Açıklamalardan satır başları;
Bu dönemin insanları olarak hep birlikte yeni bir hastalık dönemini tecrübe ediyoruz. Dünya başarılı bir sınav vermedi. Her ülke elindeki imkanlar nispetinde tedbirler almaya çalıştı. Biz de elimizdeki imkanları en iyi şekilde kullanmaya çalıştık ve ülkemizin ismini dahi duymamış insanlara buradaki salgınla iyi mücadele edildiğini gösterdik.
Bu mücadele yaşadığımız acıları, ödediğimiz ve belki de ödeyeceğimiz bedelleri ortadan kaldırmıyor. Virüsün hayatımızdan çıkacağı günlere dair umudumuzu hep güçlü tuttuk. Kurumsal ve toplumsal mücadelede temel mücadele karşı koşulları büyük ölçüde tesis edebildik. 1 yıllık mücadele sürecinde pek çok deneyim de kazandık
Artık küresel salgının sosyal hayata etkileri ve normalleşmeyi önceleyen bir döneme geçiyoruz, yerinde karar dönemi. Yeterince yüksek hızda ve sistematik olarak aşı programını uygulamış olsak da nüfusa oranla daha kat etmemiz gereken çok yol var.
Aşılamada yaklaşık 1,5 milyonu ikinci doz olmak üzere 8 milyon seviyesine ulaştık. Aşılama planındaki ilk aşamanın sonuna yaklaştık Aşı programı adaletle ve şeffaf bir şekilde devam etmektedir. Aşılamada tedarik ve planlama sorunumuz yok. Aşı olduğumuz gün koruma başlamıyor, ilk aşı olduğumuz günden 42 gün sonra koruma başlıyor. Bir tedarik ve planlama sorunumuz yok. Birinci doz aşısını olan tüm vatandaşlarımızın ikinci doz aşıları güvence altındadır.
(Kovid-19) Vaka sayılarındaki artış, bazı illerimizin diğerlerinden daha geç normalleşme sürecine geçmesine neden olabilecek. Ülkemizde her geçen gün sayısı artan mutasyonlu virüsü dikkate almak mecburiyetindeyiz. Yerinde karar dönemiyle birlikte kurallara uyum konusunda güvenlik kuvvetlerimiz denetimleri artıracak. Risk durumlarına göre iş kollarımızın faaliyet serbestliği konusunda Bilim Kurulumuzun çalışmasını, Cumhurbaşkanlığı Kabinemize arz edeceğim.
BEDAVA AŞIYA PARA VERİLDİ İDDİASI
Özellikle bu dönemde dünyada aşı savaşının yapıldığının yapıldığı dönemi yaşıyoruz. Ülkeler arası ticari sır olarak kalması gereken bilgilerin ifşa edildiğini görüyoruz. Ülkeler arasında bunun ilişkileri etkileyebileceğini özellikle ücret ve benzeri noktalarda bunun ticari sır olarak kalmasını sözleşmeye de konduğunu, bu nedenle fiyatı özellikle söylememiştim. Vatandaşımız bunu çok iyi bilsin biz aşıyı dünyadaki bütün ülkelerin aldığı fiyattan en ucuza alan ülkeyiz demiştim. Bu iddiamın halen arkasındayım.
Bu ülkeler arası karşılıklı sözleşmeyle ticari sır olarak korunması gereken durumdu. Bunu çok rahatlıkla açıklayabilirdim. Rakamı söylediğimde bunu dünya fiyatlarından düşük olduğunu herkes biliyor olacaktı. Bu aşı başka devletlere de satılıyor. En ucuza satılan ülke Türkiye. Bu dönemde bu aşıyı teminat olmadan almayacağımızı ifade etmiştim. Yani bu aşı bağlantılarını çok erken yaptık. Faz 3 çalışması uygun çıkmamış olsaydı, Türkiye kendi yapması gereken tetkiklerden olumlu sonuç almamış olsaydı dolayısıyla bu aşıyı almamış olacaktık. Dolayısıyla teminatları garantiye aldık.
İddia şu; deniyor ki, üretici firma 1 milyon doz aşı üretti ve bu 1 milyon aşıyı Türkiye'ye aslında bedel almadan bağışladı. Ama distribütörü olan firma bunu DMÖ'ye fatura etti, yani devlete fatura etti. Üretici firmanın devlete bedelsiz verdiği aşıyı üretici firma fatura ederek devletten 12 milyon dolar para aldı. İddia bu.
Aşı savaşının olduğu dünyada üretici firma bir ülkeye aşıyı bedava bağışlar mı? Bunun akılla izahı var mı? Bunun üzerin e biz firmaya dedik ki, sözleşmemiz gereği size vermemiz gereken bir bedel var, bunu ödüyoruz. böyle bir iddia var, bu nedir."
Firmanın bize cevabı; Bu aşıyla ilgili buradaki amaç siz bizden teminat istediğiniz için biz teminatı sağlayamamıştık, bu nakit akış yönetimini sağlamak için biz distribütörümüz olan Sinovac firmasını temsil eden firmaya biz bedelsiz olarak verdik, ama biz sizden ücretini olduğu gibi aldık.
Bunu kim söylüyor? Üretici firma. Hani üretici firma Türkiye Cumhuriyeti'ne bağışlamıştı? Ayrıca bununla ilgili de vergileri dahil olmak üzere kurumlar vergisi dahil olmak üzere beyanı ve ödemesi yapılmış, vergiyle ilgili sorun yok. Bizim de verdiğimiz parayı firma 'ben aldım' diyor.
Bir diğer konu, ısrarla aracı var mıydı, yok muydu? Biz devlet olarak Sinovac firmasıyla görüşmeler yaptık. Bu firmanın 10 yıldan fazla süredir tek distribütörü var. Bu firmanın Türkiye'deki ayrıca yetkilisi. Hem tek distribütörü hem tek yetkilisi. Dolayısıyla biz bütün görüşmeyi Sinovac firmasıyla yaptık. Hiçbir şekilde aracı firmaya zerre kadar 1 kuruş ilave verilmemiştir."
Ayrıntılar geliyor...
Yorumlar
Kalan Karakter: