Dijital ebeveynlik sorumluluk yüklüyor
“Çocuklar internetin yerlisi, aileler ise göçmeni”
“Çocuklar internetin yerlisi, biz aileler ise göçmeniz” diyen Doç. Dr. Onat, “Anne-babalar olarak internetin yerlilerden bir şeyler öğrenirken riskleri keşfedebilir, çocuklarımızla dijital dünya hakkında iletişim kurabiliriz. Öncelikle onlardan bir şeyler öğrenmeye çalışmamız gerekiyor. Çocuklarla konuşmak çok önemli. Riskler ve tehlikeler eğlenceli bir şekilde anlatılmalı. Aslında en önemlilerinden biri de ebeveynlerin kendisini eğitmesi. Çocukların kullandığı sosyal medya uygulamalarına ilgileri olmasa da ortamı anlayabilmek adına üye olup bakmalılar, kullanımını öğrenmeliler. Sosyal ağlarda çocukla arkadaş olmak iyi bir seçenek olabilir. Bunları yaparken kesinlikle dedektif gibi ya da taciz edercesine bir takiple değil de çocuğa dijital araçların kullanımı konusunda rol model olarak gerçekleştirmeliler. Örneğin uyku dönemi çok önemli, dijital araçların yatağa girmemesi gerekir. Bunun için de rol model olunması lazım. Anne, baba telefonu yatakta kullanıyorsa, yemek yerken, tuvalete gittiğinde bile sürekli elindeyse çocuk da bunu kopyalar. Çocuk gece oyun oynuyor veya mesajlaşıyorsa uyku kalitesi etkilenir ve bu da çocuğun okulda geçirdiği zamanı kötü etkileyebilir. Özetle, önce anne, baba, ağabey, abla düzenlemeyi kendisine uygulayacak, sonra çocuktan bekleyecek” diye konuştu.
“Denetlemek, yasaklamak değildir”
Özellikle 6-12 yaş grubundaki çocukların en çok vakit geçirdiği ortamların oyun programları ve video içerikli web siteleri olduğunu söyleyen Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Koltuksuz ise, “Ebeveynler, çocuklarını yasaklamadan da kontrol edebilir. Denetlemek, yasaklamak değildir. Bu yanlış anlaşılıyor. Yasakladığınızda başka problemler doğar. Aileler, çocuğuyla sitelere girip neden zararlı olabileceklerini örnek vermeli. Veliler daha bilgili olmalı. Şimdi doğan çocuk, interneti olan bir eve doğuyor. Dijital dönüşüm ani olduğu ve bir anda ortaya çıktığı için nesiller arasındaki fark bazen dramatik biçimde açılıyor. 50-60 yaş grubuna dijital dünyayı anlatmak zor ama 25-45 yaş aralığındaki anne babalar daha kolay öğrenebilir. Çocuklarıyla dijital ortamda arkadaş olmalı, sadece anne baba olarak değil siber ortamda çocuklarıyla iletişim içinde olmaları lazım” ifadelerini kullandı.
“Aileler çocukların oynadığı bilgisayar oyunlarını öğrenmeli”
Doç. Dr. Koltuksuz, birçok ailenin oyun programlarında çocuğunu bekleyen tehlikelerin farkında olmadığının altını çizerek, “Anne babanın çocuğunun oynadığı oyun programına bakması, tanıması lazım. Bunun için de vakit ayırmaları, ilgilenmeleri gerekiyor. İnternette dolaşan çocuk tacizcileri çok büyük problem. Oyunda aktif kullanıcılar yazı gönderiyor ve bilgi alıyorlar. Anne, baba ile ilgili bilgi toplanmaya başlıyor. Bu şekilde de çocuk tacizcilerine altyapı sağlanıyor. Bunlara çok dikkat edilmeli. Aynı zamanda çocuğun eline tableti verip tek başına video izlemeye bıraktığınızda çocuk küfür ve şiddet içerikli görüntülere denk gelebilir. Bazı oyunlarda oyun kurucular virüs yüklüyor, çocuğun fotoğrafını çekebiliyorlar. Her oyunun masum olmadığı unutulmamalı” dedi.

Yorumlar
Kalan Karakter: