- Küresel ısınma,
- Yangınlar,
- Salgın hastalıklar,
- Buzullarda erime,
- Savaşlar,
- Yüksek binalar,
- Kadın nüfusunun artışı,
- …
Hepsi ve daha daha fazlası kıyamet alametleri ile karşımızda, yaşıyoruz. Ve artık merak ediyoruz. “Kıyamet ne zaman kopacak” diye. Bu başlığı bir çoğunuzun korkup yok sayacağınızdan eminim. Ama merak edip içeriğe bakanlara selam olsun. Onlara çok özel bir sırrım var. Sırrım şudur. Kıyamet zaten koptu.
Kıymet, unuttuğunuz bir gün var daha yer küreye gelmediğimiz zamanlardan bir zamanda 3 kere “bela bela bela” dediğimiz gün koptu. Müsaade buyurun o günü anlatayım, anımsatayım ben size.
Kâlû Belâ
Unuttunuz ama, unutulmaması gereken bir günden bahsediyorum. Şimdiye kadar ki gelmiş-geçmiş, yaşamış-yaşayacak yaratılmış her insan o an orada idi. “Ruhlar alemi” diye bir yer. Daha bedenler verilmemişken Allah her insan ruhunu yanına topladı ve sordu:
- Ben sizin Rabbiminiz değil miyim?
Kulları yani bizler hep bir ağızdan:
- Bela.
Dedik. Bela; Arapçada olumsuz sorulara verilen “evet öylesin.” Demektir. Olumlu sorular içinde “Neam” denir. O gün “neam” deseydik, evet değilsin. Cevabını vermiş olurduk ki haşa. Ama biz kullar orada “BELA” dedik. Tasdik ettik onayladık. Allah’ ın tek varlık yaratıcı olduğunu kabul ettik. 3 defa sordu bunu her defasında da hep bir ağızdan aynı cevabı verdik. İşte kıyamet o zaman koptu.
Daha sonra bu güzel söz üzerine samimiyetimizi, doğruluğumuzu görmek için Allah bizlere birer beden tahsis etti ve bizleri yer yüzüne gönderdi. Bu arada işimiz gayet basitti. Verdiğimiz sözü tutmaktı. O kadar kolaydı ki. Sözünü tutmanın ödülü cennetti.
Yeryüzüne Geliş
Cennetten ilk insanı attıran kovulmuş şeytan sebebiyle insanoğlu yeryüzüne bırakıldı. Hazreti Âdem ve gelmiş geçmiş 125.000 peygamber ile anlatılan hep aynıydı.
- Sevmek,
- Ahlak,
- Öğrenmek,
- Ve tek yaratıcının varlığıydı.
İnsanoğlu her peygamber ile iş ve meslek öğrendi. Her peygamberin seçtiği öğreti yolu başkaydı. İlim, zenginlik, fakirlik, hastalık, güç gibi ibret alabilsin insanoğlu diye farklı farklı peygamber hayatları. Ama insanoğlu yeryüzünde bozgunluktan, kavgadan, savaştan, paylaşamamaktan başka ne yaptı. Yüzyıllarca ülkeler milletlerinin sınırlarını belirlemek için savaştı. Sonrasında en iyi gövde gösterileri için dünya savaşları ve şimdilerde ise savaş eski savaşlardan çok daha ağır.
Öyle ki, dün kılıç kalkan savaşanlar ilkeldi, bugün ateşli silahlar ile savaşanlar ilkel, yarın ki savaşta iş o kadar acımasız olacak ki, kime nerede ne olacak, kimin öleceği bile belirlenmiş olacak. Oyun kurucuların kurduğu bir düzenin içindeyiz. Dünyanın en kalabalık nüfusta olduğu çağdayız. Kaynakların kıt, ihtiyaçların en sonsuz olduğu dönemdeyiz. Üretime de ihtiyaç var pazara da. Ama pazar bu kadar çok olmamalı. Kendi varlıkları için doğal kaynakların azaldıklarından haberleri var. Bu yüzden bu kaynağın iktisadını yapabilmek için tezgâhları hazır. Bizden biraz öndeler bizden biraz daha farkındalar. Oyunlarını kuruyorlar.
Kendi kıyametimizi biçerken barış düzen istersek, kızıl elmadan, yurtta sulh cihanda sulhden uzaklaşmamız lazım. Bunun için kendi kıyametimiz için, onların bize biçtiği kıyametin önüne geçmemiz lazım. Buda en hakiki mürşit ile yapılır.
- Nedir en hakiki mürşit?
- Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir.
Öyle ki, dün kılıç kalkan savaşanlar ilkeldi, bugün ateşli silahlar ile savaşanlar ilkel, yarın ki savaşta iş o kadar acımasız olacak ki, kime nerede ne olacak, kimin öleceği bile belirlenmiş olacak. Oyun kurucuların kurduğu bir düzenin içindeyiz. Dünyanın en kalabalık nüfusta olduğu çağdayız. Kaynakların kıt, ihtiyaçların en sonsuz olduğu dönemdeyiz. Üretime de ihtiyaç var pazara da. Ama pazar bu kadar çok olmamalı. Kendi varlıkları için doğal kaynakların azaldıklarından haberleri var. Bu yüzden bu kaynağın iktisadını yapabilmek için tezgâhları hazır. Bizden biraz öndeler bizden biraz daha farkındalar. Oyunlarını kuruyorlar.
- Hıra dağı ve Olympos dağının çocukları,
- İsrail oğullarının doyumsuzluğu,
- Doğunun Taoizm’i, Budizm’i,
- Okyanus ötesinin emperyalizmi,
- En kuzeyin komünizmi,
- …
Kendi kıyametimizi biçerken barış düzen istersek, kızıl elmadan, yurtta sulh cihanda sulhden uzaklaşmamız lazım. Bunun için kendi kıyametimiz için, onların bize biçtiği kıyametin önüne geçmemiz lazım. Buda en hakiki mürşit ile yapılır.
- Nedir en hakiki mürşit?
- Hayatta en hakiki mürşit ilimdir, fendir.