Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İstanbul’da, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nün (TKGM) 178. Kuruluş Yıl Dönümü programına katıldı. Bakan Kurum, TKGM’nin son çeyrek asırda dijital dönüşümlere ayak uydurarak vatandaşlara modern hizmet sunduğuna dikkat çekti, “Dün, tapu işlemleri için insanlarımızın günlerce sıra beklediği o ülkeden, bugün işlerin, Tapu ve Kadastro Bilgi Sistemiyle dakikalar içinde tamamlandığı bir Türkiye’ye ulaştık. Dün, mülkiyet verilerinin o tozlu arşivlerde bulunduğu bir ülkeden, bugün tüm verilerin tek merkezde toplandığı, 30 milyon belgenin dijital arşivlerde korunduğu bir Türkiye’ye ulaştık” dedi. Bakan Kurum, yıl sonuna kadar ülke çapında tapu ve kadastro işlemlerinin yüzde 80’ini dijital ortamda gerçekleştirmeyi hedeflediklerini belirtti.
"Yıllardır bekleyen vatandaşlarımıza tapularını kazandıracağız"
Bakan Kurum, yıl sonuna kadar 2B alanlarının mülkiyet haklarının belirleneceği müjdesini verdi: 5 milyon vatandaşımızın heyecanla beklediği bir adım atıyoruz. Tapu teşkilatımızla kayıt altına alınmamış tek bir metrekare 2B alanı bırakmayacağız. Orman vasfını yitirmiş tüm alanlarda tespit çalışmalarını bu yıl sonuna kadar tamamlayacağız. Bu alanların kullanıcılarını süratle tespit edecek ve yıllardır tapu bekleyen vatandaşlarımıza tapularını kazandıracağız. Ben yıl sonuna kadartamamlayacağımız bu dev projemizle mülkiyet hakkına kavuşacak tüm vatandaşlarımıza, ailelerimize, annelerimize, yavrularımıza şimdiden hayırlı uğurlu olsun diyorum.
Tescil harici alanlar: 3 ayda 3 İstanbul kadar alan tespit edilecek
Bakan Kurum, Tapu ve Kadastro Teşkilatı’nın tescil harici olduğu için değer ifade etmeyen tüm arazilerin tespiti ve hızla ekonomiye kazandırılmasına yönelik bir çalışma yürüttüğünü de duyurdu: Şu anda binlerce uzman arkadaşımız, 81 ilimizin her metrekaresini kayıt altına almaya devam ediyor. 3 ay içerisinde; yaklaşık 14 bin kilometrekare alanı, yani İstanbul’un karasal büyüklüğünün yaklaşık 3 katına denk gelen bir araziyi tespit edip bir yıl içerisinde tescil edeceğiz. 81 ilimize yayılmış olan bu arazileri gerek çiftçimizin tarımsal ihtiyaçları için, gerek turizm alanlarını yineüretebilmek ve vatandaşımıza hizmet verebilmek için, sanayide üretimi teşvik etmek, destek olmak için, esnafımızın talebini karşılamak için kullanacağız. Hem üretimi hem istikrarı arttırmış olacağız. Türkiye ekonomisine güç kazandıracağız. Yine kentsel dönüşüm alanlarını belirleyerek, konut ihtiyacına cevap verecek; gerek konut fiyatını düşüreceği gerek kira fiyatını aşağı çekecek ve orta vadede konut fiyatlarınıdengeleyecek, milletimizin ev sahibi olmasına imkan sağlayacağız. Bu arazileri tescil ettikten sonra gerek kentsel dönüşümde rezerv alan olarak kullanacağız. Gerekse kat karşılığı ilk evini alacak, ilk iş yerini yapacak vatandaşlarımıza burada ucuz arsa desteğiyle birlikte tüm arazi planlamasını yapmış olacağız.
Değer bilgi merkezi ile adil satış fiyatları belirlenecek
Bakan Kurum, ‘Üç Boyutlu Şehir Modelleri Projesi’ kapsamında Türkiye genelinde ‘Değer Bilgi Merkezi’ uygulamasının hayata geçirileceğini açıkladı: Bu merkez sayesinde Türkiye; artık adil, erişilebilir ve bu anlamda gerçekçi bir taşınmazdeğerleme sistemine kavuşacak. Artık vatandaşımız, yapacağı bir yatırıma dair her bilgiye bu sistemden ulaşabilecek. Aynı parsel sorgu sisteminde olduğu gibi taşınmazın gerçek piyasa değerini; kendi mahallesinde ve sokağındaki diğer taşınmazlarla karşılaştırma yapan, konut arzını ve talebini ilçe ilçe, mahalle mahalle analiz orada edebilen yapay zeka destekli dijital bir ortamda görebilecek. Vatandaşımız yapacağı yatırımın ne getireceğini, maliyetini, satış fiyatı ve bu anlamda tahminleri sürece ilişkin detaylı şekilde bu sistemden öğrenebilecek. Halihazırda piyasada çokça karşılaştığımız ve vatandaşımızı rahatsız eden manipülasyonların da bu anlamda önüne geçmiş olacağız. Vatandaşımızın tüm yatırım kararlarını en doğru ve şeffaf şekilde vermesini sağlayacak; hem zamandan, hem de maddi açıdan kazanmasına imkan tanımış olacağız.
Uygulama önce İstanbul'da başlatılacak
‘Değer Bilgi Merkezi’nin ilk uygulamasının 2026 yılının ilk çeyreğinde İstanbul’da başlatılacağını belirten Bakan Kurum, şöyle devam etti: İstanbul, aynı zamanda deprem riskinin maalesef en yüksek olduğu şehir. Bu nedenle; değer haritaları ve üç boyutlu şehir modelimizi, kentsel dönüşüm politikalarıyla entegre edeceğiz. İlçelerimizde mahallelerimizde ki bu deprem riski yüksek alanları dönüşümü noktasında belediyelerimize de bu veriyi sunmak suretiyle, vatandaşımızla el ele İstanbul’un en riskli bölgelerindeki yapıların durumunu, dijital ortamdan anlık izleyecek ve adımlarımızı buna göre atmış olacağız. Tüm bu çalışmalarımız aslında başta İstanbul olmak üzere 81 ilimizin tamamını afetlere hazırlıklı hale getirme çalışmalarıdır. İnşallah 2026 yılının ilk çeyreğinde İstanbul’dan başlamak ve İstanbul’da bu dijital entegrasyonu tamamlamak suretiyle, 2027 yılının ortasına kadar, tüm Türkiye’de aynı dijital altyapıyı hep birlikte hayata geçireceğiz. Hem afete hazırlıkta hem de ekonomide İstanbul’un ve Türkiye’nin gücüne hep birlikte güç katacağız.
"Her sokağın, her dairenin üç boyutlu halini üreteceğiz"
‘Üç Boyutlu Şehir Modelleri Projesi ile Türkiye’nin küresel ölçekte önemli bir adım attığına vurgu yapan Bakan Kurum, “Bu projeyle şehirlerimizin her sokağının, her binanın ve hatta her dairenin üç boyutlu halini göreceğiz. Mimari projelerden bağımsız bölümlere, burada alan genişliğinden mülkiyet bilgisine kadar tüm bilgileri tek bir sistemde toplayacağız. Bir anlamda da bütün binaların kayıt altına alınmış olmasını sağlayacak. Bir yerde kentsel dönüşümü yaparken izleyeceğimiz yolu tayin etmek için bu 3 boyutlu modelleri kullanacağız. Yine bir bölgede afete hazırlık sürecini başlatırken, öncelikli alanları bu noktaları yine bu modeller sayesinde görmüşolacağız. Üç boyutlu veri altyapı sistemini kurmayı hedefleyen ülkelerin de tamamının gözü ülkemizin üzerindedir. Çünkü bugüne kadar bu projeleri hayata geçirmeyi başaran ve bu başarıyı gösterebilen hiçbir ülke olmamıştır. Bunu siz başarıyorsunuz, milletimiz başarıyor” dedi.
"Sorunları birlikte aşacağız"
İstanbul’un kentsel dönüşümü için tüm belediyelerle ortak hareket edeceklerinin de altını çizen Bakan Kurum, sözlerini şöyle tamamladı: Biz bu görevlerde milletimizin sorunlarını hep birlikte çözmek durumundayız ve gerek imar planı noktasında gerek 2B alanların tescili noktasında gerek tescilsiz arazilerin tescil edilip ekonomiye kazandırılması noktasında vatandaşımızın bekleyen imar haklarını, planla ilgili sorunlarını hep birlikte aşacağız.
2B Arazisi nedir?
Türkiye genelinde yer alan ve orman vasfını yitiren hazine arazileri 2B arazisi olarak isimlendirilmektedir. "2b" genellikle 6831 sayılı orman kanunu'nun 2. maddesinde yer alan B bendi için kısaltma olarak kullanılmaktadır. 2B arazileri genellikle orman vasfını kaybeden araziler olarak isimlendirilmektedir. Bazı araziler kadastro müdürlükleri tarafından orman alanı dışına çıkartılabilir. Ayrıca bir daha da geri kazanılamaz ve ıslah edilemez. Bu alanlara ise 2B arazisi denilmektedir. Türkiye genelinde orman vasfını yitiren ve orman vasfı dışına çıkarılan bu arazilere de 2B arazisi denilmektedir.
Yorumlar
Kalan Karakter: