“Terörsüz Türkiye” vizyonuyla yürütülen çalışmalar kapsamında, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri dinlendi.
Toplantıya Kadim Aşiretler Federasyonu, Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu, Medrese Alimleri Vakfı, İslami Tebliğ Tedris İlim Hareketi Adamları Derneği, Doğu-Güneydoğu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (DOGÜNSİFED) ve Doğu ve Güneydoğu İş Kadınları Derneği gibi birçok önemli kuruluşun temsilcileri katıldı.
Bedirhanoğlu: "İki Türkiye kadar kaynak heba oldu"
Toplantının açılış konuşmasını TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş yaparken, ilk sözü DOGÜNSİFED Başkanı Şah İsmail Bedirhanoğlu aldı. Bedirhanoğlu, sürece verilen siyasal ve toplumsal desteğin yüksekliğine dikkat çekerek, "Türkiye’nin geleceğini ipotek altına alan bu meseleyi çözmek zorundayız" dedi. Yaklaşık 2 trilyon dolarlık ekonomik kayba işaret eden Bedirhanoğlu, "Kürt meselesi yüzünden rasyonel kalkınma planları yapılamadı, AB ile ilişkilerimiz sekteye uğradı. Yerel yönetim yasalarını ve demokratik standartları yükseltemedik" ifadelerini kullandı.
PKK militanlarının silah bırakmaları sonrası eve dönüş süreçlerinin kolaylaştırılması gerektiğini vurgulayan Bedirhanoğlu, yeni anayasa kapsamında Kürtlerin eşit vatandaşlık taleplerinin karşılanmasının önemine dikkat çekti.
Tanaman: “Barış demokrasinin nefesiyle kalıcı hale gelir”
Doğu ve Güneydoğu Anadolu İş Kadınları Derneği Başkanı Özlem Külahci Tanaman ise barış sürecinin sadece çatışmasızlıkla sınırlı kalmaması gerektiğini belirterek, "Barışın teminatı anayasal güvence ve demokrasi ile mümkündür. Kadınların üretimde ve siyasette görünür olması barışın en güçlü dayanaklarından biridir" dedi.
Çatışmasızlık ortamının ekonomik canlılık getirdiğini belirten Tanaman, barışın sadece siyasi değil, ekonomik kalkınmayla da desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
Türk: "Çatışmalar toplumsal travmalara neden oldu"
DOGÜNSİFED Başkanı Devrim Türk ise 40 yılı aşkın çatışma sürecinin ekonomik, sosyal ve insani maliyetine dikkat çekerek, "Yatırımlar sekteye uğradı, kırsaldan kente göçler toplumsal travmalar yarattı, milyonlarca insan üretimden koptu" dedi. Türk, kalıcı barışın sadece siyasal değil, aynı zamanda ekonomik vizyonla da desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi.
Kandemir: “Korucuların devlete olan güveni en üst düzeyde”
Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Orkan Kandemir ise, güvenlik korucularının sürece olan inancının güçlü olduğunu belirterek, "Korucuların sosyal haklarının iyileştirilmesi ve yaşam güvenliği, bölgenin istikrarı için kritik önemdedir" diye konuştu. Kandemir ayrıca, süreci sabote etmeye çalışan çevrelerin propagandalarına karşı yürütülen bilgilendirme çalışmalarının önemine vurgu yaptı.
Aslan: "Barış söylemleri anayasal güvence altına alınmalı"
Kadim Aşiretler Federasyonu Başkanı Rasim Aslan da komisyonun çalışmalarını desteklediklerini belirterek, barış ve kardeşlik dilinin tüm kurumlar tarafından benimsenmesi gerektiğini söyledi. Aslan, “Diyanet, üniversiteler, siyasi partiler, STK’lar, basın ve sosyal medya gibi tüm yapılar barış ve kardeşlik ekseninde hareket etmelidir. Hatta bu söylemler devlet eliyle anayasal güvence altına alınmalıdır” dedi.
Toplumdan Gelen Mesaj: "Barış, Adalet ve Eşitlik İstiyoruz"
Toplantıya katılan STK temsilcilerinin ortak mesajı, silahların susmasıyla birlikte yeni bir anayasa, toplumsal eşitlik, kadınların güçlenmesi, ekonomik kalkınma ve demokratikleşme sürecinin güçlendirilmesi yönünde oldu.
Komisyonun Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yürüttüğü saha çalışmaları kapsamında elde edilen bu verilerin, Meclis’te barışa dayalı yapısal dönüşüm için bir yol haritasına dönüştürülmesi bekleniyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: