Kenanoğlu, yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi:
👉 “Küçük Altın 8000 TL’ye dayandı. En düşük emekli maaşı’na 2 küçük altın… Asgari ücretli çalışan maaşı ile 2.5 küçük altın alınabiliyor… Dolar 42.000 liraya, Euro 48.000 liraya dayandı. Ev kiraları muhitine göre 12.000 / 50.000 aralığında seyrediyor…”
👉 “3 çocuklu bir ailenin zorunlu elektrik, su, doğalgaz, aidat, ulaşım, okul eğitim (çanta, kırtasiye, servis) ve mutfak masrafları (dışarda yemek, sinema, konser, gezi, tatil, piknik yapmak mümkün değil). Sizce en az kaç lira gelir girmeli böyle bir haneye…”
👉 “Ev almak hayal (TOKİ örneği vereyim; sabit fiyat olmadığı, taksitlerin memur maaş zammına göre arttığı ve o oranda aylık ödenen KDV de yükseliyor. Dolayısıyla toplu ödeme yapma imkanınız yoksa taksitleri ödemenize rağmen borç eksilmediği gibi artıyor). Araba almak hayal… Bakmayın siz Kayseri’de trafikte tescilli araç sayısına göre nüfusumuzun 3’te birinde araç var. Bu tabloya göre Kayseri’yi zengin görme gibi yanlışa düşmeyelim.”
👉 Kenanoğlu, Kayseri’deki gelir gruplarına da dikkat çekerek şu tespitlerde bulundu:
“Şehirde çok üst düzeyde zengin sayılabilecek bir %20 yani yaklaşık 300.000 kişilik bir nüfus var. Gayrimenkul ve tapu sayısını bilmeyen, hiç istihdam sağlamadan sadece kira geliri ile her yıl yeni mülkler alan zenginlerimiz de var. (Aldıkları kiranın vergisini tam anlamıyla ödeyen insanlarımıza hiç sözüm yok. Helal kazançlarının hayrını görsünler, hayır yapsınlar, zekat dağıtsınlar. Onlara Allah razı olsun derim.) Çift gelirli devlet memuru veya yine çift gelirli üst düzey bürokrat, nitelikli özel sektör çalışanları, orta ölçeğin biraz üzerinde ticaret yapan esnaf ve iş insanlarının sayısı da nüfusun 400.000’ini belki bulur. Ancak bu şehrin yaklaşık 1,5 milyon kişilik nüfusunun 800.000’i yani yarıdan biraz fazlası emekli, asgari ücretli, işsiz ya da yardım alarak hayatlarını kıt kanaat idare etmeye çalışıyorlar.”
👉 “Bu tablodan kimsenin mutlu olduğunu düşünmüyorum. Allah kimseyi yoklukla, acıyla, hastalıkla terbiye etmesin; kimsenin eline baktırmasın, yardıma muhtaç duruma düşürmesin. Devletin asli görevi halkın refahını, huzurunu temin etmek, mutlu yaşamalarını sağlamak ve gelir dağılımındaki adaletsizliği gidermektir. Açlık, yoksulluk suç işleme oranlarını artırır. Hırsızlık, gasp, soygun, tehdit, yaralama, cinayet, şantaj, uyuşturucu madde bağımlılığı, fuhuş, ahlaki çöküş gibi hiç istemediğimiz sonuçları ortaya çıkarır.”
👉 “Türkiye Cumhuriyeti Devleti çok güçlüdür. Tarihi boyunca her türlü olumsuzlukların altından kalkmıştır. Yokluk çekmek kader değildir. Değiştirmek için çaba göstermek, çalışmak ve bu duruma vesile olan kişileri demokratik yollarla seçimle sandıkta göndermek gerekir…”
👉 Siyasette görev süresine de değinen Kenanoğlu, şu önerilerde bulundu:
“Devlet hariciye görevlileri haricinde; STK, sendika, belediye başkanı, siyasi genel başkanları belli bir süreden sonra kanunen emekli etmeli. 2/3/4 dönem kuralı kesinlikle uygulanmalıdır. 20/25 yıl görev yapan kişilerden başarılı olanlara teşekkür edip uğurlanmalı, başarısız olanları ise artık halkın seçimlerle göndermesi gerekmiyor mu?”
👉 Kenanoğlu paylaşımını, “Son söz Atatürk’ün dediği gibi: Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Bize de milletin kararına saygı duymak düşer.” sözleriyle tamamladı.
Yorumlar
Kalan Karakter: