Altun, halkın iradesine rağmen devam ettirilen bu projenin, bilimsel verilere, planlama ilkelerine ve çevre hukukuna açıkça aykırı olduğunu belirterek, “Bu proje, sadece bir sanayi yatırımı değil, aynı zamanda Pınarbaşı’nın geleceğini tehdit eden bir kamu vicdanı meselesidir” dedi.
MERA ALANINA PATLAYICI TESİSİ!
Proje alanının hem Çevre Düzeni Planı'nda hem de şirketin proje tanıtım dosyasında "mera" vasfında olduğunun altını çizen Altun, “Bu stratejik alanın, fiilen sanayiye açılması kabul edilemez. İl Toprak Koruma Kurulu’nun kararı hukuken ve vicdanen tartışmalıdır. Bu kararın iptali için açılan davanın yakın takipçisiyiz” ifadelerini kullandı.
İHALE ÖNCESİ PAZARLIK İDDİASI
Altun, kamu arazilerinin şirketlere adeta peşkeş çekildiğini belirtti. “İhale yapılmadan önce yürütülen resmi yazışmalar, sürecin önceden planlandığını ve ihalenin yalnızca şekli bir formaliteden ibaret olduğunu gösteriyor. Bu durum şeffaflık, rekabet ve kamu yararı ilkeleriyle çelişmektedir” dedi.
MAHKEME VE BİLİRKİŞİ RAPORLARI NET: PROJE UYGULANAMAZ
Kayseri 2. İdare Mahkemesi’ne sunulan bilirkişi raporuna değinen Altun, raporda yer alan çarpıcı tespitleri şöyle sıraladı:
-
Tarım bütünlüğünü bozuyor
-
Yerleşim yerlerine tehlikeli yakınlıkta
-
Su kaynaklarını tehdit ediyor (özellikle Bahçecik Barajı ve Göz Pınarı)
-
Gürültü, hava kirliliği ve trafik yükü oluşturuyor
-
Ruhsatlı maden sahalarıyla iç içe geçmiş durumda
UZMAN KURUMLAR DA UYARIYOR
DSİ, TEMA ve Kırsal Çevre Derneği gibi uzman kuruluşların da projeye karşı çıktığını aktaran Altun, “Endemik türler barındıran bu ekolojik hassas bölgede yapılacak bir patlayıcı tesisi, yalnızca doğaya değil, yöredeki hayvancılığa, arıcılığa ve geçim kaynaklarına da büyük zarar verecek” dedi.
MECLİS GÜNDEMİNDE
Altun, Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Birol Aydın’ın projeyi TBMM gündemine taşıdığını hatırlatarak, “Şirketin defalarca aynı projeyi şeklen değiştirip yeniden sunması hukuken tartışmalıdır. Bu soruları Meclis’te sorarak halkın sesini duyuruyoruz” dedi.
ÖĞRETMENEVİ TEPKİSİ: “KAYSERİ KÜÇÜLÜYOR MU?”
Erdal Altun ayrıca Kayseri Öğretmenevi’nin kapatılmasına da tepki gösterdi. “1.5 milyon nüfuslu Kayseri’de, öğretmenlerimizin konaklayabileceği çağdaş bir tesisin olmaması kabul edilemez. Talas’ta tahsis edilen bina hâlâ hazır değil. Bu durum kamuoyunda şu haklı soruyu doğuruyor: ‘Kayseri küçülüyor da bizim mi haberimiz yok?’” dedi.
SAADET PARTİSİ: MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ
Altun, açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Bizler, Pınarbaşı’nın doğasını, suyunu, merasını ve halkımızın yaşam hakkını korumak için hukuki ve meşru her zeminde mücadele edeceğiz. Bu proje durdurulana kadar vazgeçmeyeceğiz. Kayseri’mizin geleceği için, çevreye ve insana saygılı projeler desteklenmelidir.”
Yorumlar
Kalan Karakter: