Darbe Gecesi: 03.59’da Harbiye Marşı ile Başladı
12 Eylül Cuma sabaha karşı saat 03.59’da, TRT radyosunda İstiklal Marşı ve ardından Harbiye Marşı’nın çalınmasıyla darbe başladığı anlaşıldı. Genelkurmay Başkanı Kenan Evren'in imzasıyla Milli Güvenlik Konseyi'nin ilk bildirisi yayımlandı. TBMM lağvedildi, anayasa askıya alındı, siyasi partiler kapatıldı.
Siyaset Yeniden Tasarlandı, Liderler Sürgüne Gönderildi
Başbakan Süleyman Demirel'in hükümeti görevden alındı. Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Alparslan Türkeş gibi liderler sürgüne gönderildi. Siyasi partiler kapatıldı, siyasi yasaklar getirildi. Anayasa yeniden yazıldı ve 1982’de yapılan referandumla Kenan Evren cumhurbaşkanı oldu.
Binlerce Gözaltı, Yüzlerce İşkence, 50 İdam
Darbe sonrası:
-
650 bin kişi gözaltına alındı.
-
230 bin kişi hakkında dava açıldı.
-
517 kişi için idam cezası istendi, 50’si infaz edildi.
-
30 bin kişi işten çıkarıldı, 171 kişi işkencede hayatını kaybetti.
-
Binlerce kişi yurtdışına kaçtı, 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı.
17 yaşındaki Erdal Eren’in yaşı büyütülerek idam edilmesi ve Kenan Evren’in “Asmayalım da besleyelim mi?” sözü, darbe döneminin hafızalara kazınan örneklerinden biri oldu.
Darbeyi Hazırlayan Süreç
1970’lerin sonunda artan siyasi cinayetler, çatışmalar ve ekonomik kriz, askeri müdahaleye zemin hazırladı. 114 tur oylamaya rağmen seçilemeyen cumhurbaşkanı, cinayetler zinciri, Konya’daki Kudüs mitingi gibi gelişmeler darbenin gerekçeleri arasında sayıldı.
Yargılama Süreci: Geç Gelen Adalet
2010’daki anayasa değişikliğiyle, darbecilerin yargılanmasının önündeki engel kaldırıldı. 2012’de Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya hakkında dava açıldı. Her iki isim de savunmalarını sağlık gerekçesiyle hastanelerden yaptı.
2014’te mahkeme, Evren ve Şahinkaya’yı müebbet hapse mahkûm etti ve rütbelerinin sökülmesine karar verdi. Ancak temyiz süreci devam ederken, her iki isim de 2015 yılında hayatını kaybetti. Yargıtay, sanıkların ölümünü gerekçe göstererek davayı düşürdü.
Tarihe Geçen Bir Müdahale
12 Eylül 1980, 27 Mayıs 1960 ve 12 Mart 1971’in ardından Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yönetime üçüncü açık müdahalesi oldu. Ancak farklı olarak, bu darbe emir-komuta zinciri içinde ve kapsamlı bir şekilde gerçekleşti. Türkiye siyaseti, hukuku ve toplumsal yapısı derin şekilde etkilendi.
Bugün, 12 Eylül’ün yıl dönümünde birçok kentte sivil toplum kuruluşları ve insan hakları örgütleri tarafından anma etkinlikleri düzenleniyor. Demokrasiye vurulan bu darbe, her yıl yeniden hatırlanıyor ve “bir daha asla” deniyor.
Yorumlar
Kalan Karakter: