Türkiye Gündemini değerlendirerek sözlerine başlayan Ensari, “Yeni Anayasa ve erken seçim tartışmaları sürüyor. Önümüzdeki günler çok şeylere gebe. Sıcak bir yaz olacak. Siyasette sıcak” değerlendirmesi yaptı.
“KAYSERİ SANAYİSİNİN CİDDİ SORUNLARI VAR”
Kayseri gündemi ile ilgili görüşlerini aktaran Usta Gazeteci, “Sanayi ve ticaret kenti olarak bilinen Kayseri’de ihracat artıyor. Ama bu artış mal satımıyla mı ilgili? yoksa döviz kurundaki dalgalanmaya bağlı bir artış mıdır? Hammaddenin pahalanmasından mı kaynaklanmaktadır? Kayseri Sanayisinin çok ciddi sorunları var. Kurdan, enflasyondan kaynaklı bir hammadde sıkıntısı var. Nakliye ve ihracatta da sıkıntılar yaşanıyor. Özellikle gümrüklerde Suudi Arabistan ve Türkiye Cumhuriyetlerine giden nakliyelerde sıkıntılarla boğuşuluyor. Bir yandan da döviz kuruna bağlı olarak ihracat rakamları artıyor. Demir- Çelik ve onunla ilişkili sektörlerde %110 artış olurken, Mobilya pek iç açıcı değil. “ açıklamasında bulundu.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul Sanayi Odası tarafından açılan Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşu listesini de değerlendiren Ensari, “ ISO 500 verilerine göre Kayseri’den 15 firma listeye girdi. Bunun 6’sı Erciyes Anadolu Holding bünyesinde bulunuyor. Alkışlamak lazım ama TMSF tarafından yönetilen bir kuruluş. Bu kapsamda diğer mobilya firmalarına bakmak lazım. Sünger, MDF fiyatları nedir? İhracat ve nakliye fiyatlarına bakmak lazım. Bunlar ciddi sıkıntılı.” dedi.
“TEMBEL BİR NESİL YETİŞİYOR”
Pandemide dijitalleşmenin daha da arttığına vurgu yapan Usta Gazeteci Oktay Ensari, “Tembel bir nesil yetişiyor. Elinden cep telefonu ve tablet düşmüyor. Herkes masa başı iş istiyor, Makine başına kimse razı değil. Ülkemizde işsizlik var ama iş beğenmemezlik te var.” Yorumunda bulundu.
Eğitim ile uygulanabilirliği bir arada yapamıyoruz diyen Oktay Ensari, “Kolaycı bir toplum olduk. Şimdiki Gençlik günübirlik yaşıyor. Gelecek kaygısı yok yada işe soyunuyum, yoruluyum yok. Kolay kazanç peşinde standartları yüksek. Uygulamada olmayan bir gençlik var.” dedi.
Ensari Gazetecilik mesleğine yönelik eleştirilerde de bulundu;
''Şimdiki gençler kolay kazancın peşinde bizim gazetecelik mesleğinde de öyle bakıyorsunuz ekran önünü tercih eden arkadaşlar çok, eline fotograf makinesi almamış, kameradan bir haber gazeteciler var, yada diğer birimlerde yetişip pişmeden ekran önünde görünen gazeteci arkadaşlar var, haberi yazmayı bilmeyen arkadaşlarımız var, hiç kusura bakmasınlar kendi öz eleştirimizi yapıyoruz. Sen bana yayından önce ünvanına ne yazayım dedin bende hiç bir şey yazma dedim çünki herkes gazeteci, mühendisi gazeteci, doktoru gazeteci, avukatı gazeteci, gazetenin önünden geçen gazeteci, muhabirlik yapmamış, hayatında haber yazmamış, hiç bir olayın içinde olmamış, sokağa çıkmamış masa başında gazeteciyim böyle olmaz o zaman ben gazeteci değilim'' dedi.
Ensari sözlerine şöyle devam etti, ''Genç arkadaşlar için söylüyorum ben bu mesleğe muhabirlikten başlayıp hala gazetecilik yapan gazetecilik dışında hiç bir iş yapmayan enayilerden bir tanesiyim heralde. Eskiden ''yatan aslandansa gezen tilki iyidir'' derlerdi. eskiden masayı değilde ayakkabısını eskiten adamlar muteberdi, şimdi malesef araştırmayan, sormayan, tek taraflı, tek yönlü karşı tarafın görüşünü almayan tarafsızlık ilkesinin tamamen dışına çıkmış gazetecilik yapan arkadaşlar var. Mesela şimdi internet haberciliği var o işide doğru yapan ve doğru yapmayan arkadaşlar var, sanayide raf yapan bir arkadaş bile internet gazeteciliği yapıyor, bu iş o kadar uzcuzladı ki herkes yapıyor. İşi olan da yapıyor, olmayan da yapıyor, reklamcısı da yapıyor, herkes yapıyor artık. Adamın bir yere kaydı yok, vergi vermiyor oturduğu yerden yazıyor, kopyala yapıştır yapıyor sonrada ajanslarla mahkemelik oluyorlar. Bunun adı gazetecilik oluyor malesef buda bizi üzüyor. Evet bir özgürlük olmalı ama internet medyası da kontrollü olmalı. Adam geliyor diyor ki ben gazeteciyim soruyorum senin asıl işin ne? Avukatım, bizi cemiyete niye almıyosunuz? peki güzel kardeşim ben de gazeteciyim o zaman sen de beni baroya kaydettirsene ettirebiliyormusun? görelim. iki gün televizyona çıkıyorsun, bir yerlerde iki yazı yazıyorsun beni gazeteciler cemiyetine üye yap diyorsun nasıl olacak bu iş? Bir de içimizde çakma gazeteciler var. Bu işi kötü kullananlar var, hangisiyle mücadele edeceğiz? Bu meslek hangisiyle mücadele etsin? sonrada haklı olarakta bu arkadaşlar yanlış bir şey yaptıklarında gazeteciler cemiyetini suçluyorlar bunlara neden mani olmuyorsunuz? diyorlar. Eğer bu anlattıklarımdan rahatsız olanlar varsa yazsınlar çizsinler işte ozaman daha farklı şeylerde anlatırım, hatta isterlerse belgeleriyle anlatırım. Ben 17 yaşımdan beri bu meslekteyim, bu meslekte 45 yılı devirdim emekli oldum ve hala yapıyorum başka hiç bir iş yapmadım, benim her türlü anlım açık, Gazeteci gazeteciliğini, reklamcı reklamcılığını, avukat avukatlığını yapmalı. herkes kendi işini yapmalı'' dedi.
Programın tamamını izlemek için tıklayınız...
Yorumlar
Kalan Karakter: