Dervişoğlu konuşmasında, Türkiye’nin artık geri dönülmez bir noktaya geldiğini belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Tarihi bir karar, tarihi bir yol ayrımındayız. Evet, artık ayan beyan bellidir ki bir şeyler değişmeli.
Bir kavim kendi durumunu değiştirmedikçe Allah da onu değiştirmez...
Ya Tayyip Erdoğan değişecek ya vatandaşlık tanımı.
Ya Tayyip Erdoğan değişecek ya muasır medeniyet hedefi.
Ya Tayyip Erdoğan değişecek ya da bu milletin mayası.
Değiştirilmesi gereken Recep Tayyip Erdoğan’dır.”
Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ülkeyi yönetemediği hâlde temsil makamında kalmak için milletin adını değiştirmeye kalkmakla suçladı. “Bu zatı değiştireceğiz” diyerek hem parti tabanına hem de tüm muhalefete bir seferberlik çağrısı yaptı.
“Gelin Cumhuriyete, Türklüğe Sahip Çıkalım”
Müsavat Dervişoğlu, sadece kendi partisine değil, diğer siyasi partilere de seslenerek, geniş tabanlı bir birlik çağrısında bulundu:
“Sevdası Türkiye, kaygısı büyük Türk Milleti'nin ve Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceği olan herkesi,
ihanet planlarına karşı birlikte hareket etmeye çağırıyorum.
Hangi partiden olursanız olun; gelin Cumhuriyete sahip çıkalım.
Gelin vatandaşlığa sahip çıkalım. Gelin Türklüğe sahip çıkalım!”
Konuşmasında 1919 vurgusu yapan Dervişoğlu, “Türkiye’nin salonları, sokakları, meydanları bizimdir” diyerek halkı meydanlara çağırdı. “Sultanahmet Meydanı’nı işgalciye inat dolduranlar gibi...” diyerek tarihsel referansla toplumsal birlik mesajı verdi.
“Ben de Varım Diyen Herkesi Sipere Davet Ediyorum”
Sözlerine kararlılıkla devam eden Dervişoğlu, mücadele çağrısını şu sözlerle noktaladı:
“Bu çağrıya iştirak edecek herkesi peşime değil; durduğum safa, kazdığım sipere davet ediyorum.
Ya devlet başa, ya kuzgun leşe!
Ne mutlu Türküm diyene!”
Yorumlar
Kalan Karakter: