Dün, neredeyse tüm Türkiye'de olduğu gibi bende Millet ittifakı adayı Ekrem İmamoğlu ile Cumhur ittifakı adayı Binalı Yıldırım arasında canlı yayını izledim.
Öncelikle söylemem lazım ki bu canlı yayının kazananı demokrasi oldu, Türkiye oldu.
İsmail Küçükkaya yönetiminde yaklaşık 120 dakika süren program hediyeleşmeyle başladı, suçlamayla devam etti, birlik ve beraberlik fotoğrafı ile son buldu.
Moderatör İsmail Küçükkaya'nın, program performansı gayet iyiydi. Hemen hemen eşit süre kullanımına her iki aday için dikkat etti. Ekrem İmamoğlu, ağırlıklı olarak kazandığı 31 Mart seçim sonuçları üzerinde dururken, diğer aday Binali Yıldırım ise 31 Mart seçimlerinde yapılan usulsüzlüklerden ve projelerinden bahsetmeye çalıştı. Binali Yıldırım 'Yalan' ifadesini, İmamoğlu ' Kul hakkı yiyenler' ifadesini çok kullandı. Herkesin pür dikkat izlediği bir canlı yayında verilen cevaplar seçmen üzerinde ne gibi etki gösterecek bunu 23 Haziran akşamı bakıp, göreceğiz. Liderler düzeyinde bu ve buna benzer canlı yayınlar izler miyiz bilmem ama 23 Haziran akşamının kazananı umarım İstanbul ve Türkiye olur.
Gelelim Kayseri'ye
Kayseri'de de 23 Haziran'da İstanbul'da yapılacak mahalli idareler seçimleri için Ak Partili Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç başta olmak üzere Ak Partili tüm belediye başkanları seçime katkı sunmak için İstanbul'u mesken tuttu.
Kayseri'yi sel basmış, bilmem ne olmuş hiç birinin umurunda değil. Şu an varsa yoksa İstanbul seçimi. O zaman bende diyorum ki, 31 Mart öncesine kadar gönül belediyeciliğinden, kul hakkında bahseden Ak Partili belediye başkanları, bilmem kaç gündür İstanbul'dasınız....
Kimin parasıyla gittiniz ve kimin parasıyla otellerde kalıyorsunuz?
Hiç çalışmadan, Kayseri için gayret göstermeden hesabınıza yatacak maaşı çekmeyi ve bunu kursağınızdan geçirmeyi düşünüyor musunuz?
Vicdan sizin, karar sizin.
Ama kendi adıma diyeyim..
Çalışmadığınız halde hesabınıza yatan maaşı çekip kursağınızdan geçirecekseniz emin olun büyük günah işlemiş olacaksınız.