KTO Konferans Salonu'nda düzenlenen toplantıya KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy, yönetim kurulu üyeleri ve oda üyeleri katıldı. Dünyanın her geçen gün daha hızlı bir şekilde değiştiğini söyleyen Başkan Gülsoy; "Son dönemde dünya ve ülkemiz ekonomisinde yaşanan gelişmeler konusuna değinecek olursam; dünya, her geçen gün çok daha hızlı bir şekilde değişiyor ve dönüşüyor. Artık sabahtan akşama, akşamdan sabaha ne olacağını öngörmek neredeyse imkânsız hâle geldi. Küresel liderler bile söylediklerinin arkasında durmakta zorlanıyor. Örneğin, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Sayın Trump; bugün bir şey söylüyor, üç gün sonra tam tersini ifade ediyor. Bu da dünya genelinde belirsizlikleri ve karmaşayı beraberinde getiriyor. Kim öngörebilirdi ki bir sabah uyanacağız ve Rusya - Ukrayna Savaşı başlayacak? Ardından İsrail - Gazze çatışması patlak verdi. Bugün o bölgede büyük bir insanlık dramı, büyük bir vahşet yaşanıyor. Ancak ne yazık ki dünyanın sessiz kaldığı bu tablo karşısında sadece Türkiye güçlü bir duruş sergiliyor, sesini yükseltiyor. Şimdi de hepimizin yakından takip ettiği İsrail - İran savaşı Savaşın 12'nci gününde çok şükür ki, İsrail ile İran arasında ateşkesin sağlanmış olması, hepimiz için umut verici bir gelişme oldu. Umarız bu kırılgan ateşkes kalıcı barışa dönüşür. Çünkü artık bu tür savaşların etkisi sadece cephelerde değil, dünyanın dört bir yanında hissediliyor. Dünya ile entegre olan ülkemizde bu gelişmelerden doğrudan etkileniyor. Hele ki yanımızda adeta bir yangın yeri varsa, etkilenmemek mümkün değil. Bu kısa süreli savaşın bile ülkemize enerji maliyeti yaklaşık 4 milyar dolar olarak yansıdı. Bu tür jeopolitik gelişmeler yalnızca devletleri değil, bizlerin bireysel bütçelerini de doğrudan etkiliyor. Ekonomik kararlar bile bu gelişmelere göre yeniden şekilleniyor. Geçtiğimiz hafta Merkez Bankası'ndan faiz indirimi bekleniyordu ancak yaşanan gelişmeler bu beklentiyi ortadan kaldırdı. Küresel ölçekte korumacı politikalar artıyor. ABD'nin başlattığı ticaret savaşları ve ülkelerin savunma bütçelerine ek yük getiren yönlendirmeler, artık sadece askeri değil ekonomik dengeleri de zorluyor. İşte bu yüzden barış çok kıymetli. Dünyanın barışa kavuşması, bizim de huzura kavuşmamız demektir. Ülkemiz, bu süreçte her zaman yapıcı ve diplomatik bir rol üstlenmiş, barıştan yana durmuştur. Bölgesindeki krizlere karşı serinkanlılıkla ve diplomasiyle yaklaşarak önemli bir denge unsuru olmuştur. Temennimiz; bu ateşkesin kalıcı bir barışa dönüşmesi, Gazze'deki dramın da sona ermesi ve bölgenin yeniden istikrara kavuşmasıdır" dedi. Gülsoy, dünyada herkesin çok tedirgin olduğunu söyleyerek; "Dünyada herkes çok tedirgin. Dünya genelindeki savaşların, çatışmaların arttığı bu süreçte dünya insanlığının yaşadığı en zorunlu ve sorunlu döneminden geçiyoruz. Bu çatışma ortamı, ülkeleri savunma sanayine ayrılan payı artırmaya yöneltiyor. ABD gibi ülkeler özellikle insansız sistemler ve ileri savunma teknolojilerine daha fazla yatırım yapıyor. Bu artış, küresel savunma pazarının büyümesine yol açıyor. Yeni silah sistemleri geliştirmek, hem ülkelerin askeri kapasitesini güçlendiriyor hem de sanayide ciddi ekonomik hareketliliğe neden oluyor. ABD başta olmak üzere bazı ülkelerin stratejik sektörlerini korumak için ek vergiler uygulamaya başlaması, küresel ticaret savaşını körüklüyor. Bu durum ekonomik gelişmeleri de derinden etkileyerek ticaretten üretime olumsuz şekilde yansıyor. Uzmanlar, bu vergilerin tedarik zincirlerini böldüğünü, maliyetleri yükselttiğini ve yatırım kararlarını erteleyen bir belirsizlik ortamı oluşturduğunu belirtiyor. Dünya ekonomisinde bir daralma bekleniyor ki rakamlarda bunu gösteriyor. Gümrük tarifeleriyle ve kotalarla örülen bir dünya istemiyoruz. Serbest, adil ve kurallara dayanan küresel ticaret olmasını istiyoruz. Çünkü kuralların olmadığı, herkesin kendi başına hareket ettiği dünyada önce belirsizlik artar, ardından da krizler çoğalır. Dünyada tüm bu gelişmelerin ülkemize yansımasına baktığımızda ise İsrail-İran Savaşı enerji piyasalarını olumsuz etkiledi. Petrolü büyük ölçüde dışarıdan temin eden bir ülke olarak, artan petrol fiyatları da bunun bir yansıması. Etrafımızda yaşanan gelişmeler nedeniyle enflasyon ve faizler beklenildiği süreçte düşmüyor" ifadelerini kullandı.
"Enflasyon en büyük sorunlarımızdan biri"
İhracat rakamları ile ilgili de bilgiler paylaşan Başkan Ömer Gülsoy, "Mayıs ayı ihracat rakamlarımız ay sonunda açıklanacak. İlk 4 ay toplam ihracatımız 1 milyar 235 milyon dolara çıktı. 'Önce ülkem ve devletim' diye cansiperane çalışan, geleceğimiz açısında umut veren bu başarı için en başta ihracatçı üyelerimiz, iş insanlarımız ve onların çok değerli çalışanlarını can-ı gönülden kutluyorum. İstanbul Sanayi Odası tarafından "Türkiye'nin İlk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2024" araştırma sonuçları açıklandı. İSO ilk 500 sıralamasında geçen yıl 14 firmamız yer almıştı, 2024 sonuçlarına 13 firmamız bu listeye girmeyi başardı. İş insanlarımızın gösterdiği üstün performans, ülke ekonomisinin büyümesini ve kalkınmasını ciddi anlamda desteklemektedir. Bu vesile ile sıralamaya girerek göğsümüzü kabartan, tüm firmalarımızı ülkemiz ekonomisi, ihracatı ve istihdamına sağladıkları katkılardan dolayı can-ı gönülden tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum" ifadelerini kullandı.
Başkan Gülsoy konuşmasının sonunda 2025 yılı 6 aylık dönemde kurulan firma sayısını 920, kapanan firma sayısını ise 290 olarak açıkladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: