Demircan, “Rehabilitasyon merkezlerinde büyük vurgun” başlığıyla paylaştığı mesajında, yıllardır konuşulan ancak artık gündemde pek yer almayan bir yöntemin yeniden ortaya çıktığını savundu: “Gelmeyen öğrenciyi gelmiş gibi göstererek devletten ödenek alma.”
“Hile artık kağıt üzerinde değil, dijitalde”
Demircan’a göre geçmişte kağıt üzerinde yapılan hileler artık dijital yöntemlerle daha profesyonel şekilde gerçekleştiriliyor. Bu manipülasyonların kamera kayıtlarından yapay zekâ düzenlemelerine kadar farklı tekniklerle yapıldığı iddia edildi.
Paylaşımda öne çıkan yöntemler şöyle:
-
Kamera kayıtlarının manipüle edilmesi: Saatlerin değiştirilmesi, farklı günlerdeki görüntülerin ders günüymüş gibi gösterilmesi.
-
Yapay zekâ ile yüz düzenleme: Öğrencilerin fotoğraflarının farklı günlere kopyalanması ya da yüzlerin değiştirilerek “farklı bir çocukmuş” gibi sisteme yüklenmesi.
-
Photoshop ile sahte katılım belgeleri: Gelmeyen öğrenciler için fotoğrafların düzenlenerek sisteme katılım yapılmış gibi aktarılması.
-
Kağıt üzerindeki yoklama ve imzaların gerçeğe aykırı doldurulması.
Demircan, bu yöntemlerle hem devletin zarara uğratıldığını hem de gerçekten hizmet veren merkezlerin haksız rekabete sürüklendiğini dile getirdi.
Denetim Eleştirisi: Dijital kayıtlar incelenmiyor
Demircan, bakanlık denetim ekiplerinin çoğunlukla yalnızca evrak kontrolü yaptığını belirterek dijital hilelerin fark edilmediğini söyledi. Denetimlerde incelenmediğini iddia ettiği unsurlar şöyle:
-
CCTV logları
-
Dijital saat değişiklikleri
-
Kayıtların metadata bilgileri
-
Giriş-çıkış cihazlarının log dosyaları
-
IP kayıtları
Bu eksikliklerin dijital manipülasyon için geniş bir alan oluşturduğunu savundu.
Yüz tanıma sistemi neden askıda?
Demircan, bakanlığın çözüm olarak duyurduğu yüz tanıma sisteminin askıya alınmasına da dikkat çekti. Çok sayıda firmanın bu sistemi sağlayabilecek durumda olmasına rağmen yalnızca tek bir firma ile anlaşma yapılmasının soru işareti yarattığını ifade etti.
“Tekelleştirilen her şey gibi çözüm de daha başlamadan tıkandı.” sözleriyle eleştirisini sürdürdü.
“Bu kapıları kim açık tutuyor?”
Demircan, sorunun birkaç kişinin yaptığı münferit bir hile olmadığını, denetim eksikliği nedeniyle “sistemleşmiş bir yolsuzluk modeli” haline geldiğini ifade ederek paylaşımını şu soru ile noktaladı:
“Bu kapıları kim açık tutuyor?”

Yorumlar
Kalan Karakter: