Haziran ayı, binlerce gencin uzun bir hazırlık sürecinin ardından YKS ile yüzleştiği, yoğun duyguların yaşandığı bir dönemin adıdır. Bir eğitim yılına değil, çoğu zaman yıllara yayılan bir emeğin, umudun ve hayalin sınandığı bir zaman dilimi… Bu yazıda, bir psikolog olarak, YKS’ye hazırlanan gençlere ve ailelerine sınav sürecinde psikolojik dayanıklılığı artırmaya yönelik bazı bilimsel temelli öneriler sunmak istiyorum.
1. Sınav Sadece Bir Ölçüm Aracıdır, Kişiliğinizin Değil
2. Kaygıyı Yönetmek, Kaygıyı Yok Etmekten Daha Gerçekçidir
Sınav kaygısı doğal ve evrensel bir durumdur. Kontrollü ve yönetilebilir düzeyde olduğu sürece odaklanmayı artırabilir. Ancak kaygının fazlası, performansı düşürür ve zihni sabote eder. Bu nedenle amaç, kaygıyı bastırmak değil, onunla birlikte var olmayı öğrenmektir.
Nefes egzersizleri, özellikle sınav sabahı ve sınav öncesi dakikalarda zihni yatıştırmada çok etkilidir.
Olumsuz düşünceyi yakala – sorgula – dönüştür: “Ya yapamazsam?” dediğinizde, “Gerçekten yapamaz mıyım?”, “Bunu düşünmek bana fayda mı zarar mı sağlıyor?” sorularını sorun. Ardından düşünceyi dönüştürün:
“Elimden geleni yapacağım. Sonuç ne olursa olsun bu süreç bana çok şey kattı.”
3. Performans Günü Rutini: Beyne Güven Mesajı Vermek
Sınav sabahı alışkanlıklarınıza bağlı kalmak, zihne “Her şey normal, kontrol sende” mesajını verir.
Alışık olduğunuz, hafif ama doyurucu bir kahvaltı yapın.
Rahat ve tanıdık kıyafetler giyin.
Sınav yerine erken gidin.
Sınav başlamadan önce gözlerinizi kapatın, birkaç derin nefes alın ve sınavı başarıyla tamamladığınızı zihninizde canlandırın.
4. Sosyal Kıyaslamadan Uzak Durun
Sosyal medya, sınav döneminde karşılaştırmaların, yetersizlik hissinin ve panik duygusunun artmasına neden olabilir. Başkalarının kaç net yaptığı, hangi bölümü hedeflediği ya da nasıl çalıştığı sizin yolculuğunuzla ilgili değildir. Kendi hedeflerinize ve ilerlemenize odaklanın. Unutmayın: Sessiz ilerleyen bir çaba, gösterişli paylaşımlardan çok daha güçlü olabilir.
5. Ailelere Çağrı: Destekleyici Ama Baskısız Olun
Bu süreçte öğrencilerin en büyük ihtiyacı, anlaşılmak ve koşulsuzca kabul edildiğini hissetmektir. Ailelerin bu konuda atabileceği adımlar büyük önem taşır:
“Senin yanındayız, sonucundan bağımsız olarak seni seviyoruz” mesajını sık sık ve açıkça verin.
Kıyaslayıcı, yargılayıcı veya baskıcı bir dil kullanmayın.
Çocuğunuzun değil, kendi ertelediğiniz hayallerinizi gerçekleştirmesini beklemeyin.
Sonuç ne olursa olsun birlikte yapılacak bir etkinlik planlayın; bu, süreci duygusal olarak kapatmaya yardımcı olur.
6. Sınavdan Sonrası: Sessiz Bir Geçişe Hazır Olun
Sınav sonrası, öğrencilerde bir boşluk hissi oluşabilir. Uzun bir odaklanma sürecinin ardından gelen bu boşluk, “Artık ne yapacağım?” sorusunu beraberinde getirir. Bu dönemde:
Yeni ve kısa vadeli hedefler belirlemek önemlidir (bir kitap bitirmek, tatile çıkmak, bir enstrümanla ilgilenmek vb.).
Sosyal ilişkileri yeniden canlandırmak ve arkadaş çevresiyle iletişimi artırmak, duygusal geçişi kolaylaştırır.
Gerekirse bir uzmandan destek alın. Sınav sonrası da duygusal destek, en az öncesi kadar önemlidir.
Öğrenciler İçin: 5 Dakikalık Rahatlama ve Odaklanma Egzersizi
Sınav sabahı veya yoğun bir çalışma öncesi uygulayabileceğiniz etkili bir rahatlama tekniği:
Rahat bir yere oturun. Gözlerinizi kapatın. Omuzlarınızı gevşetin.
4-7-8 nefes tekniğini kullanın:
4 saniyede burundan nefes alın,
7 saniye nefesi tutun,
8 saniyede ağızdan verin. (Bu döngüyü 3 kez tekrarlayın.)
Aklınızdan şu cümleyi geçirin:
“Hazırım. Elimden geleni yapacağım. Bu sadece bir adım.”
Vücudunuzu tepeden tırnağa tarayın. Gergin olan bölgeleri fark edip bilinçli olarak gevşetin.
Gözlerinizi açın. Yavaşça ortama uyum sağlayın. Şimdi sınava ya da çalışmaya hazırsınız.
Aileler İçin: 5 Adımda Çocuğunuza Sınav Sürecinde Nasıl Destek Olabilirsiniz?
Koşulsuz kabulü hissettirin:Sevginizi sınava ya da başarıya endekslemeyin.
Gerçekçi ve esnek hedefler belirleyin:Çocuğun kapasitesini aşan beklentilerden kaçının.
Süreci takdir edin:“Kaç net yaptın?” yerine “Bugün elinden geleni yaptın mı?” sorusunu sorun.
Kıyaslama yapmayın:“Komşunun çocuğu” söylemi, özgüveni zedeler. Her birey özeldir.
Sonuca değil, duyguya odaklanın:Sınav sonrası onunla konuşurken sadece sonuçları değil, nasıl hissettiğini de sorun ve dinleyin.
Değerinizi Bir Sayıya Sığdırmayın
YKS, hayatınızın önemli bir aşaması olabilir ama kesinlikle kaderiniz değildir. Bu süreçte asıl kazanım; zorluklarla baş etme gücü, içsel dayanıklılık, plan yapabilme becerisi ve kendiyle barışık olabilmektir. Bu sınav, sizin karakterinizin ya da insanlık değerinizi ölçmez.
Sizler sadece bir sınava değil, hayata hazırlanıyorsunuz. Tüm gençlere bu süreçte güç, umut ve farkındalık diliyorum. Unutmayın; hayat uzun bir maraton ve bu sınav sadece birkaç kilometresinden ibaret…
Yorumlar
Kalan Karakter: