milletimiz için edebi bir metin olmaktan ziyade ebedi bir mücadele kılavuzu olan İstiklal Marşı'nda zafere olan itimadın imana dayandırılması bu sebepledir.”
101 yıl önce Birinci Mecliste toplanan Türkiye Büyük Millet Meclisinin yokluğa mahkum edilmek istenen, vatanı işgal, ordusu terhis edilmiş bir milletin var olma mücadelesinin mücessem hali ve karargahı olduğunu bildiren Şentop, “İlk gün Meclise gelebilen 115 milletvekilinin içinde toplumun her kesimini temsil eden milletvekilleri vardır. Köylü, gazeteci, din adamı, asker kökenli milletvekilleri, Büyük Millet Meclisi sıralarında aynı gaye uğruna ahenkle çalışmışlardır. Denilebilir ki; milli mücadelenin merkezi ve karargahı olan Büyük Millet Meclisine asıl ruhunu veren, Birinci Meclis üyelerinin milli tahassüs ve dayanışma hususunda sergiledikleri müşterek tavır ve istiklal-i tamm iradesinin tahakkukuna duydukları sarsılmaz inançtır. Büyük Millet Meclisi bu haliyle milletin Ankara’da ve zafer yolunda atan kalbi olmuş, şahsi veya siyasi ihtilaflar çatışma ve çekişme mevzuu yapılmamıştır. Birinci Mecliste görev yapan milletvekilleri adeta Gazi Mustafa Kemal’in Amasya Tamimi ilan edilirken ortaya koyduğu ‘Ortada İttihatçılık, İtilafçılık yoktur. Memleket meselesi vardır’ yaklaşımını rehber edinmişlerdir. Tam bu noktada şu hususu belirtmek isterim ki Milli Mücadele sadece vatanını savunan bir milletle yabancı işgalciler arasında bir müsademe, bir çatışmadan ibaret değildir. Milli Mücadele bir tarafıyla karakterlerin, kişiliklerin savaşıdır” şeklinde konuştu.
23 Nisan’da savaş zamanı açılan Meclisin yine savaş zamanı, sadece sekiz ay sonra haklılığını hukuk ve meşruiyet zemininde sürdürmek için 1921 Anayasası’nı yaptığını, 1921 Anayasası'nın ilk maddesi olarak “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” maddesinin kabul edildiğini hatırlatan Şentop, “Egemenliğin sahibi olan millet, idarenin de sahibi olmuştur” ifadelerini kaydederek şunları aktardı:
“Bu durum da gösteriyor ki, Milli Mücadele döneminden bize kalan miras yalnızca cesaret değil, aynı zamanda bir zihniyettir. O zihniyet, meseleler ne denli çetin, vatan ve millet ne kadar zorda olursa olsun çözümün ancak milli iradeye dayanarak bulunabileceğidir. Dolayısıyla vatanın, milletin ve devletin iyiliğini gözettikleri iddiasıyla milli iradeye müdahale edilebileceğini düşünenler, bu türden müdahaleleri onaylayanlar veya müdahale imasında bulunanlar, sadece demokrasinin işleyen kurallarıyla değil, Cumhuriyetin kurucu ruhuyla da temelden çelişmektedirler.”
Türkiye Büyük Millet Meclisinin açıldığı 23 Nisan’ın Ulusal Egemenlik Bayramı olarak kutlanmasının yanı sıra dünyadaki ilk ve tek çocuk bayramı olmasının da Türk milleti için ayrıca bir iftihar vesilesi olduğuna dikkat çeken Şentop, “Savaş zamanında bayram olup olmaması uzun uzun tartışılmış ve nihayetinde halkın manevi birliğini ve moral değerlerini yükseltmek amacıyla bayram ilan edilmiştir. İlk olarak 1921’de çıkarılan bir kanunla 'Hakimiyeti Milliye Bayramı’ olarak kutlanmış, 1922’deki kutlamalara çocuklar da dahil edilmiştir. 1923 yılında Himaye-i Etfal Cemiyeti’nin bugünkü adıyla Çocuk Esirgeme Kurumu’nun katkılarıyla savaş yetimleri ve öksüzleri için yardım toplanmaya başlanmıştır” dedi.
Mustafa Şentop, 101 yıl önce Meclise asılan Türk bayrağı önünde Meclis Özel Defteri'ni imzaladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: