Açıklanan mali tablolarda gider kalemlerinde görülen sert düşüşler, bilançonun gerçeği yansıtmadığı yönündeki şüpheleri artırıyor.
Geçen yılın aynı döneminde toplam giderler 5 milyar 791 milyon TL seviyesindeyken, bu yıl sadece 1 milyar 159 milyon TL olarak açıklandı. Yaklaşık 4,6 milyar TL’lik bu farkın enflasyonist ortamda bu kadar sert bir düşüşle açıklanması, birçok soru işaretine neden oldu.
Öne çıkan bazı kalemlerdeki düşüş şöyle:
-
Malzeme giderleri: 3,5 milyar TL → 352 milyon TL
-
Mal satış maliyetleri: 1 milyar TL → 160 milyon TL
-
Personel giderleri: 636 milyon TL → 275 milyon TL
-
Amortisman giderleri: 226 milyon TL → 116 milyon TL
Bu kalemlerdeki düşüşler, şirketin maliyetlerini olağanüstü ölçüde azalttığına ya da bazı giderlerin bilançoya dahil edilmediğine işaret ediyor. Özellikle yüksek enflasyon ve artan üretim maliyetlerinin etkili olduğu bir dönemde giderlerin bu ölçüde düşmesi, finansal raporlamada farklı uygulamaların devreye girmiş olabileceğini düşündürüyor.
Şirketin ciddi bir borç yükü altında olduğu biliniyor. Hal böyleyken, giderlerin düşük gösterilmesi ve zararın sınırlı tutulması, yatırımcılar ve finans kuruluşları açısından güven sarsıcı olabilir. Kulislerde konuşulan iddialara göre, bazı harcamalar bir sonraki döneme kaydırılmış olabilir. Bu durum, bilançonun şirketin gerçek finansal durumunu yansıtmadığı anlamına geliyor.
Eğer bu düşüşler gerçek bir mali disiplin ve verimlilikten kaynaklanıyorsa, şirketin bunu detaylı ve şeffaf biçimde kamuoyuna açıklaması gerekiyor. Aksi takdirde bu tablo, yatırımcılar için ciddi riskler taşıyabilir.
Kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve piyasa güveninin korunması adına, mali tabloların bağımsız denetçiler tarafından dikkatle incelenmesi büyük önem taşıyor.
Kayseri Şeker’den gelecek açıklamalar ve olası denetim sonuçları, şirketin geleceği ve piyasadaki güven açısından belirleyici olacak.
Yorumlar
Kalan Karakter: