Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısının ardından basın toplantısı düzenledi.
"Türkiye'ye diz çöktüremeyeceklerini görenlerin diplomasi ve ekonomi alanında yoğunlaştırdıkları kuşatma çabalarını reform gündemimize hız vererek boşa çıkardık. Türkiye'yi salgınla birlikte hızlanan yeni küresel siyasi ve ekonomik düzende hak ettiği yere çıkarmakta kararlıyız. Ülkemizin hayrına olan her iş gibi reformlarımızı da kör bir husumetle sabote etmeye çalışanları milletimizin takdirine havale ediyoruz. Birçok ülkede görülen sıkıntıların, tedarik zincirindeki aksaklıkların ve güvenlik zafiyetlerinin hiçbirine Türkiye'de şahit olunmadı" şeklinde konuşan Erdoğan, yerli aşı hazır hale gelene kadar yurt dışından aşı tedarikinin sürdürüleceğini söyledi.
"Bugün itibarıyla yapılan aşı sayısı 11 milyon 500 bine ulaştı" bilgisini veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirlerine ilişkin, "Şehirlerimizdeki mevcut uygulamayı bir süre daha sürdürme ve gelişmeleri yakın takip etme kararı aldık. Tedbirlere özellikle uyulmasıyla, ilgili denetimleri daha sıkı şekilde yürüterek süreci yakından takip edeceğiz. Vaka, ağır hasta ve vefat sayılarını belli bir rakamın altına düşürmemiz gerekiyor. Aksi takdirde biz ülke içinde her yeri açsak, dünyayla irtibatımız kesik olacağı için bu bir anlam taşımaz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Türkiye'yi demokrasi ve ekonomi alanlarında dünyanın en ileri ülkeleri arasına katmak için çıktığımız yolda 18 yılı geride bıraktık. Bu süreçte her alanda hayata geçirdiğimiz reformlarla hedeflerimize ulaşmamız için gereken altyapıyı adım adım kurduk. Sağlık, eğitim, adalet, enerji, ulaşım, spor, sosyal desteklere kadar hep bu mücadeleyi yürüttük.
Cumhuriyet tarihinde yapılanların tamamını 5'e, 10'a katlayan hizmetlerle ülkemizi bugünkü yere getirdik. Yapılanlar elbette önemlidir. Ama Türkiye'nin potansiyeli ve gücü çok daha fazlasına müsaittir. Son 7-8 yıldır ülkemizin önünden eksilmeyen siyasi, sosyal, ekonomik tuzaklar; büyük ve güçlü Türkiye'nin önemini tekrar tekrar göstermiştir.
Türkiye'yi eskiden olduğu gibi tekrar kendi içine kapatarak enerjisini ve vaktini boşa harcayan bir ülke haline dönüştürmek olduğu açıktır. Bu oyunu hemen fark ettik. Dayatmalara eyvallah etmeyerek Türkiye'yi 2023 rotasında tutmakta kararlı davrandık. Terör örgütlerinden uluslararası kuruluşlara kadar bu senaryoda kullanılanları birer birer devre dışı bıraktık.
Türkiye'ye bu şekilde diz çöktüremeyeceklerini görenlerin diplomasi ve ekonomi alanlarında yoğunlaştırdıkları kuşatma çabalarını reform gündemimize hız vererek boşa çıkardık. Zaten yürütmekte olduğumuz çalışmaları kapsamlı reform paketleriyle demokratik ve ekonomik zaferlere dönüştürecek programlar geliştirdik.
Gençlerimize büyük ve güçlü Türkiye'yi miras bırakmakta kararlıyız. Hukuk alanındaki reform gündemimizi içeren İnsan Hakları Eylem Planımızı daha önce açıklamıştık. Geçtiğimiz cuma günü ekonomideki yeni reform programımızı kamuoyuyla paylaştık. Ekonomiyi yatırım, üretim, istihdam, ihracat temelinde büyütecek bir yol haritası oluşturmak bu programın amacıdır.
Ülkemizi 2002 yılından beri istikrar ve güven esasına göre büyütmenin gayreti içindeyiz. Maruz kaldığımız saldırıların istikrar ve güven iklimini hedef almasının sebebi budur. Reform programımızı her alanda olduğu gibi ekonomide istikrar ve güveni sağlayacak adımları tesis ettik. Ekonomide makro politikalarımızı yapısal tedbir ve dönüşümlerle destekliyoruz. Kamu maliyesi, enflasyon, finans sektörü, cari açık ve finans konularında çok sayıda yeni düzenlemeyi hayata geçiriyoruz.
Türkiye'yi salgınla birlikte hızlanan yeni küresel, siyasi ve ekonomik düzende hak ettiği yere çıkartmakta kararlıyız. Reform programlarımızın bu hedefe ulaşmamızı kolaylaştıracak ve hızlandıracak şekilde planlıyoruz. Tüm tarafların görüşleri ışığında reform programlarımız oluşturulmuştur. Bu programların uygulama sürecinde her türlü yapıcı eleştiriye, katkıya açığız. Ülkemizin hayrına olan her iş gibi reformlarımızı kör husumetle sabote etmeye çalışanları milletimizin takdirine havale ediyoruz.
Şimdiye kadar bu virüs toplam 2 milyon 700 bin insanın hayatına mal oldu. Ülkemizde ise virüs tespit edilen 2 milyon 900 bin vatandaşımızdan 29 bin 500'yü maalesef hastalığa yenik düştü. Bu dönemde büyük bir fedakarlık sergileyerek virüse karşı en ön cephede yer alan sağlık çalışanlarımıza ülkem ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum.
Türkiye salgınla mücadelesini dünyanın takdir ettiği başarı hikayesine dönüştürdü. Salgının zirve yaptığı aylarda dahi sağlık sistemimiz vatandaşlarına hizmet etmeyi sürdürdü. Son 1 asrın en büyük salgın felaketi olarak nitelendirilen salgın karşısında devletimizin tüm imkanlarını seferber ettik. Bilim Kurulumuzun değerlendirmeleri ışığında aldığımız kararları en hızlı ve en etkin şekilde hayata geçirdik.
Salgın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin kriz yönetme kapasitesi yanında sağlığa yaptığımız devasa yatırımların da önemi gösterdi. Şehir hastaneleri, salgın döneminde kritik rol üstlendiler. Bu gün elini vicdanına koyan herkes bu yatırımların hakkını teslim ediyor. Yolu şehir hastanelerine düşen vatandaşlarımız, 'İyi ki muhalefete rağmen bu hizmetler yapılmış' diyor.
Bu süreçte Kovid-19 teşhisi yapabilen laboratuvarlarımız 461'e yükseldi. Filyasyon ve izolasyon takip sistemini, kısaca HES dediğimiz Hayat Eve Sığar uygulamasını hayata geçirdik. Yüksek öğretim kurumlarımızın bir kısmını karantina merkezine dönüştürdük, 122 bin insanımıza hizmet verdik. Gelişmiş ülkeler maske sıkıntısını aşamamışken biz rekor sürede yerli solunum cihazları ürettik ve 20 ülkeye bu cihazları ihraç ettik.
İstanbul Başakşehir, Konya, Tekirdağ şehir hastanelerimizi hizmete aldık. Çok kısa sürede 1008'er yataklı İstanbul'da iki acil durum hastanesiyle yeni çığır açtık. Toplam 16 bin 160 yataklı tesisin inşaatını tamamlayıp hizmete sunduk. Dünyada aşı uygulamasını başlatan ilk ülkeler arasındayız. Yapılan aşı sayısı 11 milyon 500 bine ulaştı. Aşılama sıralamasında dünyada 5. durumdayız.
Çalışmaları süren yerli aşımız hazır hale gelene kadar yurt dışından aşı tedarikini sürdüreceğiz. İnsanların eve kapandığı günlerde eğitim ve öğretime devam etmek ayrı bir dönem kazanmıştır. EBA TV yayını ile 23 Mart 2020 tarihinden itibaren uzaktan eğitime geçtik. Bu sistem üzerinden toplam 12 bin 500 saat yayın yapıldı. Yüz yüze eğitimi ise 15 Şubat 2021 itibariyle kademeli olarak yeniden başlattık.
Ülkemizdeki tüm cep telefonları abonelerine aylık 8 GB kadar EBA'ya ücretsiz erişim imkanı sağladık. Öğrenim ve katkı kredisinin bazı taksitlerini erteledik. Vatandaşlarımıza 56 milyar lirayı sosyal koruma kalkanı çerçevesinde aşmıştır. Bu dönemde 3,7 milyon çalışanımıza 30 milyar lirayı bulan tutarda kısa çalışma ödemesi yaptık. Bu uygulamayı mart sonunda bitiriyoruz.
Ücretsiz izne çıkarılan 2,5 milyon çalışanımıza 10 milyar liraya yakın nakit ödedik. İşsizlik ödeneğinde 1 milyon kişiye 5,5 milyar lira ödeme gerçekleştirdik. 3,6 milyar liradan fazla prim mahsuplaşma imkanı sağladık. 2 aylık telafi çalışma süresini 4 aya çıkardık. Verdiğimiz teşvik ve desteklerin tutarı 80 milyarı buldu.
1,3 milyon işyerinin toplam 40 milyar lira prim borcunu 6 ay süreyle erteledik. Test, tedavi ve bakım hizmetleri için genel sağlık sigortasında 7,8 milyar lirayı aştı. Salgın sosyal destek programımızla 6,5 milyon haneye biner liradan toplamda 6,5 milyar lira nakdi yardım ulaştırdık. Kampanyamızla 2 milyarı aşkın yardım topladık, ihtiyaç sahibi hanelere takdim ettik.
Salgının etkilerinin azaltılması için hazırladığımız ekonomik istikrar kalkanı paketini kamuoyuyla paylaşmıştık. Borç ertelemeleri, yeniden yapılandırma, karşılıksız hibelere kadar salgından olumsuz etkilenen tüm kesimlerin yanında olduk. Basit usulde vergilendirmeye tabi olanlar başta olmak üzere esnaf ve sanatkarımıza aylık bin lira destek ödemesi yaptık. İş yeri kira olan esnaflarımıza büyükşehirlerde 750, diğer şehirlerde 500 lira destek ödemesinde bulunuyoruz.
Miktarını bin lira olarak belirlediğimiz gelir kaybı desteğine yapılan başvuruların 975 bine yakını onaylandı. Ciro kaybı başvuruların değerlendirmesi sürüyor. Mücbir sebep hali ilan edilen KDV ve prim ödemelerini 6 ay süreyle erteleme imkanı sağlamıştık. Bu imkandan 2 milyondan fazla mükellef yararlandı. Ticareti desteklemek için KDV oranını yüzde 8'e ve kimi sektörlerde yüzde 1'e indirdik.
985 bin esnafımız 42,6 milyar lira tutarında faiz destekli kredi kullandı. Fahiş fiyat ve stokçulukla mücadele için haksız fiyat değerlendirme kurulu oluşturduk. Yapılan denetimler neticesinde 32 milyon liraya yakın idari para cezası uygulandı. Salgının ilk gününden itibaren gıda güvenliği ve tedarikte en ufak aksaklığın oluşmasına müsaade etmedik.
Çiftçilerimize finansman desteği sağladık. 9,3 milyar lira hayvancılık destekleme, 12,6 milyar lira bitkisel üretim destekleme ödemesi yaptık. Bu yıl ise 24 milyar lira destek yapacağız. Kredi borçlarını 6 ay erteleyerek yeniden yapılandırarak besici ve yetiştiricilere 90 gün vadeli arpa satışı yaparak üreticilerimizi rahatlattık.
Su ürünleri yetiştiriciliği, mesire yerleri kira ödemelerini faizsiz olarak erteledik. Yüzde 75'i hibe olmak üzere toplam 6 bin 100 ton tohumu çiftçimize ulaştırdık. Tarım arazileri, 2B satışlarından kaynaklanan 46 bin 500 hak sahibinin nisan-mayıs-haziran ayı ödemelerini 3 ay süreyle öteledik. Hazineye ait tarım arazilerini kullanan 18 bin çiftçimizin ödemelerini üç ay süreyle ve faizsiz teyit ettik.
Özel tiyatrolara 35,8 milyon, sinema sektörüne 89 milyon aktardık. Müzik sektöründe 4 ay boyunca ayda bin lira olmak üzere 123 milyon destek sağladık. Turizmde 16 milyon ziyaretçi ile dünya ortalamasında en az daralma yaşayan ülkelerden biri olduk. Bazı hükümlülere Kovid-19 izni vererek salgının cezaevinde yayılmasının önüne geçtik.
Yorumlar
Kalan Karakter: