Dünya’nın ve ülkemizin kuşkusuz birinci gündemi İsrail’in Filistin’e bir ayı aşkın zamandır uyguladığı soykırım. İsrail, arkasına aldığı ABD desteği ile çoluk çocuk demeden tüm bombalarını Hamas’ı bahane ederek masum Filistin halkının üzerine yağdırıyor. Yaşanan soykırımda her 1 dakikada 1 Filistinli yaşamını kaybediyor.
İsrail, Filistin halkına bu zulmü yaparken, gelişmişlikten, insan haklarından bahseden sözde Avrupa ülkeleri yaşanan bu zulme karşı sessiz. Yaşanan bu zulme ses çıkaran yine mazlum ve masumların sığınağı olan güzel Türkiye’miz oldu. Cumhurbaşkanımızın talimatı ile tüm bakanlıklarımız hazır hale getirildi. Mazlum coğrafyanın umudu olan ülkemizde Sağlık Bakanlığımız Filistinlilere yardımcı olmak için bölgeye Sahra Hastaneye kuracak. Türkiye her şeyi ile Filistin halkının yanında olurken, Müslüman geçinen Katar, Dubai, Umman ve Türki birçok ülkeden gık çıkmıyor.
Peki, ülkemizde içinde neler oluyor?
Bir grup STK, kent meydanlarından kurduğu Filistin çadırlarında oturup bekliyor. Birileri İsrail Menşeili içeceklerin satıldığı içeceklerin satıldığı kafeler önünde eylem yapıyor. Birileri yürüyerek Filistin’e gitmeye çalışıyor.
İşte kardeşim bu yapılanların her biri göz boyama…
Neden mi?
Meydanlarda Filistin Çadırı kurup saatlerce oturmak yerine, ülkenin ihracatını geliştirmek için kafa yormalı çalışmalıyız. İsrail teknolojide, eğitimde iyi olduğu için Dünya’nın en zengin markalarının sahibi. Biz elimizi dizlerimize vurmak yerine, daha çok çalışmalıyız. Onların ürettiğinden çok daha fazlasını üretmeliyiz.
İsrail Menşeili içeceklerin satıldığı işletmelerin önünde eylem yapmak yerine, o firmaya ruhsat veren kurumlar önünde, o işletmeye yer veren AVM yönetimleri ile görüşmek gerekir. Siz binlerce kişi ile eyleminizi AVM önünde yapın bakın ne oluyor. Ama şehrimizde birilerinin para kazanma hırsı, İsrailli değil, nereli olursa olsun diz çökmesine neden oluyor.
Ve birilerinin yaya olarak Filistin’e gitme şovu…
Ya kardeşim dakikada 1 kişi ölüyor.
Yani orada insanlar zamanla yarışıyor.
Niye yürüyerek gitmek istiyorsunuz.
Madem çocukların, kadınların, insanlığın öldürüldüğü Filistin’e biran önce gitmek istiyorsunuz, Havalimanından direk uçak var.
Yürüyerek bilmem kaç günde sınıra gitmek o şovdan başka bir şey değil.
Öyle ki 25 kişiden de sadece 3’ü sınıra varabildi. Diğer 22 kişi nerede merak konusu…
Bir Grup’ta Filistin’de olmalıyız, savaşa katılmalıyız diyor. Mehmetçik Gazze’ye diyor. Gel gelelim adam kendi askerliğini yapma zahmetinde bile bulunmamış. İşim gücüm var demiş basmış parayı bedelli yapmış. Sonda Vatan Millet Sakarya mavalı anlatıyor…
Öyle elin oğlu kimseye beleş değil. Onlarda ana kuzusu. Onlarında ailesi var. Bizim yapmamız gereken meseleyi iyi anlamalı dualarımızla yanlarında olmalıyız. Ordumuz orda olması gerekirse elbette olacak ama bunu belirleyecek kişi siz değilsiniz. Biz, bu İsrail in yeni bilmiyoruz. Yüce Kitabımızda İsrailoğullarından nasıl bahsedildiğini iyi biliyoruz.
Bu davayı anlamak için maket bebeklere, kırmızı boya sürmekle olmaz.
Küçük çocuklara poşu taktırmakla olmaz.
Çalışarak, okuyarak, üreterek, geliştirerek, ihraç ederek olur….