Yüreğimizi yakan kadın cinayetlerinin sonu gelmiyor.

Çünkü bu ülkede kadının saçının şekline; nasıl güleceğine, nasıl giyineceğine, kaç çocuk doğuracağına karar vermeye kalkan çağ dışı bir zihniyet hüküm sürüyor. İşte bu zihniyet hüküm sürdüğü için Türkiye’de kadın olmak zor ve kadın cinayetlerinin ardı arkası kesilmiyor. Her gün kadınlarımızın yaşadığı korkunç olaylara tanıklık ediyoruz. Kadınlar öldürülüyor ama sokakta elinde bıçakla, silahla insan avına çıkanlar hakim karşısına takım elbiseyle çıktıkları için iyi hal indirimi alıyor. 10 yaşındaki kızının gözleri önünde “Ölmek istemiyorum” diyen Ayten Bulut’un çığlıklarını duyarmış gibi yapanlar iki çocuk annesi Cevahir Çay sokak ortasında hunharca öldürülene kadar yeniden duymuyor, görmüyor… Bilinmelidir ki, Cevahir Çay’ın katili sadece cani kocası değildir. Cinayetleri önlemek yerine boşanmaların engellenmesi için çaba sarf edenler, boşanmayı bir tabu haline getirenler, nafaka hakkına saldıranlar, kadınların yıllarca süren mücadele sonucu kazandığı hakları bir bir ellerinden almaya çalışanlar da bu cinayetin ortağıdır. Kadınlar olarak bu cinayetlere sessiz kalmayacağız. Kadın düşmanı politikaların son bulması ve kadın katillerinin en ağır cezaları alması için mücadelemizi artırarak devam ettireceğiz. Biz kadınlar yaşanan vahşete karşı sessiz kalmıyoruz, kalmayacağız. Alışmadık, alışmayacağız. Susmadık, susmayacağız. Anneler ölmesin, çocuklar ağlamasın diye mücadelemizi artırarak sürdüreceğiz. Hayatını kaybeden Cevahir Çay nezdinde tüm kadın kurbanları rahmetle anıyor, katillerini lanetliyoruz.