Türkiye'de siyasi belirsizlik yaratarak Türkiye'yi kaosa sokmak isteyen çevreler yeni bazı siyasi senaryolara sarıldılar, yeni siyasi oluşumlarla hareket etmeye başladılar. Bunlar güya ümit vaadeden anlayışları var tam tersi Türkiye'yi siyasi belirsizliklere ve kaosa sürüklemek isteyen çevrelerdir. Şimdi Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan bilhassa yani Adalet ve Kalkınma Partisi bünyesinde vefasızlık hareketleri başlatarak Türkiye haricinde diğer bazı başkentlerin bu isimleri memnuniyetle takip ettiği bir dönemde, dikkatimizi çeken Milliyetçi Hareket Partisi olarak iki konu var. Kendi Rahatsızlıklarını ifade ederken bu isimler iki ara konuyu öne sürüyorlar. Bir Cumhur ittifakından rahatsızlar, iki Cumhurbaşkanlığı hükümet etme sistemi var.'' dedi.
Gazeteci İlter Sağırsoy'un ''Bu düşünceleri Abdullah Gül paylaşmıyor mu?'' sorusuna ise şöyle cevap verdi.
Sessiz kalmayı tercih ediyor, ya da kendisi başkalarını konuşturuyor. Biz bunu 24 Haziran seçimlerinden önce de görmüştük. Cumhuriyet Halk Partisi dahil olmak üzere Abdullah Gül başka siyasi kesimlerin adayı olarak çıkarılmak istendi ama muktedir olamadılar. Böylesi bir dönemde de yeni bazı isimler siyasi senaryolar ortaya konulmak istenirken bilhassa dediğim gibi Ahmet Davutoğlu olsun, Ali Babacan olsun bu tanımı hep kullanıyorlar. Cumhur ittifakının arkasında olan irade Türk Milletinin iradesidir. Cumhurbaşkanlığı hükümet etme sistemini hayata geçiren, ayakta tutan irade, onay veren irade, sahiplenen irade, kucaklayan irade Türk Milletinin iradesidir. Bu defter kapanmıştır. Kimse farklı anlamlarla yol alabileceğini düşünmesin, hata yaparlar, ama asıl rahatsızlığında bu gerçekler olduğunu söylemek lazım.
Milliyetçi Hareket Partisi bu tehdit ve tehlikeleri 15 Temmuz öncesinde görüyordu, 15 Temmuz'dan hemen sonra 7 Ağustos sayın genel başkanımız bu iradeyi koydu. Neden bu hükümet etme sistemine Türkiye'nin ihtiyacı vardı işte bugün yaşadığımız güvenlikle alakalı sıkınlar ve beka tehditlerimiz düşünüldüğünde daha net bir şekilde ortaya konuluyor. 21. yüzyılda inşallah Türkiye açısından, Türk Milleti açısından geçmiş yüz yıla göre daha güçlü, daha müreffeh bir yüzyıl olacaktır. Bizler bunun inancını taşıyoruz. Bu arzuyla, bu şevkle, bu inançla gayretli bir şekilde çalışmalarımıza devam ediyoruz. Belki birileri Türk milletiyle hesaplaşmadan vazgeçmemiş olabilir ama biz geçmişe göre daha güçlüyüz, daha feraset sahibiyiz nelerin olup bittiğini, tezgahların, küresel oyunların nerelerden nasıl şekillendirilmeye çalışıldığını biliyoruz, inşallah milletimizin iradesi ve duasıyla beraberde bu yüzyıl bir Türk ürünü kurulacağı bir yüzyıl olacak inancını taşıyorum. dedi
Yorumlar
Kalan Karakter: