İYİ Parti Genel Başkanı Akşener, Antalya'da bir otelde düzenlenen iftar programında partililerle bir araya geldi. Akşener, 20 Ocak 2020’de, ‘Bu tahterevalli siyasetini nasıl bitirebiliriz’ sorusunun cevabını esnaf gezmek olarak cevaplandırdıktan sonra ilk yaptığı gezisinin Antalya'ya olduğunu hatırlattı. Antalya'nın o zaman tüm ilçelerini ve dükkan dükkan gezdiğini hatırlatan Akşener, "Sonra bizim ekonomik kurmaylarıyla akşam da oturduk uzun elinde onların konuştuğu bizim dinleyip not aldığımız soruları onların sorup bizim cevaplandırdığımız, bizim nutuk atmadığımız bir çalışma yaptık. Bu Türkiye’de ilkti. Antalya'dan başladık ve Hakkari'den Edirne'ye kadar ben ve arkadaşlarım dolaştık. Yani tetiği siz çektiniz, ittirmeyi siz yaptınız. O kadar istifade ettik ki Türkiye'yi öğrenmek amaçlı yola çıktık. Normal şartlarda sadece partilerimizle beraber olsaydık, farklı bir konuşma yapardım” diye konuştu.“2010 referandumuna gitmesin diye o yasa ben en tepedekinden en sonuna kadar herkesle bizzat konuştum” diyen Akşener, "2017 parti yok o zaman hayatımızda çılgın gibi hayırcı olduk. Bir salonda gene hayır için gene çalıştık. Gene başarılı olamadık. Yani orada ‘hayır’ çıkartmaya başarılı olamadık" dedi.
"Hayal kırıklığı yaşandı"
Akşener, 2018’de ittifak sisteminden dolayı ittifakla yola çıktıklarını hatırlatarak, "O ittifak sisteminde gene uçtuk, kaçtık, açtık derken propaganda zamanı muhalif seçmen hakikaten çok duygusal davranıyor. İş hayatımızda matematik geçerli. Ama bu işte duygular hat safhada, şimdi gene uçtuk kaçtık. Sonuçta büyük bir hayal kırıklığı yaşandı. Ve hepimiz aday olduk. Ben oldum, İnce oldu, Temel Karamollaoğlu oldu. Adaylar olduk, olduk, olduk. ‘Erdoğan ben tek onlar hepsi dedi’ ve biz kazanamadık. Sonra 2019 geldi, biz Cumhuriyet Halk Partisi'ne gittik, bir teklifte bulunduk. Biz teklif ettik. ‘Ortak gidelim İstanbul, Ankara, Antalya, Adana gibi büyük şehirleri alırsak eğer biz AK Parti'den, yani rekabet ederek alırsak dövüşmeden, kavga etmeden, düşmanlaştırmadan, çünkü yerel seçimlerde biraz daha projelerin tartışıldığı bir sistem olduğu için alabilirsek gene Erdoğan'a göre İstanbul'u alan Türkiye'yi alır olduğuna göre morali yere düşmüş, umudu kaybolmuş, muhalif seçmeni ayağa kaldırabiliriz’ dedik. Kabul gördü. Bir ay falan bir kendi aralarında tartıştılar. Kabul gördü. Ondan sonra masaya oturduk. Ben arkadaşlarıma bir talimat verdim. Türkiye İYİ Parti, Türkiye'yi tercih edeceksiniz” dedi.
"Size kendimizi teslim ettik"
6’lı masa derken 2023’e geldiklerine değinen Meral Akşener, "2023’ü uzun uzun anlatmıyorum. Sonucu bir başarısızlıktır. İsteyen benim üzerime bıraksın, isteyen ortaklaştırsın, bir şey fark etmiyor. Netice itibariyle başaramadık. Yani tamamı suçu bana yıksanız ne yazar ki? Yani sonuçta başaramadık. Sonuç itibariyle adını hür ve müstakil koyduğumuz yerel seçim olduğu için de çok daha hem zor hem de gelecek açısından çok önemli bir karar aldık. Yani size kendimizi teslim ettik” ifadelerini kullandı.
"Biz bu belediye başkanlarımıza kefalet koyduk"
“Anavatan, DYP kavgası vardı bu ülkede. Doğru Yol Partisi'nde politikaya başladım. Ve o rekabet yani kavga görünüşlü rekabetti ama iki taraf da birbirini partisine elini uzatmazdı" diyen Akşener, "Şimdi biz İstanbul, Ankara, Antalya, Adana gibi mesela İzmir'i saymıyorum. İzmir'de desteklemiştik biz o zaman ama neticede İzmir'de yani CHP'nin o kadar büyük bir gücü var ki hani o ceketle kola kutusu işi var ya ona da itiraz ediyorum ama neyse o nedenle onlar almış olsun. İlginç bir şey oldu. Biz bu belediye başkanlarımıza kefalet koyduk. Onlarla ilgili her türlü, onlara yapılan yanlışlıkların karşısında durduk. Kendi partilerinden daha fazla durduk. Mesela dava görüldüğü zaman İmamoğlu'nun yanına gittim. Bir hafta ölmüş anama sövüldü, televizyonlardan. ’Niye gittin’ diye. Muhittin Böcek hastalandı. Çeşitli şeyler çıktı hakkında. ‘Şöyle oldu, böyle oldu’ diye. Antalya sökün etti benim ofisime. Genel merkeze sökün etti. Dediler ki, ‘o dönmez artık, şunu seçelim, izin ver şunu seçelim, konuş Kılıçdaroğlu'yla şunu getirelim. Şunu yapalım, şunu yapalım. ’Bunların her birini Muhittin Böcek biliyor. Ben de dedim ki, ‘çok ayıp bir şey bu, çok ahlaksız bir şey bu, milletin seçtiği şahıs hasta bugün öldü, yarın öldü, şöyle oldu, böyle oldu ya, biz karar veremeyiz. Bu çok günahtır, ahlaksızlıktır dedim’. Muhittin Böcek iyileşti aramıza katıldı” diye konuştu.Ankara'da da benzer şeyler olduğuna değinen Akşener, "Bu karşınızda duran şahıs sapasağlam bu arkadaşlarımızın yanında durdu. Ama ne oldu? Biz hür ve müstakil kararı aldıktan sonra il, ilçe başkanı, birçok belediye meclis üyelerimiz dahil yönetimde olan arkadaşlarımız dahil, Ankara'da 7'den 77'ye herkes istifa etti. Niçin? Hür ve müstakil kararı aldığımız için. Not ettik bunu. Seçiminde yardımcı olan, arkasında duran bir siyasi partinin yöneticilerine bunu yapan, gerisini söylemeyeyim. Aynı şey Antalya'da oldu, o biraz daha orta karar gitti. Belediye meclis üyelerimiz, eski il başkanlarımız, şunlar bunlar atta oldular. Benzer bir durum İstanbul'da biraz daha üstten belediye meclis üyeleriyle sınırlı kaldı. Bazı ilçe başkanları ama asıl vahim olanı ne biliyor musunuz? Bununla bu arkadaşların övünmesi. Siyasi partilerden birbirine elbette birbirine geliş gidişler olabilir. Yani belediye başkanı adam yapmaz, o bir yere, o partiye transfer olur, onlar olur. Ama şu hareket yapıldığı andan itibaren eğer sistemi boşaltacak kadar bu işin içine girmişse bir belediye başkanı, bu gerçekten ahlaksızlıktır, gerçekten siyasi etiğe uymayan bir durumdur” dedi.
"İki kulağı birden çekin"
“Meral Akşener'sem Elbette bu sahtekarlıkların gereğini yapmak benim için bir namus borcudur” diyen Akşener, "Onun için de bu seçimlerde bize destek istiyorum. Hem ilçe belediye başkan adaylarımıza destek istiyorum Antalya'da hem de Nesrin Hanım'a destek istiyorum. Bunun anlamı şu. İki kulağı birden çekin. Allah rızası için çekin ve tutun ellerimi, verin gücü, verin bana gücü bakın muhalefet nasıl yapılıyormuş, hep beraber görün” diye konuştu.
"Suçlu ben oldum"
Seçmene seslenen Akşener, "Oylarınızı uhrevi işler üzerinden değil, kutsallarınız üzerinden değil, çok pratik işinize yarayacak kim, nedir üzerinden oy verin. Beni güçlendirin, muhalefet nasıl yapılırmış ben de size gösterme fırsatı bulayım. Bütün siyasi hayatım birilerine kazandırmakla geçti. İki belediye başkanını kazandırdık. Cumhurbaşkanı adayı olsun istediniz. Söyledik suçlu ben oldum. Yahu arkadaş bir kere de beni kazandırın bakalım ne olacakmış hep birlikte gelelim” açıklamalarında bulundu.
"Hayal kırıklığı yaşandı"
Akşener, 2018’de ittifak sisteminden dolayı ittifakla yola çıktıklarını hatırlatarak, "O ittifak sisteminde gene uçtuk, kaçtık, açtık derken propaganda zamanı muhalif seçmen hakikaten çok duygusal davranıyor. İş hayatımızda matematik geçerli. Ama bu işte duygular hat safhada, şimdi gene uçtuk kaçtık. Sonuçta büyük bir hayal kırıklığı yaşandı. Ve hepimiz aday olduk. Ben oldum, İnce oldu, Temel Karamollaoğlu oldu. Adaylar olduk, olduk, olduk. ‘Erdoğan ben tek onlar hepsi dedi’ ve biz kazanamadık. Sonra 2019 geldi, biz Cumhuriyet Halk Partisi'ne gittik, bir teklifte bulunduk. Biz teklif ettik. ‘Ortak gidelim İstanbul, Ankara, Antalya, Adana gibi büyük şehirleri alırsak eğer biz AK Parti'den, yani rekabet ederek alırsak dövüşmeden, kavga etmeden, düşmanlaştırmadan, çünkü yerel seçimlerde biraz daha projelerin tartışıldığı bir sistem olduğu için alabilirsek gene Erdoğan'a göre İstanbul'u alan Türkiye'yi alır olduğuna göre morali yere düşmüş, umudu kaybolmuş, muhalif seçmeni ayağa kaldırabiliriz’ dedik. Kabul gördü. Bir ay falan bir kendi aralarında tartıştılar. Kabul gördü. Ondan sonra masaya oturduk. Ben arkadaşlarıma bir talimat verdim. Türkiye İYİ Parti, Türkiye'yi tercih edeceksiniz” dedi.
"Size kendimizi teslim ettik"
6’lı masa derken 2023’e geldiklerine değinen Meral Akşener, "2023’ü uzun uzun anlatmıyorum. Sonucu bir başarısızlıktır. İsteyen benim üzerime bıraksın, isteyen ortaklaştırsın, bir şey fark etmiyor. Netice itibariyle başaramadık. Yani tamamı suçu bana yıksanız ne yazar ki? Yani sonuçta başaramadık. Sonuç itibariyle adını hür ve müstakil koyduğumuz yerel seçim olduğu için de çok daha hem zor hem de gelecek açısından çok önemli bir karar aldık. Yani size kendimizi teslim ettik” ifadelerini kullandı.
"Biz bu belediye başkanlarımıza kefalet koyduk"
“Anavatan, DYP kavgası vardı bu ülkede. Doğru Yol Partisi'nde politikaya başladım. Ve o rekabet yani kavga görünüşlü rekabetti ama iki taraf da birbirini partisine elini uzatmazdı" diyen Akşener, "Şimdi biz İstanbul, Ankara, Antalya, Adana gibi mesela İzmir'i saymıyorum. İzmir'de desteklemiştik biz o zaman ama neticede İzmir'de yani CHP'nin o kadar büyük bir gücü var ki hani o ceketle kola kutusu işi var ya ona da itiraz ediyorum ama neyse o nedenle onlar almış olsun. İlginç bir şey oldu. Biz bu belediye başkanlarımıza kefalet koyduk. Onlarla ilgili her türlü, onlara yapılan yanlışlıkların karşısında durduk. Kendi partilerinden daha fazla durduk. Mesela dava görüldüğü zaman İmamoğlu'nun yanına gittim. Bir hafta ölmüş anama sövüldü, televizyonlardan. ’Niye gittin’ diye. Muhittin Böcek hastalandı. Çeşitli şeyler çıktı hakkında. ‘Şöyle oldu, böyle oldu’ diye. Antalya sökün etti benim ofisime. Genel merkeze sökün etti. Dediler ki, ‘o dönmez artık, şunu seçelim, izin ver şunu seçelim, konuş Kılıçdaroğlu'yla şunu getirelim. Şunu yapalım, şunu yapalım. ’Bunların her birini Muhittin Böcek biliyor. Ben de dedim ki, ‘çok ayıp bir şey bu, çok ahlaksız bir şey bu, milletin seçtiği şahıs hasta bugün öldü, yarın öldü, şöyle oldu, böyle oldu ya, biz karar veremeyiz. Bu çok günahtır, ahlaksızlıktır dedim’. Muhittin Böcek iyileşti aramıza katıldı” diye konuştu.Ankara'da da benzer şeyler olduğuna değinen Akşener, "Bu karşınızda duran şahıs sapasağlam bu arkadaşlarımızın yanında durdu. Ama ne oldu? Biz hür ve müstakil kararı aldıktan sonra il, ilçe başkanı, birçok belediye meclis üyelerimiz dahil yönetimde olan arkadaşlarımız dahil, Ankara'da 7'den 77'ye herkes istifa etti. Niçin? Hür ve müstakil kararı aldığımız için. Not ettik bunu. Seçiminde yardımcı olan, arkasında duran bir siyasi partinin yöneticilerine bunu yapan, gerisini söylemeyeyim. Aynı şey Antalya'da oldu, o biraz daha orta karar gitti. Belediye meclis üyelerimiz, eski il başkanlarımız, şunlar bunlar atta oldular. Benzer bir durum İstanbul'da biraz daha üstten belediye meclis üyeleriyle sınırlı kaldı. Bazı ilçe başkanları ama asıl vahim olanı ne biliyor musunuz? Bununla bu arkadaşların övünmesi. Siyasi partilerden birbirine elbette birbirine geliş gidişler olabilir. Yani belediye başkanı adam yapmaz, o bir yere, o partiye transfer olur, onlar olur. Ama şu hareket yapıldığı andan itibaren eğer sistemi boşaltacak kadar bu işin içine girmişse bir belediye başkanı, bu gerçekten ahlaksızlıktır, gerçekten siyasi etiğe uymayan bir durumdur” dedi.
"İki kulağı birden çekin"
“Meral Akşener'sem Elbette bu sahtekarlıkların gereğini yapmak benim için bir namus borcudur” diyen Akşener, "Onun için de bu seçimlerde bize destek istiyorum. Hem ilçe belediye başkan adaylarımıza destek istiyorum Antalya'da hem de Nesrin Hanım'a destek istiyorum. Bunun anlamı şu. İki kulağı birden çekin. Allah rızası için çekin ve tutun ellerimi, verin gücü, verin bana gücü bakın muhalefet nasıl yapılıyormuş, hep beraber görün” diye konuştu.
"Suçlu ben oldum"
Seçmene seslenen Akşener, "Oylarınızı uhrevi işler üzerinden değil, kutsallarınız üzerinden değil, çok pratik işinize yarayacak kim, nedir üzerinden oy verin. Beni güçlendirin, muhalefet nasıl yapılırmış ben de size gösterme fırsatı bulayım. Bütün siyasi hayatım birilerine kazandırmakla geçti. İki belediye başkanını kazandırdık. Cumhurbaşkanı adayı olsun istediniz. Söyledik suçlu ben oldum. Yahu arkadaş bir kere de beni kazandırın bakalım ne olacakmış hep birlikte gelelim” açıklamalarında bulundu.