Metin Demircan Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda "Gerekirse isim isim açıklarım" diyerek şu ifadeleri kullandı.
Sevgili yönetim kurulu arkadaşlar, isterseniz Allah korkusu deyin, isterseniz vicdan deyin, ne derseniz deyin ama bu yazdıklarımı bir zahmet araştırın. İhtiyaç duyarsanız isim isim tamamını değilsede bir kısmını verebilirim ama lütfen rica ediyorum, müdürlerinize sorup onlardan aldığınız cevapla yetinmeyin. Zaten bu tezgahları kuran onların bir kısmıdır.
En fazla yönetimden olursunuz.
Bazı arkadaşlar ayrılırsak, yerimize gelen kişilerin hiç sesi çıkmaz diyor, onlara sözüm doğru şeyi yapmış olmanın vicdan rahatlığı, hiçbir şeyle kıyaslanamaz.
Şimdi gelelim mevzuya. Anlaşılır bir şekilde anlatmaya gayret gösterdim, inşallah anlaşılır dil kullanabilmişimdir.
Şirkette giriş çıkışların takibi için, yüz okutma sistemi ile yapılan bir puantaj takip mekanizması vardır. İşçiler, memurlar ve şefler her gün sabah girişte ve akşam çıkışta yüz okuturlar. Müdür ve dengi ve üst amirler bu uygulamadan muaftırlar. Bu yüzden de işe girişleri ve çıkışları kafalarına göredir. Kayseride 8, Boğazlıyan’ da 4 bölge müdürlüğünde ki çalışanların ise, yıllardır ilkel bir şekilde föy kağıdı denilen puantaj çizelgesi düzenleyip, merkeze genel müdür imzasına sunularak maaşları tahakkuk ettirilir.
Tabi şirket müdürleri de aynı şekilde, giriş çıkış föy kağıdına odalarında imza atarlar. Ayın son günü de ve insan kaynaklarına gönderirler. Bu durum bize neyi gösterir bir bakalım;
Hiç bir müdürün yada bölge çalışanının eksik günü olmaz, sigortası ve maaşları tam ödenir. Manuel yöntemle olduğu için istenildiği kadar fazla mesai ve diğer bazı ödemeler bu mösyölere, matmazel ve madamlara incelenmeden ödenir. Ayda 90 saati de geçirmeden.
Hele hele bölge çavuşlarına hiçççç hesap sorulmaz. Düzenli bi şekilde mesailerini, harcırahlarını, evlerinde yatarken bile alırlar. Ama işçiye, memura işi yetiştirmek için çalışsalar bile para ödenmez. Alacak izin diye uydurulan bir izinle ödüllendirilirler güya.
Bazı amirler ise kampanya zamanında, sabah işe gelip, akşam çıkışta yüz okutmadan evlerine giderler ve gece 23.59 gibi yüz okuturlar. Ay sonunda günde 6,5 saatden ayda 195 saat yapar bu da, bununda 90 saati mesai, kalanı da alacak izin olarak düzenlenir. Böylece yıllık izin kullanmadan yılı bitirir, emekliliklerinde yada ayrılmaları halinde, günlerce yıllık izin parası alırlar.
Gelelim bu durumun sonuçlarına; elden mesai alarak, maaşlarının iki katı kadar ücret alan müdürler, günlerce izin hakeden şefler ve işe gelmese bile takip edilemeyen bölge çalışanları bu çiftlikte barınmaya devam ediyorlar.
Not; Benli’nin döneminde bu konudan rahatsızlığı varmış ama ne yazıkki sistem devam etmiş.
Deveye sormuşlar boynun neden eğri diye, ne cevap verdiğini hepimiz biliyoruz zaten.
UNUTMAYIN DAVUL SİZİN SIRTINIZDA TOKMAK İSE BİR KAÇ KİŞİNİN ELİNDE.
Yorumlar
Kalan Karakter: