Hayatlarının baharında bir canavar tarafından hunharca katledilen kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyor, başından aldığı kurşun yarasıyla hastanede yaşama savaşı veren anneye acil şifalar diliyoruz. Bu canavarca saldırıda bütün ailesini kurban veren acılı babaya ise imkansız olduğunu bildiğimiz halde ancak “sabır dileyebiliyoruz.”
Bu yaşanan canavarca saldırıyı “haberlerinde” platonik aşk, aşk, sevgi gibi başlıklarla veren medya kuruluşlarını kınıyor ve onlara; insanlığın müşterek değerlerinden olan: edep, ahlak, onur, şeref, namus ve vicdan diliyoruz.
Yaşanan bu vahşeti: aşk, sevgi, hoşlanmak gibi saf ve temiz insanlık duygularıyla gerekçelendirerek habere çevirmek; şiddetin altında temel olan ve kadına yönelik şiddet suçunu sürekli doğuran bataklığı örtbas etmekten başka bir şey değildir.
Tuğba ve Şeyma bu şiddetin ilk kurbanları olmamıştır ve ne yazık ki bu şiddeti “aşk, sevgi, hoşlanmak” gibi gerekçeler ile geçiştirip bu suçu bir canavarın şahsına mahkum edecek biçimde düşünülürse son kurbanları da olmayacaktır.
Kadına yönelik şiddet politiktir ve bir iç güvenlik sorunudur. Bu sorunun çözümü; kadına yönelik şiddetin nemalandığı bataklığa karşı etkin biçimde mücadele etmek, devletin eğitim kurumlarında kadın-erkek eşitliği en başta erkekler olmak üzere topluma kabul ettirmekle mümkün olabilir.
Bizler Tuğba ve Şeyma için adalet istiyoruz. Kadınlar için adalet istiyoruz.
Sizleride bu adalet arayışında bizlerle birlikte olmaya davet ediyoruz:
3 Temmuz Çarşamba günü, saat 21:00’da #seymavetugbaicinadalet etiketiyle sosyal medyada buluşuyoruz.
Bu yaşanan canavarca saldırıyı “haberlerinde” platonik aşk, aşk, sevgi gibi başlıklarla veren medya kuruluşlarını kınıyor ve onlara; insanlığın müşterek değerlerinden olan: edep, ahlak, onur, şeref, namus ve vicdan diliyoruz.
Yaşanan bu vahşeti: aşk, sevgi, hoşlanmak gibi saf ve temiz insanlık duygularıyla gerekçelendirerek habere çevirmek; şiddetin altında temel olan ve kadına yönelik şiddet suçunu sürekli doğuran bataklığı örtbas etmekten başka bir şey değildir.
Tuğba ve Şeyma bu şiddetin ilk kurbanları olmamıştır ve ne yazık ki bu şiddeti “aşk, sevgi, hoşlanmak” gibi gerekçeler ile geçiştirip bu suçu bir canavarın şahsına mahkum edecek biçimde düşünülürse son kurbanları da olmayacaktır.
Kadına yönelik şiddet politiktir ve bir iç güvenlik sorunudur. Bu sorunun çözümü; kadına yönelik şiddetin nemalandığı bataklığa karşı etkin biçimde mücadele etmek, devletin eğitim kurumlarında kadın-erkek eşitliği en başta erkekler olmak üzere topluma kabul ettirmekle mümkün olabilir.
Bizler Tuğba ve Şeyma için adalet istiyoruz. Kadınlar için adalet istiyoruz.
Sizleride bu adalet arayışında bizlerle birlikte olmaya davet ediyoruz:
3 Temmuz Çarşamba günü, saat 21:00’da #seymavetugbaicinadalet etiketiyle sosyal medyada buluşuyoruz.