Kayseri’de ortaya çıkan milyonluk sahte reçete skandalında gözaltılar, tutuklamalar ve adli kontroller peş peşe gelirken, en kritik sorular hâlâ cevapsız. Reçetelerde ve raporlarda ismi geçen Prof. Dr. Ali Ünal’ın soruşturmada hangi aşamada olduğu merak edilirken, Gastepress’e verdiği beyan dosyanın seyrini değiştirecek nitelikte.
Gazeteci Yusuf Ağaşe, skandalın ilk günlerinde adı reçete dosyalarında geçen Prof. Dr. Ünal’a ulaşmış ve sorularını sormuştu. Profesörün yanıtı ise kamuoyunu şaşkına çevirecek türdendi:
“Ben o reçeteleri yazmadım. Benim adıma sekreterim imzamı kullanmış.”
Bu açıklama, milyonluk sahte reçete vurgununda “Doktor imzaları kim tarafından kullanıldı?” sorusunu bambaşka bir boyuta taşıyor.
Prof. Dr. Ali Ünal’ın sözünü ettiği sekreter, skandalın kilit ismi hâline geldi. Ancak kamuoyu çok kritik soruların cevabını hâlâ bilmiyor:
Bu sekreter kim?
Nerede görev yapıyor?
Soruşturma kapsamında neden gözaltına alınmadı?
İfadesi alındı mı?
Görevine devam ediyor mu?
Aynı şekilde bu imza kullanılarak başka hastalar adınada reçeteler düzenlendi mi?
Bir profesörün, kendi adına yüz binlerce liralık ilaçların yazıldığı reçetelerdeki imzanın sekreteri tarafından kullanıldığını söylemesi, skandalı kişisel bir usulsüzlükten çıkarıp kurumsal denetim zafiyetinin merkezine yerleştiriyor.
Gastepress’in ulaştığı bilgilere göre dosyada yalnızca Prof. Dr. Ünal değil, üç farklı doktorun daha imzası yer alıyor. Ancak bu doktorlar hakkında herhangi bir gözaltı, adli kontrol ya da resmi açıklama bulunmuyor. Prof. Dr. Ünal’ın beyanı sonrası kamuoyunda şu sorular büyüyor:
Diğer doktorların imzaları da mı başkaları tarafından kullanıldı?
Eğer öyleyse neden onlar da açıklama yapmak zorunda kalmadı?
Değilse, bu reçeteleri kim yazdı?
Neden yalnızca eczacı kalfaları tutuklandı, doktor isimleri hiç gündeme gelmedi?
Bu soruların yanıtı hâlâ yok.
O dönemde skandalın mağduru olan Cafer Bıyıklı, adına yazılan reçetelerle ilgili ilk kez konuşmuş ve yaşadıklarını Gastepress’e şöyle anlatmıştı:
“Tedavim bitti, rutin gittiğim eczanede bana adıma defalarca ‘RYDAPT’ diye çok pahalı bir ilaç yazıldığını söylediler. Ben bu ilacı duymadım bile. Almamışım, kullanmamışım. Reçetelerin karşılandığı eczaneleri tanımam o eczanelerin yolunu bile bilmem.”
Bıyıklı, konuyu fark ettiği anda SGK İl Müdürlüğü’ne resmi dilekçe verdiğini belirterek:
“1 yıl oldu. SGK sadece ‘inceleme başlattık’ dedi. Erciyes Üniversitesi ve İl Sağlık Müdürlüğü’nün de soruşturma yürüttüğünü öğrendim ama hâlâ net bir sonuç yok.”
Reçetelerde yer alan RYDAPT isimli ilacın kutu fiyatı belgelerde 280 bin TL olarak görünüyor. Bu reçetelerin tamamının Cafer Bıyıklı’nın adına yazıldığı tespit edildi. Bıyıklı, “Bu sadece benim mağduriyetim değil. Devletin kaynakları da soyulmuş. Bu iş çok organize.” diyerek skandalın boyutunu ortaya koymuştu. Gastepress’in topladığı bilgilere göre reçetelerin büyük bölümü aynı eczanelerde karşılanmış ve yüksek fiyatlı ilaçlar sistemden geçirilmiş.
TOPLAM 12 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Geçtiğimiz hafta KOM şube ekiplerinin yaptığı operasyonda 3 kişi tutuklandı: E.Ö. (1989) – Eczacı kalfası, E.Ö. (1991) – Eczacı kalfası, E.S. (1991). Kalan 9 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ancak kamuoyu şu soruyu soruyor: “Reçetelerde adı geçen profesör ve diğer doktorlar neden hiç sorgulanmadı?” Prof. Ünal’ın kendi beyanı ortadayken, bu sorular daha da çarpıcı hâle geliyor.
Bu dosya, Kayseri’nin son yıllardaki en büyük sağlık skandallarından biri ve kamuoyu artık net cevaplar istiyor: Prof. Dr. Ali Ünal’ın sözünü ettiği sekreter kim? Bu kişi neden gözaltına alınmadı, nerede? Üç doktorun daha imzası bulunan reçetelerdeki sorumluluk neden araştırılmıyor? SGK neden bir yıldır sonuç açıklamıyor? Devletin zararı neden hâlâ hesaplanmadı? Bu ağ gerçekten çözüldü mü, yoksa operasyonda sadece alt kademe mi alındı?
Gazeteci Yusuf Ağaşe’nin ilk günden beri takip ettiği bu soruşturma, daha büyük bir yapının parçası gibi görünüyor. Gastepress olarak bu dosyayı sonuna kadar takip edeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz. Kayseri bu soruların cevabını hak ediyor. Devlet bu dosyanın aydınlanmasını hak ediyor. Mağdurlar ise adaleti hak ediyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: