'SURİYE YÖNETİMİYLE MÜZAKERE ETMEMİZ GEREKECEK'
İktidara yönelik uyarılarda da bulunulan açıklamada, tarafların anlaştığı bildirideki ifadelerin Türkiye’nin denetimi altındaki bölgeyle sınırlı tutulduğuna işaret edildi. Harekatın hedefleri arasında Suriye’de, Fırat’ın doğusundan Irak sınırına kadar olan bölgede söz sahibi olmanın yer aldığı hatırlatılarak, "Bu hedef, anılan alanda bir güvenli bölgeyi tarif ediyordu. Bildirideki ifadelerden, bu hedeften vazgeçildiğini anlıyoruz. Şu an denetimimiz altındaki bölgelerin dışından, milli güvenliğimize yönelebilecek tehditleri bertaraf edebilmek için, Rusya ve eninde sonunda Suriye yönetimiyle müzakere etmemiz gerekecek" görüşüne yer verildi.
'HAREKATIN BAŞINDAKİ HEDEFLERDEN GERİYE DÜŞÜLMEMELİ'
Bölgesel aktör olma iddiasıyla çıkılan yolun sonunda Türkiye’nin başka akılların yol haritalarına mahkum hale geldiği savunularak, "Bu mutabakat, 911 kilometrelik sınırımızda, başka güçlere ya da uzaklardan gelen devletlere tabi hale geldiğimizin açık bir ifadesidir. Mutabakat kapsamındaki bölgeler için ABD ile Fırat’ın doğusundaki diğer alan için de Rusya’yla müzakere etmek zorundayız. ABD ve Rusya’yla yürütülen müzakerelerin, dolaylı da olsa, 'terör örgütüyle görüşme' şeklinde değerlendirilmesine yol açacak adımlardan uzak durulması gerekmektedir. Bu noktada hiçbir telkin ya da baskıya boyun eğilmemeli, devlet ciddiyet ve ilkeleri asla unutulmamalıdır. Harekatın başındaki hedeflerden geriye düşülmemesi, bir ve bütün olarak devletinin arkasında duran milletimizin, haklı beklentisidir" mesajı verildi.
Ayrıca ABD Başkanı Donald Trump’ın aşağılayıcı mektubunun kabul edilemez olduğu da belirtilerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Türkiye’nin onuruna ve büyüklüğüne yakışır tarzda bir cevap vermesinin beklendiği kaydedildi.
Yorumlar
Kalan Karakter: